MEVLÜT TEZEL / 206 bin sahte emekli

Sosyal Güvenlik Uzmanı İsa Karakaş, sigorta dökümlerinde yer alan “K”, “Ş” ve “S” ibarelerinin emekliliği iptal ettirebileceğini açıkladı.
Karakaş’a göre bu kodlar, sahte sigortalılık veya şüpheli işyeri anlamına geliyor.
Şimdi insanlar sigorta dökümünüzde böyle şüpheli kodlar var mı diye bakıyor.
Aslında kendinizden şüpheniz yoksa bakmaya gerek yok.
Emekli olabilmek için sahtekârlık yapan, naylon şirketler üzerinden prim ödemeleriyle sahte sigortalı olanlar önce!
Bu kodların anlamı şöyle:
S: Sahte sigortalılık.
Ş: Şüpheli işyeri.
K: Kontrol sürecindeki işyeri.
SGK denetimlerinde bu kodların yer aldığı kayıtlar inceleniyor ve sahte sigortalılık tespit edilirse emeklilik iptal ediliyor.
Ayrıca sigortalı bildirildiği işyerinde gerçekte çalışmayan bir kişi, başka bir işle meşgul olsa veya başka bir iş yerinde çalışıyor olsa dahi, fiilen çalışmadığı iş yerinden yapılan sigortalı bildirimi sahte sigortalılık sayılıyor.
Usulsüzlük yaptığı tespit edilen kişilere, geriye doğru faiziyle birlikte 10 yıl yapılmış ödemeler bile tahsil ediliyor.
Daha önce de yazdım; normalde emeklilik sisteminin sağlıklı işleyebilmesi için dört çalışanın, bir emekliyi finanse etmesi gerekiyor.
Bizde ise 1.63 çalışan, bir emekliye bakıyor.
Bu oran sadece erken emekli olanlarla açıklanamaz.
2016’dan bu yana 206 bin kişinin emekliliği usulsüzlük yaptıkları gerekçesiyle iptal edildi ve maaşları faiziyle geri alındı.
Bizdeki 206 bin sahte emekli, Avrupa‘daki bazı butik ülkelerin toplam emekli sayısından bile yüksek!
Sahte emekliler, gençlerin haklarını gasp ediyorlar, geleceklerinden çalıyorlar!
Araştırmalar derinleştirilse usulsüz bir şekilde emekli olanların sayısı daha fazla çıkabilir.
***
BOLU’NUN EN ÇOK VERGİ ÖDEYENİ
Önceki gün bini aşkın fabrikanın bulunduğu Konya‘da en çok vergi verenler sıralamasında Konyasporlu futbolcu Guilherme‘nin 12’nci sırada yer almasına şaşırdığımı yazmıştım.
Dün daha ilginç bir gelişme yaşandı.
Bolu’da 2024 yılının en çok vergi ödeyen kişisi YouTuber Burcu Atik oldu.
Eşiyle birlikte sosyal medyada doğa ve kamp videoları paylaşan 4 milyon takipçisi olan Burcu Hanım, 8 milyon 206 bin 621 lira vergi ödemiş.
Bu olay ülkemizde sosyal medya işinin ne kadar büyüdüğünü gösteriyor, ama asıl tartışılması gereken Bolu’da en çok vergi ödeyenin bir YouTuber olması.
Dört büyüklerde bile oynamayan bir futbolcu ya da bir YouTuber, birçok sanayici ve fabrikatörden daha çok vergi ödüyor.
Ekonomi şöyle kötü, döviz yüksek diye ağlayan sanayiciler, fabrikatörler vergi ödemeye gelince ortalıkta yok.
***
DEVLETİN DİJİTAL ARŞİVİ SİLİNİRSE…
Güney Kore hükümeti, Daejeon kentindeki Ulusal Bilgi Kaynakları Servisi (NIRS) veri merkezinde geçtiğimiz ayın sonlarında çıkan yangının ardından ülke genelindeki kamu hizmetlerinde büyük kesintilere yol yaşanmıştı.
Özellikle “G-Drive” adı verilen hükümet bulut sisteminin tamamen devre dışı kalması birçok kurumun çalışmalarını durma noktasına getirmişti.
Yangının faturası meğer daha ağırmış.
Hükümet yangında yaklaşık 858 terabaytlık (TB) devlet verisinin kalıcı olarak kaybolmuş olabileceğini açıkladı.
Yetkililer, hasar gören sürücünün yedeklenmediğini de doğruladı.
Dünyanın en büyük 11. ekonomik gücü olan bir ülkede, böylesine önemli veriler nasıl yedeklenmez?
Bu basit hata nasıl yapılır?
Ya belgeler yok edilerek büyük bir aklama operasyonu gerçekleşti ya da ortada gerçekten büyük bir ihmal var.
Bu olay bize kamu kurumlarında dijitalleşmenin riskli olabileceğini göstermiş oldu.
Evet, dijitalleşme bürokratik işlemlerin süresini ışık hızında kısaltan e-Devlet gibi uygulamaları hayatımıza soktu.
Peki ya, Güney Kore’de olduğu gibi bir kaza sonucu bizde de veriler kaybolursa?
Umarım bizde yedekleme yapılıyordur!
Yaşlı dayılar gibi tavsiye veriyor olacağım ama kağıt belgeleri de kenarda tutmakta fayda var!
***
KAÇIRMANIN KEYFİ!
Amerikalı ve Türk akademisyenlerin ortaklaşa yürüttüğü araştırmada, sosyal medyadan bilinçli olarak uzaklaşan bireylerde stres, kaygı, yalnızlık ve depresyon düzeylerinin belirgin biçimde azaldığı ortaya çıkmış.
Bunun için araştırmaya bile gerek yok. Yarım saat devamlı short video izleyin, kendinizi bıkkın, daha sıkılmış ve tükenmiş hissediyorsunuz.
Telefonu kapatıp arkadaşlarınızla biraz yüz yüze sohbet ettiğinizde bile kendinizi daha mutlu, pozitif hissediyorsunuz.
Uzmanlar sosyal medyada “bir şeyleri kaçırma korkusu” anlamına gelen FoMO (Fear of Missing Out) kavramının karşıtı olarak, JoMO (Joy of Missing Out), yani “kaçırmanın keyfi” kavramının ortaya çıktığını söylüyor. Yakında bu kavramı daha çok duyacağız.
***
ZAYIFLAMA İLACI SATACAK
Bill Gates’in yeni hamlesi düşük gelirli ülkelerdeki obez insanlara zayıflama ilacı satmakmış.
Düşük gelir ve obezlik nasıl yan yana gelir diye şaşırmayın.
Obezite aslında sağlıksız beslenme sorunu.
Dünyadaki obez nüfusun yüzde 70’i düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşıyor!
Gates, yüksek gelirli ülkelerde etkili olduğu kanıtlanan her ilacın dünya genelinde erişilebilir ve süper ucuz olması gerektiğini söylemekle kalmıyor, aksiyon alıyor.
Aslında Gates düşük fiyatlı obezite ilacı satarak hayır yapacak.
***
Altyazı
“Benim sorunum şu: Ne zaman sahip olmayı çok istediğim bir şeye sahip olma olasılığı karşıma çıksa; kız arkadaş, ev, iş, eğitim, para filan, birden o şey bana çok aptalca ve anlamsız geliyor.” (Trainspotting)