YAZARLAR

MEVLÜT TEZEL / Yöresel gıda hilesi

Zaman zaman şehir merkezlerinde yöresel ürünlerin satıldığı alanlar kuruluyor ya da bir yöreye ait yeme içme fuarları düzenleniyor.
Vatandaş da yöresel, organiktir diye bu gıda ürünlerini alıyor.
İşte bu algıyı ters yüz edecek bir olay önceki gün Adana‘da yaşandı.
Çukurova ilçesinde kurulan Yöresel Ürünler ve Hediyelik Eşya Fuarı’nda satılan gıdalara dair bakanlığa düşük fiyatlı ve kalitesiz ürün ihbarı yapıldı.
Satışa çıkarılan bazı gıdaların hijyen koşullarına uymadığı, bozulduğu, kokuştuğu ve etiketlerinin tüketiciyi yanıltıcı bilgiler içerdiği tespit edildi.

İki işletmeden toplanan 170 kilo tereyağı, kaşar peyniri ve tulum peyniri, 70 kilo sucuk ve sucuk döneri mevzuata aykırılık taşıdığı gerekçesiyle toplanarak imha edildi.
Görüyorsunuz; hileciler yöresel ürün fuarında bile bozuk, kokuşmuş gıda ürünleri satmaya cüret edebiliyorlar.
Bu kişiler aslında gıda teröristleri!
Tarım ve Orman Bakanlığı hile ve tağşiş ürünlere karşı amansız bir mücadele içinde.
Sürekli denetimler yapılıyor ama cezalar ağır olmadığı sürece bu denetimler fazla fayda sağlamıyor.
Kalitesizliği, hileyi geçtim gıda zehirlenmesinden dolayı hayatını kaybedenler oluyor artık.
Gıda teröristlerine karşı hapis gibi ağır cezalar uygulanmalı.

***

PESTİSİTE KARŞI BASİT ÖNLEM
Meyve ve sebzelerde pestisit oranlarının zaman zaman yüksek çıkması günümüzün önemli sorunlarından biri.
Pestisitler insan vücudunda biyobirikim yaparak uzun süreli maruz kalmalarda pek çok olumsuz etkiye neden olabilir.
Bu etkiler arasında kanser türleri, Parkinson hastalığı, Alzheimer, solunum sistemi hastalıkları ve üreme sistemi bozuklukları yer alıyor. Bu sorunun çözümü; tarımsal ilaçların bilinçsiz kullanımının önüne geçmek.
Çiftçilerin tarımsal ilaç kullanımı sürekli ve sıkı bir şekilde denetlenmeli.

Peki, bizler bireysel olarak ne yapabiliriz?
Ne yazık ki, meyve ve sebzeleri musluk suyu ile yıkamak yeterli olmuyor. Dün bu konuyla ilgili ‘Japon tarzı temizlik’ diye bir habere rastladım.
Meyveleri yıkama kabına yerleştiriyorsunuz.
Her litre ılık suya birer çay kaşığı tuz ve kabartma tozu ekliyorsunuz.
Meyve ve sebzeleri bu karışımın içinde 10 dakika bekletiyorsunuz. Ardından soğuk akan su altında yıkayıp, iyice duruluyorsunuz.
Bu yöntemle yüzeydeki pestisit, mikrop ve toz gibi zararlı kalıntıların büyük bölümü meyve ve sebzenin dokusuna zarar vermeden uzaklaştırılabiliyor.
Basit bir yöntem, uygulamakta fayda var.

***

YALNIZLIĞA YAPAY ZEKA ÇÖZÜMÜ
Gallup‘un geçtiğimiz yıl küresel yalnızlığa ilişkin yaptığı araştırmaya göre dünya çapında her beş kişiden biri(yüzde 23) kendini yalnız hissediyor.
Avrupa Birliği genelinde yalnız yaşayan nüfusun oranı yüzde 16,1’e ulaştı.
Türkiye’de de 5 milyon 321 bin kişi yalnız yaşıyor.
Yalnızlığın yol açtığı zararlar saymakla bitmez. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre yalnızlık günde 15 sigara içmek kadar zararlı.
Salgın gibi yayılan yalnızlığın birçok nedeni var. Bunlardan biri de ekran bağımlılığı.

Ancak Mark Zuckerberg yalnızlık salgınıyla mücadelede yapay zeka kişiliklerinin devreye girebileceğini düşünüyor.
İndependent Türkçe’nin haberine göre Zuckerberg, META’nın giderek daha fazla alana entegre olan yapay zeka asistanları ve sohbet botlarının, Amerikalıların hayatlarında olmasını dilediği arkadaşların yerini tutmasını sağlayabileceğini öne sürdü.
Zuckerberg, büyük ölçüde bedensiz sohbet botlarından oluşan yapay zeka arkadaş alanı çok erken dönemlerinde olmasına rağmen, “kişiselleştirme döngüsü devreye girdikçe” bu tür ilişkilerin zamanla daha gelişmiş hale geleceğini söylüyor.
Yalnızlığa neden olan internet teknolojisinin yalnızlığın çaresi olarak sunulması garip bir durum.
Ama Zuckerberg’in dediği gibi ortalama bir Amerikalının üçten az arkadaşı var. (Ülkemizde de bununla ilgili bir araştırma yapılmalı.)
Dördüncü arkadaş yapay zeka olabilir.
Gün boyu evde hiç konuşmamaktansa, yapay zekayla konuşmak kötünün iyisi olabilir.

***

HELİKOPTERDEN KOALA, KEDİ ÖLDÜRMEK
Avustralya’nın Victoria eyaletinde yer alan Budj Bim Ulusal Parkı’nda Nisan ayından beri şu ana kadar 700’den fazla koala öldürüldü.
Hayır, öldürenler kaçak avcılar değil!
Devlettin desteklediği bir operasyonla helikopterlerden açılan ateşle öldürüldü koalalar.
Hayvan dernekleri birçok yavru koalanın annesiz kaldığını ve bu durumun hayatta kalmalarını tehdit ettiğini söylüyor ama bu ilk vaka değil.
Daha önce de düzenli bir şekilde koalalar öldürüldü.

Avustralya’da zaman zaman yabani at, geyik, kedi popülasyonlarını dengelemek amacıyla benzer yöntemler uygulanıyor.
Kedilerin helikopterlerden açılan ateşle öldürülmesi bize garip gelebilir ama Avustralya’da bu normal karşılanıyor.
Popülasyonu aşırı artan ve diğer hayvanların neslini tehlikeye atan hayvanlar öldürülüyor.
Ülkemizde çok sevilen, her köşe başına mama koyup beslenen kedilerin, ABD Balık ve Yaban Hayatı Kurumu’nun yaptığı araştırmaya göre dünyada en az 33 türün yok olmasına katkıda bulunduğunu biliyor muydunuz?
Evcil ya da yabani kediler her yıl milyarlarca kuşu ve memeliyi öldürüyor.
Karınları tok olsa bile avcı doğaları yüzünden kediler birçok canlıyı öldürüyor.
Keseli karıncayiyen, Turuncu karınlı papağan, Otago kertenkelesi, kakapo, Key Largo orman sıçanı, Nene kazı nesli kediler yüzünden tehdit altına girince korumaya alındı. İstanbul’da martılar dışında kuş, sincap, kertenkele görüyor musunuz? Nadiren değil mi? Bunun nedeni sevimli kediler!
Ne yazık ki, kedi severlik başka türlerin neslini yok ediyor!

***

Altyazı
“Hayal ettiğin şeyler sen beklemekten vazgeçtiğinde gelir, bu hayatın sen bakarken soyunamıyorum deme şeklidir.” (Shutter Island)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu