MEVLÜT TEZEL / Gurbetçiler sakın bunu yapmasın!

Yaz tatilinde sahte marka ürün satın alan gurbetçiler, Almanya‘ya dönüşte ciddi yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir.
Alman Patent ve Marka Kurumu (DPMA) Başkanı Eva Schewior, gümrüklerde denetimlerin artırıldığını ifade ederek, “Sahte bir ürün satın alarak Almanya’ya dönen herkes, gümrüklerde mallara el konulacağını ve onların imha edileceğini bilmelidir. 2024 yılında değeri 417 milyon Euro olan 16 bin 857 sahte ürüne el konuldu” dedi.
Almanya’da yakalanan her sahte ürün için 750 Euro para cezası kesiliyor.
Sahte çanta, kıyafet vs. alan gurbetçiler için kötü haber bu!
Denetimlerin nasıl yapılacağını merak ettim doğrusu.
Her gümrük geçiş alanına uzman mı dikecekler?
Muhtemelen ürünün fiş ya da faturasını soracaklar ama kim fişi faturayı saklıyor ki?
Sahtecilikte özellikle Çinliler uzman.
Ayrıca öyle sahte ürünler var ki, gerçeğinden ayırt etmek çok zor.
Bülent Ersoy bile çantalarını Kapalıçarşı’daki sahte çantacılardan alıyordu!
Sahte ürün almayı umursayan bazı gurbetçileri biz de uyaralım.
Aldığınız her sahte ürün için Alman gümrüğünde 750 euro ceza ödeyebilirsiniz!
***
GÜNDE 4 BİN TL
Sivas‘ta bir dilenci ‘Günlük kazancım’ dediği 4 bin TL’yi bir esnafa bütünletmiş.
O anlar kameraya yansımış. Esnaf Hamdi İrfan Işın, “30 yıllık esnafım ilk defa böyle bir durumla karşılaştım. Günlük 4 bin TL net kazanç bizler elde edemiyoruz” demiş.
Her hafta iki gün izin yapıp ayda 24 gün dilencilik yapsa ayda 96 bin TL eder!
Hem de vergisiz!
Dilencilik yapmanın para cezası ise bin 406 TL. Dilenciler, bu parayı iki-üç saatte kazanıyorlar.
İnsanların manevi duygularını sömüren dilenciler yüzünden gerçek garibanları göremiyoruz!
Ayrıca küçücük çocukları kendilerini acındırmak için kullanıyorlar.
Bu da çocuk sömürüsü demek.
Dilencilere daha ağır para cezası uygulanmalı ve çocukları dilendirenlere ayrıca ceza davası açılmalı.
***
AB YENİ UYANDI!
Avrupa Birliği (AB) para transferlerinde dolandırıcılığı önlemek amacıyla yeni bir doğrulama sistemine geçiyor.
9 Ekim’den itibaren “Işık sistemi” adı verilen üç kademeli bir doğrulama mekanizması devreye girecek:
Yeşil Işık: IBAN ile alıcı adı tamamen uyuşuyorsa işlem sorunsuz şekilde onaylanacak.
Sarı Işık: Küçük harf hataları veya benzer yazım farkları varsa sistem kullanıcıyı uyaracak, ancak transfer yapılabilecek.
Kırmızı Işık: Alıcı adı ve IBAN arasında ciddi bir uyuşmazlık varsa, sistem transfer öncesi açık bir uyarı verecek.
Bu sistem bizde de uygulansın diyenlere şaşırdım. Bizde bankalar benzer bir sistemi zaten uyguluyorlar.
EFT, havale yaparken IBAN ve alıcı adını yazıyoruz. Eğer bu bilgiler birbiriyle örtüşmüyorsa işlem merkez bankası havuzundan geri dönüyor.
Gönderilen para da gönderici hesabına iade ediliyor.
Tabi buna rağmen dolandırıcılar kullanıcı hatalarından insanların parasını çalıyorlar.
Asıl ilginç olan Avrupa Birliği’nde bu zamana kadar para transferlerinde sadece IBAN bilgisi yeterli olması!
Avrupa Birliği ülkelerindeki para transferindeki bu güvenlik açığı dolandırıcıların işine yaramışa benziyor.
Sadece Almanya’da bu tür dolandırıcılıklardan doğan yıllık kaybın 30 milyon Euro’nun üzerinde olduğu tahmin ediliyor.
***
NİYE ÇALIŞMASIN?
Danimarka’da fotoğrafta gördüğünüz bir McDonald’s çalışanı X’te gündem oldu.
Bahse varım Danimarkalıların haberi bile yoktur bu durumdan.
İskandinav kızların çoğu böyle zaten.
Bu kız da öyle abartılacak kadar güzel değil diyeceğim ama bizim son Miss Turkey’den güzel olduğu kesin.
Bu haber daha çok bizde gündem oldu.
Böyle güzel bir kız fast food zincirinde çalışır mı diye yorumlara denk geldim.
Niye çalışmasın?
Bir insan güzel diye mesleğinde ayrıcalık tanınmamalı.
***
SAVAŞ UÇAĞIYLA MANİKÜRE GİTMEK
The Sun’ın iddiasına göre Rusya Savunma Bakanı Andrei Belousov’un sevgilisi olduğu iddia edilen manken Maria Shalaeva 100 milyon dolar değerindeki savaş uçağıyla tırnak bakımına gitmiş.
Bu olay Shalaeva’nın “Uçaklar herkes için değil, benim için uçuyor” paylaşımıyla ortaya çıktı.
Shalaeva, askeri havaalanına özel olarak iniş yaptıklarını ve sevgilisinin kendisine Rostov-on- Don şehrinde manikür randevusu ayarladığını yazdı.
Bu şehir, aynı zamanda Rus silahlı kuvvetlerinin savaş karargâhı olarak da biliniyor.
Bu kız ya Putin faktörünü unutacak kadar çok saf ya da yürek yemiş!
Bu olay devlet imkanlarının suiistimal edilmesine en absürt örnek olabilir.
Eğer bu haber doğruysa Maria, hava atacağım diye savunma bakanını yakmış olabilir!
***
KARTELLERDEN TEKNOLOJİYE YATIRIM
Geçtiğimiz günlerde Kolombiya donanması, ülke karasularında yüzen yarı batık bir denizaltı tespit etti.
Neredeyse bir tekne boyutunda olan bu denizaltının uyuşturucu kaçakçıları tarafından kullanılan otonom bir su altı dronu olduğu anlaşıldı.
Su altı dronunda; Starlink modemi, antenler ve iki yüksek çözünürlüklü kamera bulundu.
Demek ki, uyuşturucu kartelleri teknolojiye ciddi yatırım yapmıyor.
Yaklaşık 1-2 milyon dolarlık maliyetlere rağmen, bu su altı dorunu test amaçlı kullanıldığı tahmin ediliyor.
Adamlarda para çok!
Su altı drone’ları sayesinde kokainin konteyner gemilerle taşınmasına da gerek kalmayabilir.
2023’te dünya genelinde kokain üretimi bir önceki yıla kıyasla yüzde 34 artarken, kullanıcı sayısı da 10 yıl içinde 17 milyondan 25 milyona çıktı.
Su altı drone’larını tespit etmek zor olduğu için kokain kullanıcı sayısında radikal artış olabilir!