YAZARLAR

MEVLÜT TEZEL / Öğretmen ve velileri kovan kafe sahibi

İstanbul‘da bir kafede bir araya gelen öğretmen ve veliler, iddiaya göre yalnızca birer kahve içip uzun süre oturdukları gerekçesiyle işletme sahibi tarafından mekândan kovuldu.
Taraflar arasında yaşanan tartışma çevredekiler tarafından cep telefonu kamerasıyla kaydedildi.
Kafe sahibi olduğunu söyleyen kişinin velilere karşı “Çek çek, mekân sahibi benim. Seni kovuyorum. Çek, her yerde paylaş. Emniyet, vali, kaymakam, karakol… Her yere git. CİMER‘e şikâyet et, Recep Tayyip Erdoğan‘a da söyle. Seni bir daha burada görmek istemiyorum. Hadi çık, canımı sıkma” sözleri sosyal medyaya düştü.
Ve kafe çok geçmeden mühürlendi.
Sosyal medyada da ‘Kafe sahibi mi, yoksa müşteriler mi haklı?’ tartışması yaşandı.
İşte sosyal medyada çıkan yorumlardan bazıları:

“5 saat kafemi işgal ediyorlar ve isyan ettiğim için cafem mühürleniyor!”
“Ben de bir işletmeciyim. Milyonlar harcayıp mekan açıyoruz, vergisini veriyoruz. En çok para kazanmam gereken vakitte 40 kişi gelip kafeyi pilav gününe çeviriyorlar ödedikleri hesap kişi başı 100-200 TL!”
“Bir organizasyon yapacaksanız bu işleri yapan yerler var, paraya kıyın gidin oralarda yapın ne yapacaksanız. Ölücülük yapmanın anlamı yok.”
“Bir çay veya kahve içip saatlerce masayı işgal etmek doğru değil.”
“Mekanın sahibi 40 tane çocuklu kadını mekana kabul edip ne olmasını bekliyordu?”
“Mekan sahibi yüzde 100 haklıdır. Adam o masalarla para kazanacak senin zeki sandığın şımarık çocuğun gelip bağırsın çağırsın diye açmadı adam mekanı.”
“Sonunda Erdoğan’ın ismini söylemeyeydi iyiydi.”
“Videoyu izlerken “istersen Erdoğan’a şikayet et” dediği anda ‘Yapma bunu Volkan, oyuncu değişikliği hakkımız da doldu’ demiştim.”
“Öğretmen içten içe şöyle düşünmüştür; görün bakalım çocuklarınızı! Nasıl yaramazlık yapıyorlar”
“Oturmasını kalkmasını bilmeyen, kafeyi kreşe, altın gününe çevireni kovacaksın tabi.”
“200-250 TL’ye bir fincan kahve içiyoruz ama yine de memnun edemiyoruz kafecileri!”
Ne çok kafe sahibi sever varmış, şaşırdım doğrusu. Kafe açılsın için eylem bile yapar bunlar!
Yorumların çoğunda bir çay alıp saatlerde oturmaya kızanlar olmuş!
Yahu burası kafe değil mi? Çay, kahve içeceklerdi, ne yapacaklardı başka?
Kafeler, hizmet sektöründe ticaret yaparlar. Adı üstünde ‘hizmet’ etmeyi baştan kabul ediyorsun!
Kalabalık grup istemiyorsan baştan söyleyecektin!
Kafe sahibi “Ben bu 40 kişiye bir sürü içecek kitlerim, bir saat oturup giderler” diye düşündü galiba!
İşte bu zihniyet küçük kafe işletmelerinin yüzde 70’inde var!
Çayın, kahvenin son yudumunu içmene bile beklemeden boşları masadan alırlar. Hemen “Başka bir şey ister misiniz” diye sorarlar.
“Yok, istemiyorum” dediğinde, her şeyi toplayıp masayı sinirli bir şekilde silerler.
Onlara göre iyi müşteri 20 dakikada bir çay, kahve içer, pasta yer!
Oysa müşteri velinimettir. Biri gelir bir çay içer iki saat oturur. Başkası gelir kek, pasta, sandviç vs. ne varsa yer 15 dakika oturup kalkar!
Her masadan yüzde 200 kazanmayı bekleyemezsin!
İşte bu yüzden bağımsız, butik kafeler yerine, kimsenin “Ne içersiniz” diye sormadığı, sipariş vermeden oturmanın serbest olduğu büyük kahve zincirleri tercih ediliyor.
Diğer müşterilere rahatsızlık verecek çok büyük olay olmadığı sürece bir mekan sahibi müşterisini kovamaz.
“İstediğin yere şikâyet et” demeye de hakkı yoktur.
Videoda gördüğüm kadarıyla mekân sahibinin kovduğu grup arasında yaşlı öğretmenler, dar gelirli veliler vardı.
Yapılan büyük saygısızlık!
Bir müşterinin bir kahveye 150-200 TL verip uzun süre oturmasına öfkeleniyorsanız, hiç yapmayın bu işi!

***

İYİLER VE KÖTÜLER
Bir gıda mühendisi gıda zehirlenmeleriyle ilgili “Denetimler önemli ama her an her yerde denetçi olamaz. Burada asıl mesele işletme ahlakıdır” demiş.
Evet, gıda sektöründe bir ahlaki çöküntüden bahsedebiliriz.

Özellikle turistik bölgelerde mekân işleten mafyatik gruplar var!
Ancak bir ülke diğer ülkeden daha ahlaklı olduğu için orda sorunlar yaşanmıyor demek irrasyonel bir yaklaşım.
Her toplumda iyiler ve kötüler var.
Çözüm ise; kuralların işlediği, kötü niyetlilerin, fırsatçıların caydırıcı bir şekilde cezalandırıldığı, suç işleyenin yanına kar kalmadığı bir sistem oluşturmaktır!

***

CHATGPT’DEKİ KONUŞMALAR SIZARSA…
ChatGPT’nin geliştiricisi OpenAI, iş ortaklarından olan Mixpanel’de yaşanan veri sızıntısı nedeniyle bazı kendi kullanıcılarının isim-soyisim, tarayıcı kaynaklı yaklaşık konum bilgisi, kullanıcı ID’leri ve e-posta adreslerinin üçüncü kişilerin eline geçtiğini açıkladı.
OpenAI, veri sızıntısı yaşayan iş ortaklarından Mixpanel’i tüm sistemlerden kaldırdı ama atı alan Üsküdar’ı geçti!

Hata ortaktan kaynaklansa da koskoca OpenAI’ın bile verilerini koruyamadığını görmüş olduk!
Peki, bir gün ChatGPT ile yapılan sohbetlerin kayıtları da sızarsa ne olur?
Bugün ChatGPT’de sohbet eden bir genç, yarın bir ülkenin lideri olduğunda ne olur?
Mutlaka eski konuşmalarına bakan olur değil mi?
Yapay zeka şirketleri çok ama çok büyük bir güce sahipler!

***

SUÇA SÜRÜKLENEN KEDİ!
Aydın- Kuşadası’nda bir banka şubesinde alarmların çalması üzerine olay yerine intikal eden polisler, şubenin içinde bir sokak kedisiyle karşılaştılar.
Muhtemelen kedi harekete duyarlı sensörlere denk gelmiş.

Neyse ki kedi zorluk çıkarmamış, polislerin kapıyı açmasını beklemiş.
Ee mama fiyatları arttı, sokakta da mama bulamamış olacak ki, kedi bankaya girmiş. Yani karşımıza suça sürüklenen bir kedi var!

***

Altyazı
“İngiliz tarihçiler benim yalancı olduğumu söyleyecekler ama tarih, kahramanları asanlar tarafından yazılıyor.” (Cesur Yürek)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu