MEVLÜT TEZEL / Turist kazıklamak ülkeye ihanet!

Almanya‘dan İstanbul‘a Fenerbahçe– Stuttgart maçını izlemeye gelen dört turistin, bindikleri taksinin şoförünün yönlendirmesiyle gittikleri Galata Köprüsü’ndeki bir restoranda 59 bin lira hesap ödemeleri gündem olmuştu.
Ticaret Bakanlığı yaptığı denetimde işletmenin servis ücreti uygulamasında ve fiyat etiketlerinde mevzuata aykırılıklar belirlendi ve işletmeye 139 bin lira ceza kesildi.
Restoran haftada böyle birkaç turist kazıklasa bu parayı çıkarır!
Cezalar daha caydırıcı olmalı!

Dünyanın birçok yerinde turist kazıklayan işletme var lakin bizdeki bazı esnaflar organize hareket ediyor!
Stuttgart taraftarları getiren taksici muhtemelen restorandan komisyon alıyordu.
Restoranın Google yorumlarına baktığınızda bu durum daha iyi anlaşılıyor.
Örneğin Indra adlı bir kadın flört ettiğini düşündüğü bir Türk beyle bu restorana gittiğini, yemek ortasında adamın ortadan kaybolduğunu beş küçük meze ve 50 ml alkollü içecek için fahiş fiyat ödediğini yazmış.
Bir başka müşteri de restoranın çift menü kullandığını, yerli müşterilere ucuz, yabancı turistlere ise pahalı menü üzerinden hesap kestiklerini iddia ettiği bir adisyon paylaşmış.
Bu tip organize şekilde turist kazıklayan işletmelerin olduğunu çoğumuz görüyor ve biliyoruz.
Bu dolandırıcı işletmeler turizm sektörüne büyük zarar veriyor.
Eskiden kazıklanan turist ülkesine döndüğünde bu durumu sadece yakın çevresine anlatırdı ama şimdi sosyal medya var.
Turiste kötü muamelenin videosu ya da fahiş fiyatlı bir adisyon sosyal medyada milyonlarca insan tarafından görülüyor.
Ayrıca turistik bölgelerdeki restoranlara yerli müşteriler de acaba kazıklanır mıyım diye girmeye korkuyor!
Bu da insanların sosyalleşmesini, mutluluğunu kötü anlamda etkiliyor!
Turist kazıklayan otelinden restoranına her işletme turizme zarar vermek ve ülke itibarını düşürmek suçlarından yargılanmalı.
Ruhsatları iptal edilmeyi ya da ağır para cezaları uygulanmalı.
***
BAHİS OYNAYIP VAR’A ÇAĞIRMAK!
VAR odasında görevli bazı hakemlerin “Hakem VAR’a gider mi?” diye bahis oynadıkları tespit edildi, iyi mi?
Bazen hiç gerekmediği halde VAR’ın neden müdahale ettiğini şimdi daha iyi anlıyoruz!
“Hakem VAR’a gider mi diye bahis oynayıp hakemi VAR’a çağıran VAR odasında görev almak çok kazançlı bir iş olsa gerek!
Hakem skandallarını ve ‘YAPI’ ile ilgili yıllardır yazdığım için şimdi okuyuculardan ‘haklı çıktın’ diye mesajlar alıyorum.
Mesele haklı çıkmak değil ki. Haklı çıksanız da bir şey değişmiyor, geçmişi de değiştiremiyorsunuz!

Daha bahis soruşturmasıyla ilgili söylentiler ortada yokken tek bir maçta milyon dolarları aşan bahislerin döndüğü bir ortamda düşük maaş alan her hakemden dürüst hareket etmesini beklemenin hata olduğunu yazmıştım.
Hakemlerin maaşlarını yükseltilmesinin yanı sıra yabancı hakemlerin önemli maçlara görevlendirilmesi gerektiğini defalarca önerdim.
Süper Lig’in adil olmasını isterken fanatik olmakla suçlandık!
Bazı okuyucularım ise bahis yolsuzluklarının başka ülkelerde de olduğunu, bu olayı fazla büyütmemek gerektiğini söyledi.
152 hakem aktif bahis oynadı yahu!
Hem bu 150 hakem hem de onların dışında bazı hakemlerin yakınlarına bahis oynattıklarını hesaba katın!
Bu soruşturmanın bir de futbolcu, yönetici ayağının olduğunu da unutmayın!
Jorge Jesus’un 16 Mart 2023 tarihinde söylediği “Süper Lig’in sportif gerçekliği yok” sözünü çerçeveletip duvara asmak lazım!
***
TÜRKİYE’Yİ SEVMEK İSTİYORSAN…
Limon ismini verdiği sarı renkli TOFAŞ arabası ile Türkiye’nin 81 ilini gezen Franziska Niehus, gördüğü güzelliklerin videosunu şu notla paylaştı:
“Türkiye’den nefret etmek istiyorsan haberleri izle, Türkiye’yi sevmek istiyorsan dışarı çık.” Bir ülkeyi turist kafasıyla yaşamak, hep güzel yerleri dolaşmakla, normal vatandaş olarak yaşamak arasında elbette farklar var.

Franziska bir influencer olarak yaşadığı pozitif anlarını paylaşarak bu işten para kazanıyor.
Ama yorumunda gerçeklik payı var, özellikle de sosyal medya açısından!
Elbette her ülkede olduğu gibi bizde de bazı olumsuzluklar var.
Özellikle X’de biraz baktığınızda negatif duygular zirveye ulaşıyor.
Çünkü kötü-negatif haber ya da izlenim, iyi-pozitif içerikten daha çok ‘tık’, takipçi ve etkileşim getiriyor.
Elbette ülkede olanlar tozpembe anlatılmasın ama ülkede güzel şeylerin olduğu da unutulmamalı.
***
BULAŞIKÇILIKTAN DÜNYANIN ZİRVESİNE!
ABD’li çip üreticisi Nvidia, piyasa değeri 5 trilyon dolara ulaşan ilk şirket oldu.
Şirketin kurucusu Jensen Huang, 10 yaşında Tayvan’dan ABD’ye göç etmişti. Bulaşıkçılık yaparak iş hayatına başladı. Üniversite de okudu.
1993’te bir kafede NVIDIA’yı kurdu.
Şirket oyun grafiklerini hızlandırmaya odaklanmıştı.
Sonra çip üreticiliğinde lider konuma geldi.
Ve yapay zekadaki gelişmeler NVIDIA’nın kazancını uçurdu.

Şu an şirket yapay zeka çiplerinin üretiminde öncü pozisyonda.
Otonom araçlardan, robotlara birçok şirket NVIDIA’ın çiplerini kullanıyor.
5 trilyon dolar yazınca pek anlaşılmıyor.
Bu öyle bir para ki, dünyadaki tüm milyarderlerin toplam servetinin 3’te 1’ine denk geliyor.
5 trilyon dolar, Visa, Mastercard ve Paypal’ın toplam değeri eşit.
Ya da NASA, SpaceX ve Boeing’in değerlerini üst üste koyduğunuzda 5 trilyon dolar ediyor.
Bizden örnek vermek gerekirse tek bir Nvidia: 218 tane Aselsan, 494 tane Koç Holding, 521 tane Türk Hava Yolları ediyor.
Huang’ın CV’sinde bulaşıkçılık yaptığı da yazıyor.
Herhalde nereden geldiğini unutmamak için!
Nvidia örneği kapitalizmin ulaştığı noktayı görmemiz açısından da ibretlik. Şirketin piyasa değeri Almanya’nın ya da 54 Afrika ülkesinin yıllık gelirine eşit.
Şirketlerin yönettiği bir dünyada yaşıyoruz artık.
***
Altyazı
“İnsanoğlu kendine sunulan dünyanın gerçekliliğini kabul eder.” (The Truman Show)
 
				



