YAZARLAR

MEVLÜT TEZEL / Oteller denetimi fazla buldu!

BursaUludağ‘da bulunan 20 otelden 16’sının çalışma ruhsatı Osmangazi Belediyesi, turizm işletme belgeleri ise bakanlık tarafından iptal edildi.
İşletme sahipleri, ‘yürütmeyi durdurma kararı’ almak için Bölge Adliye Mahkemesi‘ne başvurdu.
Güney Marmara Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği yetkileri, otellerin tesislerini yeni yapılmış gibi baştan sona yenilemesi gerektiğini, eski bina stokunun yoğun bulunduğu bölgede, otellerin yeni mevzuatların uygulanmasının çok kolay gözükmediğini açıkladı. Yeni kayak sezonunda otellerin büyük bölümünün müşteri kabul edemeyeceği söyleniyor.

Benzer bir yakınma da Bodrum Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği Başkanı Sabahattin Duman‘dan geldi:
“Küçük ve orta ölçekli işletmeler ise bu yıl çok daha zorlanıyor. Kamu denetimleri ise yangın güvenliği ve ruhsat mevzuatında hiç esneklik tanımıyor; bu da işletmeler üzerinde ciddi bir baskı oluşturuyor…
Eksiklik tespit edilen işletmelerin anında kapatılması yerine, eksikliklerin giderilmesi için makul süreler tanınmalı.”
21 Ocak’ta Bolu‘da Grand Kartal Otel‘de 36’sı çocuk, 78 kişinin öldüğü yangın ve Uludağ’da da mart ayında ‘Kervansaray Otel’de çıkan yangında 3 kişinin hayatını kaybetmesinden ardından denetimlerin sıkılaştırılacağı belliydi.
Bu yıla kadar birçok turizm işletmesinin yangın yönetmeliğine uymadığı ya bilinmiyordu ya da görmezden geliniyordu.
Şimdi ise turizmciler yangın yönetmeliği kurallarının çok katı olduğunu, esneklik gösterilmesi gerektiğini, yani özetle bizi biraz idare edin diyorlar!
Evet, birçok otelde çok kapsamlı tadilat yapılması gerekiyor. Ancak oteller kurallara uymayarak bugüne kadar çok güzel kazançlar elde ettiler!
Çocuklarımız diri diri yandı!
Bir daha aynı acıları yaşamamak için otellere yangın yönetmeliğine uymaları konusunda bundan sonra ‘sıfır tolerans’ gösterilmesini doğru buluyorum.

***

BOSNA‘DAN ADİSYON PAYLAŞMA MODASI
Son iki yıldır Yunan Adaları‘ndan yemek adisyonu paylaşmak moda olmuştu.
Şimdi yeni moda; Bosna’dan adisyon paylaşmak.
İşte o paylaşımlardan bazıları:
“Bosna’dayım. 1 porsiyon köfte 150 TL. En lüks mekânda 250 TL… Bizi öyle böyle öpmüyorlar!”
Yine aynı kişi “1 KM=0,5 Euro. Her yerde 6 KM, lüks yerlerde 9-10 KM” notu düşerek Bosna’dan menü paylaştı.
Menülerde 125 gram büyükçe hamburger 7 KM, Sudzukice, Cevapcci gibi bol etli yemekler 7 KM olduğu görülüyor.
“2017’de Bosna’ya gittim. O zaman not almıştım. Boşnak köftesi 7 KM, Triliçe 2,5 KM. Şimdi bu tweet’i görünce baktım ki, Bosna’daki fiyatlar değişmemiş. İnşallah tekrar nasip olur.”

“Bosna’da herhangi bir yerde bir porsiyon Cevapcci, bizdeki 1,5-2 ayarıydı. Lezzet müthiş. Fiyat olarak da yarısından az. Çok fena kazıklanıyoruz.”
Bir başka kişi de Belgrad’da da yemek fiyatlarının Bosna gibi olduğunu… Türkiye ile karşılaştırılınca hem porsiyonların daha büyük hem de fiyatların daha ucuz olduğunu paylaştı.
“Bosna’yı Belgrad’ı geç… Tokyo’da iki hafta gezdim (euroya çevirip yazıyorum.) Markette kola 99 cent havaalanında da 99 cent. Diğer yerel içecekler 30-70 cent aralığında. Bir tabak spagetti, bir tabak salata ve içecek 8 euro. En lüks hamburgercide bir menü 9 euro. Yerel çorbalar 4-5 arası.” Son dönemde Türkiye’den Mısır’a tatile gidenlerin de sayısı arttı. Mısır’daki ‘her şey dahil’ otellerinin ulaşım giderleri hesaba katınca bile Türkiye’den ucuz olduğunu duyuyorum.

Elbette fiyatların yüksek olmasında enflasyon ana neden ama devlet temel gıda ürünlerinde yüzde 1 KDV alma özverisi gösterirken özellikle turizm sektöründe yeme içme işletmelerinde fahiş fiyat politikası uygulanıyor.
Böyle olunca da yerli turist, Schengen vizesi almanın çok zor olduğu bir dönemde bile farklı alternatiflere yöneliyor.
Yunan Adaları’na 10 günlük kapıda vize almak için oluşan uzun kuyruklar… Vize gerektirmeyen Mısır ve Balkan ülkelerinin tercih edilmeye başlanması sürpriz değil! Tatil paketi, İngiliz’e Türk vatandaşından ucuza satılırsa… Yemek porsiyonları küçülürken fiyatları sürekli artarsa… Fahiş fiyatlardan Rus ve İngiliz turistler bile şikâyetçi olmaya başladıysa biz daha çok Bosna’dan, Mısır’dan, Belgrad’dan adisyon paylaşımları görürüz!
Turizm sektörü bindiği dalı kesiyor! Fiyatlar makul seviyelere çekilmeli.
Yerli turisti küstürmenin dönüşü olmayabilir!

***

ABD, START/ STOP’A KARŞI
ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA) başkanı Lee Zeldin, X’de otomobillerdeki start-stop teknolojisini hedef alan bir paylaşım yaptı:
“Start/stop teknolojisi: Her kırmızı ışıkta arabanızın durmasını sağlıyor ki şirketler iklim katılım madalyası alabilsin. EPA bunu onayladı ve herkes nefret ediyor, biz de düzeltiyoruz.”
Bazıları start/stop teknolojisine kızıyor ve yakıt tasarrufu yapmadığını düşünüyor.
Ancak bilimsel araştırmalar start/ stop sisteminin yüzde 5 ile yüzde 8 arasında tasarruf sağladığını söylüyor.
Buna rağmen Zeldin başkanı olduğu EPA’nın bütün değerlerine ters düşerek star-stop teknolojisine karşı çıkıyor.

Donanım Haber’e göre Donald Trump, ABD Başkanı olduğu günden itibaren fosil enerji yatırımlarını arttırdı.
Deniz üstü rüzgâr santrali projelerini iptal etti. Ve elektrikli araçlara yönelik teşvikleri kaldırmaya hazırlanıyor.
Küresel ısınmanın Çin ile birlikte en büyük sorumlusu ABD bunları yapıyorsa, dünya devleri doğanın dengesini bozma pahasına sanayi ve teknoloji atılımlarını tamamlamışken, gelişmekte olan Türkiye neden Paris İklim Değişikliği anlaşmasının hükümlerini yerine getirmeye çok gayret ediyor?
Avrupa Birliği ülkeleri dışında Paris İklim Değişikliği sözleşmesine uyan da yok.
Elbette doğa yok olmasın, karbon salınımını ne kadar düşürürsek iyi, lakin ABD, Çin, Rusya verdiği sözleri yerine getirmiyorken bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin Paris sözleşmesiyle baskıya alınması adil değil!

***

Altyazı
“Mutluluğu anlatmak zordur, farkına varılmadan eskir.” (Jules et Jim)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu