YAZARLAR

MEVLÜT TEZEL / Önce pratisyen hekim, sonra uzman doktor!

Sağlık Bakanlığı, Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden randevu talebi oluşturmadan önce vatandaşları, “Aile Hekimine Yönlendirme” uygulamasını devreye aldı.
Vatandaşlar artık MHRS üzerinden randevu talebi bırakma işlemi öncesinde “Aile Hekimine Yönlendirme” ekranıyla karşılaşıyorlar.
Artık önce aile hekimleri muayene edecek ve yapılan değerlendirmeye göre vatandaş uzman hekimlere yönlendirilecek ya da buna gerek görülmeyecek.
Aile hekimleri, gerek duyulan durumlarda, kayıtlı nüfusları için kendilerine ayrılan rezerv kontenjan sayesinde MHRS üzerinden kişilere doğrudan uzman hekim randevusu oluşturabilecek.

Yeni uygulamayı eleştirenler oldu. Oysa birçok ülkede aynı prosedür uygulanıyor.
Kaynakları daha verimli kullanmak adına doğru olan yapıldı.
Basit bir enfeksiyon ya da baş ağrısı için uzman hekimlerden randevu alınıyordu.
MHRS sisteminde büyük bir yığılma olduğu için de randevu alınamıyor ya da çok ileri bir tarihe randevu veriliyordu.
Hastanelerdeki uzman doktorların iş gücü çok artıyordu.
Bazen uzman doktorlar 3-4 dakikada bir hasta kabul etmek zorunda kalıyor ve muayene kalitesi düşüyordu.
Birçok hastalık hastası da sistemi suiistimal ediyordu.
Böylece uzman hekimlerin iş gücü azalacak ve muayeneler daha verimli geçecek.
Ancak yeni sistem aile hekimlerinin yoğunluğunu artırabilir. Aile hekimleri hastayı uzman doktora sevk etmeye gerek duymadığında tartışma ve kavgalar artabilir.
Aile hekimlerinin hastaları uzman doktora yönlendirmek için belli bir rezerv kontenjanı olması da sorun yaratabilir!
Sağlık ocaklarında genelde röntgen, ultrason gibi pahalı cihazlar yok. Pratisyenler teşhis koyarken riske girmek istemeyebilir!
Yeni sistemde sağlık ocaklarının araç gereç ve personel sayısını artırmak gerekebilir.
Her yeniliğin başka sorunlar yaratma olasılığı olduğunu Sağlık Bakanlığı da değerlendiriyordur mutlaka.

***

YENİ BİR EFSANE Mİ GELİYOR?
Kendi en iyi diziler listemde ‘Breaking Bad‘ ve ‘Better Call Saul‘ ilk iki sırada yer alıyor.
Birçok listede de hep üst sıralarda yer alan bu iki başyapıtın yaratıcısı Vince Gilligan‘ın çekeceği yeni dizi merakla bekleniyordu ve dün ‘Pluribus’ adlı dizinin kısa bir videosu yayınlandı.

Konu hakkında sadece şu söz paylaşıldı:
“Gezegendeki en zavallı insan, dünyayı mutluluktan kurtarmak zorunda.” Dizinin sloganı ise “Mutluluk bulaşıcıdır.”
7 Kasım’da ilk bölümü yayınlanacak dizinin oyuncu kadrosunda belli olan isimler; Rhea Seehorn, Karolina Wydra, Carlos-Manuel Vesga ve Miriam Shor. ‘Pluribus’un bu iki başyapıttan farklı bir çalışma olacağı, bilimkurgu, kara mizah vs. farklı türler arasında geçeceği konuşuluyor.
Bakalım Gilligan yine efsane bir işe mi imza atacak yoksa büyük beklentileri karşılayamayacak mı?

***

YOLDA KARŞINIZA KÖPEK ÇIKARSA…
Önceki gün Ankara’da iki otomobilin çarpışması sonucu biri çocuk üç kişinin hayatını kaybettiği kazanın, sürücünün aniden önüne çıkan başıboş köpeğe çarpmamak için ters yöne girmesiyle yaşandığı ortaya çıktı.
Bu tarz ölümlü kazalar artık olağanlaştı.
Başıboş köpekler sorunu için yasa çıktı ama uygulamada sorunlar yaşanıyor.
Bazı belediyeler hayvansever lobisini karşılarına almamak için köpekleri toplamıyor.
Ayrıca bu belediyeleri de aşan maliyetli bir sorun.

Köpek toplayacak insan bulmak, yeni barınaklar ve kısırlaştırma yapmak, ilaç masrafları vs. için büyük bütçelere ihtiyaç var.
Fotoğraftaki olay beş yıl önce Almanya’da yaşandı.
Polis dört saat otoban şeridini kapatıp köpeği yakalamakla uğraştı.
Önce köpeğe uyuşturucu iğnesi atıldı. İşe yaramayınca köpeği silahla vurup öldürdüler.
Avrupa’da yollara çıkan köpekler eğer yakalanamazsa öldürülüyorlar.
Ülkemizde de bu prosedür uygulansa belki Ankara’daki kazada üç kişi hayatını kaybetmeyecekti.
Karayolları Genel Müdürlüğü, güvenlik teşkilatları da koordineli bir şekilde çalışmaları gerekiyor.
Eğer araçla hızlı gidiyorsanız, yola aniden köpek çıkarsa paniğe kapılıp ani manevra yapmak ya da frene basmak genelde kötü sonuçlanıyor.
Böyle durumlarda direksiyonu düz tutup, hayvana çarpıp geçmek en doğru seçenek gibime geliyor.

***

‘HIYAR’ HAKARET DEĞİL
Yargıtay 4. Ceza Dairesi, komşusuna “Hadi oradan hıyar” diyen sanık hakkında yerel mahkemenin verdiği mahkûmiyet kararını bozdu.

Yüksek Mahkeme, ifadenin kaba ve nezaket dışı olduğunu kabul etmekle birlikte, hakaret suçu kapsamında değerlendirilemeyeceğine hükmetti. Yargıtay’ın kararı doğru! Sonuçta ‘hıyar’ bir sebze ismi.
Sosyal medyada birileri linç edilirken artık ‘hıyar’ sözüne çok rastlarız!

***

GURBETÇİLERİN ÇİLESİ
Gurbetçilerin vatan hasreti bazen sınır kapılarında yoğunluk yüzünden çileye dönüşüyor.
Geçtiğimiz günlerde Kapıkule Sınır Kapısı’nda yine yoğun kuyruklar oluşunca gurbetçiler korna çalarak bu durumu protesto etti.
Ve iki gurbetçi ailenin kavga görüntüleri sosyal medyaya düştü.
“Kavga etmek için sınırı geçmeyi mi beklediniz?” diye yorumlar yapıldı.

Sıcak havada saatlerce araçta beklemek gerginliği artırıyor ama o kadar yol gelip sınırda kavga etmek hoş bir durum değil.
Sınırın Yunanistan ve Bulgaristan kapılarında gişe sayısı Türkiye’ye göre az.
Türkiye’de ise bu iki ülkeye nazaran daha çok güvenlik aşamasından geçiyorsunuz.
Özellikle hafta sonları ve bayramlarda Türkiye’den de tatil için yurt dışına çıkıldığı için yoğunluk daha da artıyor.
Temmuz ve ağustos aylarında sınır kapılarındaki yoğunluğu azaltmak için ülkeler arasında yeni işbirlikleri ve stratejiler geliştirilmeli.

***

Altyazı
“Bazen iyi olan her şeyi kaybedersin ki daha iyi bir şeyler bulabilesin.” (Umudunu Kaybetme)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu