YAZARLAR

MEVLÜT TEZEL / İsteseler de savaşamazlar!

Hindistan ordusu, Pakistan ve Pakistan’a bağlı Azad Keşmir bölgesindeki hedeflere karşı askeri operasyon düzenledi.
Pakistan ordusu, Hindistan’ın 5 savaş uçağını düşürdüğünü açıkladı.
Pakistanlı yetkililer, Hindistan’ın gerçekleştirdiği saldırılarda ölü sayısının 26’ya yükseldiğini belirtti.
Hindistan’da ise ilk belirlemelere göre en az 8 sivil hayatını kaybetti.
Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, saldırıların ardından orduya ‘intikam’ çağrısı yaparak, Hindistan’ı hedef alacaklarını duyurdu.
Büyük savaşın kapıda olduğuna dair uzman yorumları ve haberler çıkıyor.
Bence bir ay kalmaz her şeyi unuturlar!
İki ülke bugüne dek Keşmir için iki kez savaştı. İlk savaş bir yıl, ikinci savaş ise iki ay sürdü.
52 yaşındayım, kendimi bildim bileli Hindistan ve Pakistan büyük savaşın eşiğine gelirler, sınırda çatışmalar olur ve sonra silahlar susar.
Hindistan, Dünyanın en kalabalık ülkesi ve ordu personelinin sayısı da 1.46 milyonu buluyor.
Pakistan Ordusunun 700 bin askeri var.
Hindistan ordusunun 9 bin 743 topu, 3 bin 740 tankı bulunuyor.
Pakistan ordusunda ise 4 bin 619 top ve 2 bin 537 tank var.
Hindistan’ın 730 savaş uçağı bulunurken, Pakistan’ın ise 452 uçağı var.
Hindistan’ın 16 denizaltısı, 11 muhribi, 16 fırkateyni bulunuyor. 2 de uçak gemisi var.
Pakistan ise 8 denizaltıya ve 10 fırkateyne sahip. Yani iki ülkede savaşmak için aşırı silahlanmış ve dünyada en çok hazır askere sahip ülkeler arasında yer alıyorlar.

NÜKLEER BARIŞ
Normal şartlarda iki ülke arasında yaşanan sorunlar yüzünden mutlaka büyük bir savaş çıkması ve bu savaşın İran-Irak savaşı gibi yıllarca sürmesi gerekiyordu.
Başta da belirttiğim kısmi çatışmalar devam eder ama büyük savaş çıkmaz.
Çünkü Hindistan 172 nükleer başlığına sahip, askeri her alanda geride olan Pakistan’ın bile 170 nükleer başlığı var!
Bu nükleer füzeler yüzünden iki ülkenin hükümetleri zaman zaman çok isteseler de topyekûn savaşamıyorlar.
Füzeler devreye girse iki ülke de haritadan silinmekle kalmaz bu ülkeye sınırı olan ülkeler de büyük nükleer facialar yaşarlar.
Atom bombasını ilk yapan kişi olan Robert Oppenheimer‘a hep kızıldı.
Oysa ABD, Japonya‘ya iki atom bombası attıktan sonra bir deli çıkmadığı sürece bir daha nükleer silahların kullanılmayacağı anlaşıldı.
Nükleer silahların dünyayı yok edeceği anlaşıldığından beri başta ABD-Sovyetler Birliği savaşı olmak üzere çıkması muhtemelen birçok savaş yaşanmadı.
Aslında Oppenheimer’a Nobel Barış ödülü verilmeli.
Türkiye gelecekte bağımsızlığını garanti altın almak istiyorsa mutlaka nükleer silaha sahip olmalı.
Nükleer silaha sahip olmak büyük bir caydırıcılık ve dokunulmazlığı beraberinde getiriyor.

***

SUÇLULAR REHABİLİTE EDİLEMİYOR
Adalet Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de cezaevinden çıkanların yüzde 45’i yeniden suç işliyor.
Bu oran çok yüksek.
Yapılan araştırmalardan biliyoruz; suçluların rehabilite edilemiyor.

Hatta zararsız suçlardan dolayı içeri girip, orada gasp, hırsızlık vs. mesleki eğitim alıp tam donanımlı suçlu olarak dışarı çıkanlar var.
Cezalar da az olduğu için suçlu, suç işlemeye devam ediyor.
‘Kader mahkûmu’ söylemi hayatımızdan çıkarılmalı.
Kader mahkûmuyum deyip suç işlemeye devam edenlerin oranı yüzde 45!
Adalet Bakanlığı’nın suçluları rehabilite edecek, suç oranlarını düşürecek yeni bir infaz rejimi üzerinde çalışıyor.
Umarım işe yarar, yaramalı.

***

YOL ÜCRETİNİ ÖNCEDEN GÖR
Yandex Maps, yapılan son güncellemeyle birlikte güzergahtaki yol ücretlerini göstermeye başladı.
Bu uygulamayı kullananlar rotalarının üzerindeki ücretli geçişlerde ödeyecekleri ücretleri önceden görebiliyor.
Navigasyona gideceğiniz yer için en hızlı rota seçeneğini tıklayınca bazen gereksiz yere paralı yollardan geçiyorsunuz.

Ya da tahmin ettiğinizden fazla ücretlerle karşılaşıyorsunuz.
Parasız yoldan gitmeye çalıştığınızda ise sürekli radar, EDS ile karşılaşıyorsunuz!
Sık sık şehir dışı yolculuk yapanlar için faydalı bir güncelleme olmuş.

***

KİM BU KADIN?
Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 depremde yaşanan paniği göstermek için medyada en çok bu şık giyimli, güzel kadının fotoğrafı kullanıldı.
Depremin ardından eline göğsüne tutmuş, bir elinde cep telefonu ile yakınlarına ulaşmaya çalışan bu kadın, milyonların yaşadığı korku ve telaşı kusursuz bir şekilde özetliyordu.

Sosyal medyadan, ana akım medyaya, internet sitelerinden, televizyonlara genelde bu kadını fotoğrafı kullanıldı.
Arama motorlarına ‘Silivri deprem’ yazın karşınıza ilk bu hanımefendi çıkıyor.
Kim bu kadın?
Muhtemelen bu prezantabl kadın bir plaza çalışanı olabilir ama kazanacağı telif ücretinden habersiz!
Çünkü depremden haftalar sonra bile depremle ilgili bir haber yapılacaksa yine aynı fotoğraf kullanılıyor. Ve kullanılmaya da devam edecek.
Fotoğrafı çeken kişi eğer bir medya çalışanı değilse o da artık sembolleşen bu fotoğrafı, fotoğraf stok sitelerine satabilir.

***

NEYİ ‘KABUL’ EDİYORUZ’ ?
Cep telefonundan bir uygulama indirirken sürekli sözleşmelere onay veriyoruz. Sözleşmeye bakıp öyle onay vereyim dediğinizde ise karşınıza birçok sayfa çıkıyor. Özetle sözleşmelere genelde okumadan onay veriyoruz.

Sanatçı Dima Yarovinsky, sosyal medya devlerinin gizlilik ve hizmet şartlarını A4 rulolara basarak bu fotoğrafı çekti ve “Kabul ediyorum”un ardındaki yükü ortaya çıkardı.
Bir gün biri hepsini okuyup sözleşmelerdeki oyunları paylaşsa güzel olur.
Bu sayfalar dolusu sözleşmelerde neler yazıyor, nelere izin veriyoruz acaba?

***

Altyazı
“-Neden savaşlar oluyor biliyor musun?
-Çünkü dünya insansız başladı ve de onsuz bitecek.” (La Tigre e la Neve)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu