YAZARLAR

MEVLÜT TEZEL / Eşinden gizli birikim yapanlar

Britanyalı yetişkinlerin yarısı, özellikle ilişkilerinin bozulması ihtimaline karşı partnerlerine söylemeden kenara para ayırdığını yeni bir ankette itiraf etti.
Indepented Türkçe‘nin haberine göre; Censuswide’ın yaptığı araştırma, katılımcıların yüzde 43’ünün partnerlerine finansal gerçekleri tam olarak anlatmadığını açıkladı.
Araştırmaya katılanların yüzde 39’u ikramiyeleri gizli tuttuğunu ve yüzde 51’i ise partnerlerinin bilmediği birikimleri ya da yatırımları olduğunu açıkladı.
Türkiye‘de böyle bir araştırma yapılsa nasıl bir sonuç çıkar acaba?
Elbette bizde de eşinden gizli para biriktiren, yatırım yapanlar var.
Örneğin benim boşanan bir arkadaşım ayın sonunu zor getiriyorken eşinin ondan habersiz daire sahibi olduğunu öğrendiğini söylemişti.
Eminim siz de bu tarz olaylar duyuyorsunuzdur.

Geçtiğimiz yıl Ankara‘da görülen bir boşanma davasında, eşinden daha fazla maaş alan kadın, evin giderlerine karışmadığı ve maaşını kendi hesabında biriktirdiği için ‘tam kusurlu’ bulunmuştu.
Bir evde hem kadın hem de erkek çalışıyorsa ailenin ihtiyaçlarını birlikte karşılayıp kalan paralarını istedikleri gibi harcayabilir ya da biriktirebilir.
Ya da ortak hareket edebilirler.
Ekonomik bağımsızlığı olmayan kadınların kendini garantiye almasını da belli ölçülere kadar doğal karşılayabiliriz.
Sonuçta yarının ne getireceği belli değil.
Ancak ne olursa olsun eşinden ya da partnerinden gizli birikim yapmak ilişkide güven duygusunu zedeler.
Hele hele taraflardan biri zenginleşiyorsa!
Şurası da bir gerçek; hayat artık hiç olmadığı kadar zorlaşıyor.
Hep doğum oranlarındaki düşüşten dert yakınılıyor lakin artık evlilikleri devam ettirmek bile kendi çapında bir başarı öyküsü aslında.
Ekonomik sorunlar birçok çiftin ayrılmasına neden oluyor.
Günümüz ilişkilerinde ekonomik bağımsızlık, kendini garantiye alma duygusu her geçen gün artıyor.

***

SIFIR HİJYEN RESTORANLAR!
Alanya Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri tarafından bir restorana yapılan denetimde medyaya yansıyan görüntüler izleyenleri dehşete düşürdü.
Bulaşıklar birikmiş, çöpler taşmış halde bekliyordu.
Çöpe yakın yerde yemekler.
Her yer yemek kalıntıları ve yağ lekeleriyle dolu.
Ayrıca restoranda küflenmiş, bozulmuş meze, et ve et ürünleri kullanıldığı tespit edildi.

Hijyenin hiç uğramadığı bu restoran süresiz olarak mühürlendi lakin böyle daha çok restoran, lokanta, kafe var. İfşa etmek, para cezası, süresiz kapatma vs. Bu tedbirler de işi yaramıyor!
Özellikle Ege ve Akdeniz sahillerinde bazı mafyatik işletme yapılanmaları var!
Bu işletmeler hem hijyenden yoksunlar hem de fahiş fiyat politikası uyguluyorlar.
Bu özgüven nereden geliyor?
Denetlenmeyeceklerini ya da denetimlerin az yapıldığını mı biliyorlar?
Belki de rüşvet mekanizması devreye giriyor!
Bir de ‘salaş işletme’ formatını yanlış anlayan işletmeler ve müşteriler var.
Sosyal medyada sunum şov yaparlarken bile hijyen ve sağlıksız ortamlara sahip olduklarını bilmiyorlar ya da umursamıyorlar.
Görüntüler Hindistan’ın ‘sıfır hijyen’ sokak lezzetlerinden farksız ama bazıları bunu ‘salaş doğal işletme’ konsepti olarak görüyor.
Özellikle tatil beldelerinde güvendiğiniz, bildiğiniz işletmeler dışında çok gerekmedikçe yemek yememek lazım.
Bir restorana gittiğinizde önce WC’ye bakmakta fayda var. WC’deki temizlik oranı mekân hakkında yeterli bilgiyi veriyor.
Daha çok denetime ve daha ağır cezalara ihtiyaç var.

***

BALON BALIĞI ZENGİN EDEBİLİR!
Benekli balon balığında (lagocephalus sceleratus) 100 bin adede kadar destekleme tutarı 25 liradan 35 liraya çıkarıldı.
Diğer balon balığı türlerinde ise 200 bin adede kadar destekleme tutarı 10 lira olarak uygulanmaya devam edilecek.
Çok yerinde bir karar.
Denizlerimizi istila eden ve diğer birçok türe yaşam alanı bırakmayan balon balıklarının karaciğerinde depoladığı Tetrodotoksin kimyasalı tehlikeli bir zehir. Balon balığı yediği için ölenler oldu!

Bu balıklar ölünce zehri geçmiyor. Hatta ölü hali daha tehlikeli!
Bu balığı yiyen kedi, köpek, kuş vs. ölüyor!
Balıkçılar balığın kuyruğunu teslim ettiklerinde para kazanıyorlar.
Balığın gövdesi genelde denize ya da kıyıya atılıyor!
Öte yandan kuyruk başına 35 TL iyi para.
Balon balığı çiftliği kurup, yetiştirip sonra da kuyruğunu satanlar olursa şaşırmayın!
Her zaman en kötü ihtimali düşünmekte fayda var.
Balon balık avcılığı da iyi denetlenmeli.
Balığın gövdesi genelde denize atılıyor. Aslında toplanan balon balıklarını gübre ya da iç organları çıkarılarak balık yemi yapılıp balık çiftliklerinde kullanabiliriz.

***

TUTUKLU SAYISI 24 ÜLKEYİ GEÇTİ
Türkiye’de cezaevlerinde tutulan kişi sayısı Nisan 2025 itibarıyla Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırarak 403 bin 60’a ulaştı.
Liechtenstein’ın nüfusu 39 bin, İzlanda’nın 390 bin!
Böyle 24 ülkenin nüfusundan daha fazla tutuklu var cezaevlerimizde.
Bu rakamlar açıklanınca hemen af çıkacağı iddiaları ortaya atılıyor.

Oysa Adalet Bakanlığı’nın son verilerine göre cezaevinden çıkan 100 suçludan 45’i yeniden suç işliyor.
Cezaevine girenlerin yarıya yakını ıslah olmuyor.
Suç vakalarındaki artışta cezaevinden ıslah edilmeden çıkanların payı büyük!
Daha çok cezaevine ve ‘nasıl olsa birkaç yıl yatıp çıkarım’ algısını ortadan kaldıracak sert yasalara ihtiyaç var.
Elbette bu yaklaşım başta tutuklu sayısını artıracak ama uzun vadede suç oranını düşürebilir.
Ayrıca suçu önleyici polisiye tedbirlere de ihtiyaç var.

***

Altyazı
“Ama kalp içini doldurabileceğin bir kutu değildir. Sevdikçe büyümeye devam eder.” (Her)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu