MEVLÜT TEZEL / Şimdi Yunanistan düşünsün!

Hindistan’ın Pakistan’a füzelerle saldırmasının ardından Pakistan, Hindistan’ın beş savaş jetini düşürdüğünü açıkladı.
Hindistan’ın düşen uçakları arasında Fransız yapımı ve son teknoloji olduğu belirtilen üç Dassault Rafale de var.
Pakistan Hava Kuvvetleri’ne ait Çin yapımı J-10C savaş uçağı, Rafale jetlerini uzun menzilli PL-15 füzesiyle düşürdü.
Böylece Rafale jetleri ilk muharebe kayıplarını yaşamış oldu.
Çin’in ise ileri hava-hava füze teknolojisinin savaşta kanıtlanmış ilk başarısı.
Uzmanlara göre Rafale, gelişmiş radar sistemleri, SPECTRA elektronik harp yetenekleri ve 150-200 kilometre menzili ve dünyanın en ölümcül BVR silahlarından biri olan Meteor füzesiyle öne çıkıyordu.
Çin menşeili J-10C ise, KLJ-7A AESA radarı ve 200-300 km menzile sahip olduğu iddia edilen PL-15 ile radar güdümlü menzilli muharebede üstünlük sağlamayı hedefliyordu.
PL-15 gerçekten bir Rafale’i hedef alarak etkisiz hâle getirdiyse, bu durum J- 10C pilotunun daha Rafale’i radar menziline girmeden 200-300 km uzaktan vurduğu anlamına geliyor.
Eğer PL-15 füzeleriyle Rafale’i bu kadar uzaktan avlayabiliyorsa bu hava savaşlarının seyrini değiştirir.
Uzmanlar göre üç Rafale’in düşürülmesi savaş jetlerin artık manevra kabiliyetinin önemini kaybettiğini, radar menzili, füze kinematiği ve elektronik üstünlüğün ön plana çıktığını gösteriyor.
Fransız Rafale 100-120 milyon dolar arasında birim fiyata sahipken, J-10C’nin fiyatı ise 45-50 milyon dolar arasında olduğu tahmin ediliyor.
Kısacası Fransız hava savunma sanayinin karizması çizildi!
Dassault’un borsadaki hisseleri de yüzde 6 değer kaybetti!
Gelelim bu olayın bizi ilgilendiren tarafına. Fransızlar Türkiye’ye satmadığı Rafael jetlerden 24 tanesini Yunanistan’a satmıştı.
Yunanistan, Rafale uçaklarının resmi devri öncesinde Atina semalarında alçak uçuşla gövde gösterisi yapmıştı.
F-35 programından çıkarılan Türkiye’nin sahip olduğu F-16’ların da modernizasyona ihtiyacı olduğu için hava üstünlüğünü Yunanistan’a kaptırdığı söyleniyordu.
İyi ki, Rafale jetlerini bize satmamışlar.
İyi ki, tamamlandığında Rafale’den daha üstün beşinci nesil teknolojiye sahip olacak Milli Muharip Uçağımız KAAN’ı geliştirmeye başlamışız.
En kötü senaryoda; KAAN bekleneni veremese bile Türkiye isterse Rafale’den yarı yarıya daha ucuz ama onu uzaktan keklik gibi avlayan J 10C’lerden alabilir!
Özetle şimdi Yunanistan düşünsün!
***
HOŞGELDIN MÜSİLAJ!
İstanbul’un gözde turizm bölgelerinden biri olan Kınalıada açıklarında yeniden müsilaj ortaya çıktı. 2021 müsilajı ortaya çıktığında yüzeysel önlemler alınmıştı.
Marmara Denizi’nin dibinin müsilaj kaplı olduğunu biliyorduk.
Sıcaklığın artışı, kirlilik ve durağan su nedeniyle müsilaj artarak devam edecek.
Müsilaj, Çanakkale’den başlayarak Kuzey Ege kıyılarında da yoğun şekilde görülmeye başlandı.
Türkiye’nin turizm ülkesi olduğu ve geçtiğimiz yıl turizmden 61 milyar 103 milyon 419 bin dolar kazandığımız unutuluyor!
Düşünsenize turistsiniz, Prens Adaları’na gidiyorsunuz ve kıyılar iğrenç bir görünümlü müsilajla kaplı. Marmara Denizi’ne verilen bütün atık sular ileri biyolojik arıtma sisteminde geçmeli ve atık sular mümkün olduğunca tarımsal alanlarda kullanılmalı.
Kapsamlı, uzun vadeli çözüm projelerine ihtiyaç var.
***
FENERBAHÇE’NİN ZARARI 42 MİLYON EURO’DAN FAZLA
3 Temmuz Şike Soruşturması’nın bir FETÖ kumpası olduğu, bizzat kumpası düzenleyenlerin itiraflarıyla ortaya çıkmıştı.
Fenerbahçe aklandı ama ortaya atılan birçok yalana inanan ve hala şike yapıldığını düşünenlerin olması çok garip.
Sonradan yurtdışına kaçan emniyet, savcı ve yargıçların şekillendirdiği düzmece şike soruşturmasına inananlar, 15 Temmuz’da halkın üstüne bomba yağdıracak kadar gözü dönmüş FETÖ’cülerin tezlerini kabul etmiş olduklarının farkındalar mı acaba?
Hâlbuki Galatasaray’ın eski başkanı, rahmetli Duygun Yarsuvat da Fenerbahçe’ye kumpas kurulduğunu net bir şekilde açıkladı.
Fenerbahçe’nin, İçişleri Bakanlığı’na açtığı tazminat davasında önceki gün İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin atadığı bilirkişi raporunu sunuldu.
Rapora göre Fenerbahçe’nin 3 Temmuz nedeniyle uğradığı zarar 42 milyon Euro ve 103 milyon TL!
FETÖ’nün hain kumpasının ve o dönemin beceriksiz TFF yönetiminin aldığı yanlış kararlar yüzünden sarı lacivertli kulübün uğradığı zarar çok daha fazla.
Fenerbahçe’yi Avrupa’ya göndermeyen dönemin TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, “Uygulamalarımla şayet Fenerbahçe’ye bir zarar verdiysem, bu zararı şahsen tazmin etmeye hazırım; bedeli ne olursa olsun” demişti.
Sahi Aydınlar şimdi ne yapıyor?
3 Temmuz’dan önce Süper Lig’de sürekli şampiyon olan, Şampiyonlar Ligi’nde yarı final oynamayı kıl payı kaçıran, büyük gelirlere sahip olan ve ligin en güçlü kadrolarını kuran Fenerbahçe, 3 Temmuz’dan sonra hem hak ettiği Şampiyonlar Ligi’ne katılamadı, hem de bazı yıldız futbolcularını elden çıkarmak zorunda kalmıştı.
Ve 3 Temmuz’dan sonra Fenerbahçe’nin ligde kurduğu dominasyon Galatasaray’a geçti.
3 Temmuz’un manevi zararlarının karşılanması zor ama Fenerbahçe’nin uğradığı maddi zarar karşılanmalı.
***
1500 TL AZ!
Geçen yıl 112 Acil Çağrı Merkezlerine gelen çağrıların yüzde 28’i asılsız çıkmıştı.
Çağrılardan yüzde 38’i anons sırasında kapanırken, çağrıların sadece yüzde 34’ü ise gerçek ihbarlardan oluşmuştu.
Asılsız çağrıların bir nedeni de uygulanan idari para cezasının sadece 250 lira olmasıydı.
Şimdi bu ceza 1500 liraya yükseltildi. Bir kişi bir yıl içinde iki kez asılsız çağrıda bulunursa ceza iki katına çıkıyor.
Bence bu para cezası da az!
Özellikle ısrarla 112 hattını meşgul edenlere daha caydırıcı cezalar uygulanmalı.
***
Altyazı
“Belki de mutluluk, sadece kovalayabildiğimiz bir şeydir. Belki de onu asla yakalayamayacağız. (The Pursuit of Happyness)