MEVLÜT TEZEL / Verdiği parayı geri aldı mı?

Şampiyon olmadan geçen yedi yıl 112 günlük Ali Koç döneminde yapılan hataları tekrar yazmaya gerek yok. Çok tartışıldı zaten.
Fenerbahçe’ye olan sevgisinden hiç şüphe etmediğimiz Koç için hep “Kulübe büyük maddi yardım yaptı” dendi.
Evet, Koç büyük özveriyle çalıştı, sponsorluk anlaşmaları başta olmak üzere ekonomik açıdan Fenerbahçe’ye büyük para girişleri sağladı.
Ve cebinden de büyük paralar ödedi ama çok da zarar ettirdi!
31 Mayıs 2025 itibarıyla kulübün borcunun 21 milyar 526 milyon TL olduğu açıklanmıştı.
Bu tarihten sonra ‘Chobani’ başta olmak üzere bazı büyük sponsorluk anlaşmaları da yapıldı.
Öte yandan sezon başı transfere harcanan 75 milyon Euro’ya (Maaşlar dahil değil) rağmen takım şu an ligde Galatasaray‘ın altı puan gerisinde ve Avrupa’da kötü bir başlangıç yapıldı.
Jose Mourinho‘ya ödenecek tazminata, eğer kovulursa Domenico Tedesco‘nun tazminatı da eklenebilir! Ve kulübün zararı daha da artabilir!
Elbette bu zararda Aziz Yıldırım‘ın da payı var. Ancak “Ali Koç döneminde kulübün mali açıdan güçlendiği” sözü pek gerçeği yansıtmıyor.
Koç görev süresi boyunca kulübün finansal borcunu azaltıp varlıklarını 12.5 milyar liraya çıkarsa da kulübün hala 21 milyar 526 milyon TL borcu var.
Bu parayla şampiyonluğa oynayacak üç takım kurabilirsiniz! Ve bu zarar son transfer dönemindeki harcamalarla daha da artacak gibi gözüküyor.
Şu an dört büyükler arasında en çok zararda olan takım Fenerbahçe!
Ali Koç’un başkanlığı döneminde kulübe cebinden verdiği 413 milyon TL de çok konuşuldu. Büyük bir özveri olarak görüldü.
‘Ali Koç parasını hibe etti’ gibi algılandı.
Öte yandan HaberTürk’ün deneyimli ekonomi yazarı Rahim Ak, Fenerbahçe Sportif AŞ’nin 31 Mayıs 2025 tarihli bilançosunda Koç’un kulüpteki borcunun 50 milyon 12 bin liraya indiğini yazdı.
Yani Koç’un kulübe verdiği borcun yaklaşık 360 milyon lirasını geri aldığı iddia ediliyor.
Öte yandan Ali Koç “Şahsım hakkında basında yer alan ‘Fenerbahçe’ye verdiği borcun 360 milyon lirasını geri aldı’ başlıklı haber tamamen asılsız olup gerçeği yansıtmamaktadır” diye bir açıklama yaptı.
Rahim Ak ise iddiasına kanıt olarak 31 Mayıs 2025 tarihli bilançoyu gösteriyor!
Futbolda cebinden kulübe para verip geri almayan başkan nadirdir.
Kimse kimseye bedava para vermez!
‘Ali Koç, Fenerbahçe’ye çok para verdi’ sözü gerçek mi kalacak, yoksa bir şehir efsanesine mi dönüşecek, bekleyip göreceğiz!
***
SOKAK PROTESTOCULARINA BÜYÜK HİZMET
Nepal’de hükümeti düşüren protestocuların internette uygulanan kısıtlamalar ve sosyal ağların tamamen kapanmasına rağmen nasıl organize oldukları merak konusuydu.
Gerçek ortaya çıktı. Protestocular Twitter’ın kurucusu Jack Dorsey’nin internetsiz iletişim ağı BitChat’i kullanmışlar.
BitChat’in Nepal’deki indirme rakamlarının, gösterilerin başlamasıyla birlikte yüzde 1400 arttığı anlaşıldı.
Peki, BitChat bunu nasıl başarıyor?
Donanım Haber’e göre BitChat, herhangi bir merkezi sunucuya bağlı kalmadan, tüm iletişimi Bluetooth Low Energy (BLE) üzerinden gerçekleştirerek mesajlaşmayı sağlıyor.
Bluetooth mesh teknolojisini temel alan bu sistemde, her cihaz hem bir gönderici hem de bir ara istasyon gibi çalışıyor.
Bu sayede mesajlar, doğrudan bağlantı kurulamayan uzak cihazlara dahi diğer cihazlar üzerinden aktarılabiliyor.
Kullanıcılar herhangi bir e-posta adresi, telefon numarası ya da hesap oluşturmadan sisteme dâhil olabiliyor.
Yani Bitchat’in protestocular için sağladığı bir diğer avantaj ise; tamamen kimliksiz bir iletişim altyapısı sağlaması.
Ayrıca mesajlar yalnızca geçici olarak cihaz belleğinde tutuluyor; merkezi bir veri deposu kullanılmıyor.
Hatta uygulamada üst üste üç kez tıklandığında açılan “panik modu”, tüm verileri anında temizliyor.
Aslında Bitcaht, deprem gibi doğal afetlerde internet gittiği zaman da işe yarayabilir. Arap Baharı’nın hükümetleri devirmesinde Dorsey’in Twitter’ı hayati önem taşımıştı.
Bitchat’le de tüm dünyadaki protestoculara büyük hizmet sunan Dorsey için modern çağın Spartaküs’ü diyebilir miyiz?
***
FUTBOL ÜLKESİ DEĞİLİZ
Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Başakşehir ve Samsunspor Avrupa’da oynadıkları son 10 maçta galibiyet alamadı.
Süper Lig’de son üç sezonun şampiyonu Galatasaray bile Avrupa’da üç yıldır varlık gösteremiyor!
Oysa Avrupa’da transfere en çok para harcayan yedinci ülkeyiz!
Bu kötü tablo için; ilk 11’de yabancı sınırının olmaması, doymuş yabancı futbolculara büyük paralar harcamamız, antrenman sistemlerinin zayıf olması, kalitesiz yerli hakemler vs. birçok neden sıralayabiliriz.
Gelin kabul edelim; biz futbol ülkesi değiliz! Sadece menajer ve emekli ya da ‘arıza’ yıldızları zengin ediyoruz.
***
117 YAŞIN SIRRI
İspanyol Maria Branyas, geçtiğimiz yıl 117 yaşında hayata veda ettiğinde dünyanın en yaşlı insanıydı.
Branyas, hayatının son döneminde bir grup İspanyol araştırmacıya kan, tükürük, idrar ve dışkı örnekleri vermiş.
Bu örnekler üzerinde yapılan araştırmada Branyas’ın bazı genetik avantajlara sahip olduğu ortaya çıktı. Telomerleri ve klonal hematopoezleri gayet iyiymiş.
Ayrıca düşük iltihaplanma seviyesi, gençleşmiş bağırsak sağlığına ve genç bir epigenomaya sahipmiş.
Bu araştırma gen mirasının uzun yaşamda büyük rol oynadığını gösteriyor.
Genlerinin sağlam olmadığını düşünenler bundan sonrasını dikkatli okusun: Branyas günde üç kez yoğurt yiyormuş, düzenli uyuyormuş, Akdeniz mutfağından besleniyormuş, fiziksel açıdan aktifmiş ve dengeli bir ruh sağlığına sahipmiş.
Piyano çalıyormuş ve bahçe işleriyle uğraşıyormuş.
Yani Branyas sağlam genetik mirasının yanında kaliteli, sağlıklı yaşamış.
***
Altyazı
“Kim olduğun, ne yaptığının yanında önemsizdir.” (V For Vendetta)