YAZARLAR

MEVLÜT TEZEL / Ara tatiller neden kaldırılmalı?

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, eğitimöğretim dönemi içerisinde iki kez yapılan birer haftalık ara tatilin kaldırılması yönünde talep aldıklarını açıkladı:
“Çalışan anne ve babalar, sorun yaşıyor. Çocuk tatil sonrasında tekrar okula gitmek istemiyor.
Yine, öğretmenlerimiz ‘ara tatil sonrası çocuğun okula adaptasyonu zor oluyor’ diyor.
Bu konuda iki yıldır, analiz yapıyoruz. Bu yıl da yapacağız. Ondan sonra değerlendireceğiz.”
Resmi bayramlar… Dini bayramların bazen bir haftaya yayılması…Yaz, sömestir tatilleri…
Kar ve fırtına yüzünden eğitime ara verilmesi vs.

Bu tatillere bir de kasım ve nisan aylarındaki birer haftalık ara tatiller eklenmesi, eğitimin kalitesi düşüyor.
Bakan Tekin’in de belirttiği gibi tatil dönüşleri çocuklar adaptasyon sorunu yaşıyor.
Ara tatillerin iç turizm canlandıracağı beklentisi de boş çıktı.
Turizm konaklama fiyatları çok arttığı için ara tatiller genelde zengin ailelere yaradı!
Dar ve orta gelirli ailelerin çocukları ara tatillerde evlerinde TV ya da tablet karşısında geçirmek zorunda kalıyor.
Ayrıca çalışan anneler zor durumda kalıyor. Bazıları çocuklarını iş yerine getirmek zorunda kalıyor.
Özetle ara tatiller kaldırılırsa hem eğitim kalitesi artar hem de aileler büyük bir zorluktan kurtulmuş olur.

***

ELEKTRİKLİ ARAÇLARIN ÇİLESİ
Elektrikli aracınızın şarjı bitmek üzere, zar zor bir şarj istasyonu buldunuz ama oraya benzinli bir araç park ettiğini gördünüz ne yapardınız? İyi şeyler düşünmeyeceğinize eminim! Bu tarz bir olay yaşandı ve elektrikli araç sürücüsü, şarj istasyonunu işgal eden içten yanmalı aracın camına bıraktığı şu not tartışma yarattı: “Bir gün arabanı, benzin pompasının önüne böyle park et!”

Güzel, naif bir mesaj vermiş tabii anlayana! Asıl sorun başkalarının hakkını ihlal etmeyi umursamayan, hatta bunu yapmaktan zevk alan sorumsuz, medeniyetten uzak insanların sanılandan çok olmaları!

***

SAVUNMADA BÜYÜK ADIM
Savunma Sanayii Başkanlığı Koordinasyonu’nda, Türk savunma sanayisinin ‘Çelik Kubbe’sini güçlendirecek stratejik projelerin hayata geçirilmesi amacıyla 6,5 milyar dolar değerinde sözleşmeler imzalanmasını hayati bir gelişme olarak görüyorum.

Yakın coğrafyamızda gerçekleşen hava saldırılarında savunma sistemlerinin nasıl çöktüğünü yakından görüyoruz.
‘Çelik Kubbe’nin yazılım ve donanımının tamamen yerli olacak olması ülke güvenli açısından çok önemli bir detay.
‘Çelik Kubbe’yi başarıyla oluşturursak Türk Savunma Sanayii, bir önemli eşiği daha başarıyla aşmış olacak.

***

KADRO YAPILANMA HATASI
Galatasaray‘ın Union SG’ye yenildikten sonra Okan Buruk ve futbolcuların acımasızca eleştirilmesini doğru bulmuyorum. Asıl eleştirilmesi gereken transfer bütçesinin büyük kısmının Osimhen, Singo ve Uğurcan’a harcanması.
Uzun lig ve Avrupa maç maratonuna uygun, ileride yaşanacak sakatlıklar ve kart cezaları da hesaba katılarak daha fazla alternatifli bir kadro yaratmak mümkündü.

Avrupa kulüplerinin bile vermediği parayı Osimhen’e yatırıp, hala sağ ve sol bek mevkilerinde eksiklik çekmek, Lemina’nın alternatifinin olmaması kadro yapılanması hatasıdır. Monaco kendi evinde oynayacağı Galatasaray maçını, Atletico Madrid de Galatasaray deplasmanını son şans olarak görüyor. Manchester City’nin kendi sahasında Leverkusen’e yenilmesi de Galatasaray için kötü oldu. İngilizler de Galatasaray karşısında mutlak galibiyet parolasıyla çıkacaklar.
İlk sekiz hesapları yapılırken Galatasaray’ın şimdi ilk 24’e kalmama ihtimali de ortaya çıktı!
Elbette sarı kırmızılıların, Avrupa maçlarına ekstra motivasyonla çıktıklarını da unutmamak gerek.

***

MUTLU ÇOCUKLUK GEÇİRME HAKKI!
Merhum Sabri Ülker’in “Her insanın mutlu bir çocukluk geçirme hakkı vardır” sözü günümüzde çocukların çektiği acıları ve ölümleri düşününce daha da anlam kazanıyor.
Mutlu olmayı bırakın, açlık, terör, göç, savaşlar vs. gibi birçok nedenden ötürü 2023 yılında 4,8 milyon çocuk beşinci yaş günlerine ulaşmadan öldü.
Keşke bu çocuklar hayatta kalabilselerdi.
Peki, onların mutlu bir çocukluk geçirmelerini garanti edebilir miydik bu acımasız dünyada?
Mutlu bir çocukluk geçirmek gelecekteki yaşamı da şekillendiriyor.
Yıldız Holding, kurucusu Sabri Ülker’in yukardaki sözünden hareketle her yıl kasım ayının üçüncü perşembe günü “Mutlu et mutlu ol günü’ olarak kutluyor.

Bu yıl bu etkinliğin 11’incisi holdingin Hindistan’dan Amerika’ya, Nijerya’dan Hollanda’ya dünyanın birçok bölgesine yayılan çalışanlarla eş zamanlı kutlandı.
Yıldız Holding’in Çamlıca kampüsünde düzenlenen etkinliğin söyleşi bölümünde ünlü ressam Devrim Erbil, sanata ve hayata dair görüşlerini paylaştı… Murat Ülker: “Farklı kültürlerden on binlerce çalışma arkadaşımızla ortak bir mutluluk dili konuşuyoruz” dedi… Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu, milli basketbolcuların video mesajlarını paylaştı… Ve etkinlik Oğuzhan Koç’un konseriyle sona erdi.
En önemli ressamlarımızdan merhum Burhan Doğançay, Murat Ülker’i sanata olan katkılarından dolayı İtalya’da Rönesans’ın başlamasına öncülük eden, Medici Ailesi’ne benzetmişti ve “Sanata desteği hep devletten beklememek lazım” demişti.
Çok doğru bir söz.
Günümüzde sanat artık büyük holdinglerin destekleriyle daha da gelişiyor.
Devrim Erbil’in bazı eserlerinin Yıldız Holding sanat koleksiyonunda yer alması Ülker’in bu geleneğini artırarak sürdürdüğünü gösteriyor.
Not: Erbil imzalı bazı önemli eserleri bir ay boyunca Çamlıca Kampüsü’nde ücretsiz görebilirsiniz.

***

Altyazı
“Bir mutluluğu yaşarken kavramamız zordur. Ancak mutluluk geçip gittiği zaman, birdenbire biraz da hayranlıkla, ne kadar mutlu olduğumuzu anlarız.” (Zorba)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu