YAZARLAR

MEVLÜT TEZEL / Hangi deprem uzmanı haklı?

Marmara Denizi Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem, daha büyük bir depremde yaşanacak büyük felaketi akıllara getirdi.
Ve gözler deprem uzmanlarına çevrildi.
Uzmanların paylaştığı yeni bilgiler özetle şöyle:
Ahmet Ercan: “Yaşanan deprem ‘Büyük İstanbul Depremi’nin olasılığını azaltmaz; büyük depremin etkisi 22 kat fazla olacak.”
Naci Görür: “İstanbul’da Marmara Denizinde, Kumburgaz fayı üzerinde çok deprem oluyor. Değişik büyüklükte. Bunlar Marmara’da beklediğimiz büyük deprem değil. Bunlar bu fayın biriktirdiği stresi artırıyor. Yani kırılmaya zorluyor. Burada asıl deprem daha büyük ve 7’nin üzerinde olacak.”

Celal Şengör: “6,2’lik bir depremin kendisinden küçük artçıları olması beklenen bir durumdur. Ancak devamında 6,2’den büyük bir deprem ya da depremler olursa bunun İstanbul’da beklenen büyük depremin öncüleri olabileceği ihtimali daha güçlenir. Öncüyse de 10 sene sonra olacak depremin mi öncüsü 10 dakika sonra olacak depremin mi bunu bilemeyiz.”
Hasan Sözbilir: “Yedinin üzerinde bir depremin olma olasılığı düşük gibi duruyor; yük fayın doğusu ya da batısına giderse ‘deprem fırtınası’ gerçekleşebilir. Tabii bu büyük deprem anlamına gelmiyor.”
Şener Üşümezsoy: “Herkes 6 Şubat’ta ‘Marmara yıkılacak’ diye ağlarken ben bunlara bakmadım bile. Ne diyorlardı ‘2 yıl içinde Marmara boydan boya kırılacak’, ben ne dedim ‘1999 Depreminde zaten bu faylar kırıldı. ‘Silivri ve Kumburgaz fay çukurunda belirttiğim ‘6.2 deprem yapabilir’ dedim, aynı yerde deprem oldu.
Bilim kurulları bilgilerden hareket etmiyor. Yeşilköy ile Büyükçekmece arasında fay yok. Adalar fayı 10 yıl önce kırılmış. Bilim kurulunun söylediklerinin hepsi çöp.”
Gördüğünüz gibi uzmanların çoğu birbirinden farklı düşünüyor. Böyle olunca da halk kime ve neye inanacağına karar veremiyor.
Şener Hoca haklı olduğunu birçok kez kanıtladı. Önceki gün yaşadığımız depremi de yerini ve şiddetini nokta atışı yapar gibi bildi.
Ben Şener’ciyim ama günümüzde hiçbir teknoloji depremin ne zaman ve kaç şiddetinde olacağını ortaya çıkaramıyor.
Bence hangi uzmanın haklı çıkacağını düşünmektense depreme karşı yeterince önlem alıyor muyuz ve hangi önlemleri almalıyız konularını tartışmalıyız.
Depreme karşı hangi önemlerin alınacağını biliniyor ama alınan önlemler yetersiz.
Şener Hoca haklı çıkacak diye umut edelim ama umut ederken tedbiri de elden bırakmayalım.
Ahmet ve Naci hocalar haklı çıkacakmış gibi depreme hazırlanalım.

***

ROBOT SERİ ÜRETİMİ BAŞLIYOR
Araştırma şirketi Trend-Force’un yeni raporuna göre, Çin’deki 11 insansı robot üreticisinden altısı bu yıl 1.000’in üzerinde robot üretmeyi planlıyor.
Donanım Haber’e göre uzmanlar bu adımın Çin’in teknoloji alanında dışa bağımlılığını da azaltacağını ve ülkenin toplam insansı robot üretim değerini yaklaşık 616 milyon dolara çıkaracağını belirtiyor.

Raporda ayrıca Tesla’nın da Optimus adlı insansı robotunu binlerce adet üretme hedefi olduğu ama Tesla’nın parça tedarikinde Çin’e bağımlı olduğu belirtiliyor.
ABD, robot teknolojisinde Çin’in gerisinde kalabilir.
Elektrikli otomobillerden sonra, Çin insansı robotlarda da piyasayı ele geçirebilir.
Bugüne kadar insansı robotlardaki gelişmeleri hep yeni bir teknolojinin emekleme süreci olarak görüyorduk ama seri üretim, yeni bir çağın başlangıcı demek.
Halı hazırda yapay zekanın özellikle masa başı çalışan beyaz yakalı birçok insanı işsiz bırakacağı öngörülüyor. İnsansı robotlar da mavi yakaları işsiz bıkabilir.
Çocuklarımızı çok zor bir gelecek bekliyor.

***

ŞOK İTİRAF
Oscar yönetimi “Akademi üyelerinin Oscar final turunda oy kullanmaya hak kazanabilmesi için artık her kategoride aday gösterilen tüm filmleri izlemesi gerektiğini” duyurdu.
Nasıl yani?

Zaten bir filmi değerlendirmek ve o film hakkında oy vermek için o yapımı izlemek gerekiyor.
Akademi üyeleri aday filmlerin hepsini izlemiyor mu?
Oscar yönetiminden böyle bir açıklama geldiyse demek ki, her üye, aday her filmi izlemiyormuş.
Acaba bir film izleyip karar veren olmuş mudur?
Mutlaka olmuştur.

***

EN ÇOK GARSONA İHTİYAÇ VAR
İŞKUR’un raporuna göre, eleman temininde en fazla güçlük çekilen meslekler; garsonluk, dikiş makineciliği, satış danışmanlığı, temizlik görevliliği, kaynakçılık, kasiyerlik, paketleme ve konfeksiyon işçilikleri.
Hepsi de az maaşa çok çalışma gerektiren meslekler.

Üniversite enflasyonu yüzünden birçok genç işsizlik garanti bölümlerden mezun oldu. Gençler haklı olarak dört-beş yıl eğitimini aldıkları alanlarda çalışmak istiyorlar ama hem bu alanlarda mezun sayısı fazla hem de yeterli iş imkanı yok.
Milli Eğitim Bakanlığı son yıllarda mesleki eğitime ağırlık veriyor.
Bu yatırımın meyvelerini toplamak için de zamana ihtiyaç var.
Ama şu an bir kısır döngünün içindeyiz. Bu kısır döngüyü kırmak için de üniversitelerdeki işsiz garantili bölümler ya kapatılmalı ya da sayıları ihtiyacı karşılayacak seviyeye kadar indirilmeli.

***

ÇİKOLATA KITLIĞI YAŞANABİLİR
Batı Afrika ülkesi Fildişi Sahili’nde kakao üreticileri, iklim değişikliği, düşük fiyatlar ve adil olmayan ticaret koşulları nedeniyle verimlilikte ciddi düşüş yaşandığını açıkladılar.

Ayrıca önlem alınmaması halinde 2030 yılına kadar tüm kakao ağaçlarının yok olabileceği uyarısında bulundular.
Zaten ağaçlardaki verim düştüğü için geçtiğimiz yıl kakao fiyatları yüzde 200’ün üzerinde arttı.
Kakao fabrikaları tohum maliyetlerini karşılamıyor artık.
Sorunlar çözülmezse çikolata fiyatları daha da yükselir.
Bu arada kakao fiyatları inanılmaz artarken yediğimiz çikolataların kalitesi düşüyor!

***

Altyazı
“Salatayı kim icat etti biliyor musun? fakir insanlar. ” (Pain and Gain)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu