YAZARLAR

MELİH ALTINOK / Kara kış bastırmadan…

Trump’ın barış planının İsrail ve Hamas tarafından kabul edilmesinin ardından Gazze’den gelen görüntüler umut verici.
2 yıldır soykırıma maruz kalan insanların gözleri ilk kez gülüyor.
Biliyorum, “Tarih boyunca akit bozmalarıyla meşhur adamlardan her türlü provokasyon beklenir” diyorsunuz.
Doğru. Ama Trump mevcut pozisyonunu korudukça, İsrail ne kadar zorlasa da bu saatten sonra Gazze’de dönülecek nokta eskisinden kötü olamaz.
Şöyle ki:
1- Trump’ın da kabul ettiği üzere, Hamas kimsenin görmezden gelemeyeceği şekilde barış istediğini kanıtladı.
2- Netanyahu‘nun umurunda olmasa da tepe tepe kullandığı rehine bahanesi ortadan kalktı.
3- İsrail Gazze’yi vurdukça sokakları karışan, oy kaybeden ABD‘deki ve Avrupa‘daki yönetimler soykırım yükünü daha fazla taşımaya gönüllü olmayacaklardır.
4- Gazze’ye konuşlandırılacak, içlerinde Mehmetçik’in de olduğu uluslararası güç de İsrail’in aşırılıklarına engel olacaktır.
Şimdi gün, soykırım yorgunu Filistin halkına asgari insani yaşam koşullarını sağlamak için depar atmanın günüdür.
İlk adım, gıda ve ilaç TIR’larının Gazze’ye sokulması.
Sonra İsrail’in bombalarla yıktığı binaların altındaki on binlerce cenazeye ulaşılacak.
İsrail’in konutlarını, altyapısını tamamen yok ettiği Gazze’nin imarının yıllar alacağı malum. Ancak kış kapıda. Trump’ın yerinden edilmeyeceklerine dair garanti verdiği 1 milyondan fazla insanın bu kışı da donarak geçirmemesi için elimizi çabuk tutmalıyız.
Evet, havalı sözler değil bunlar.
Ama uzlaşı alanlarına odaklanmak yerine maksimalist sloganlar atmaktan ve süreci muallakta bırakmaya çalışan Netanyahu’nun değirmenine su taşımaktan daha faydalı oldukları kesin.

***

İSRAİL BASINI, NETANYAHU’YU ÇİĞ ÇİĞ YİYOR
Yedioth Ahronoth, Maariv, Times of Israel ve Haaretz gazeteleri Gazze planı konusunda hemfikir:
“Kazanan yok, İsrail kaybetti.”

***

PKK’NIN DA BARZANİLERİN DE 40 YILDA ‘NEYİ BAŞARDIKLARI’ ORTADA
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Neçirvan Barzani, Irak’tan Türkiye’ye petrol akışının başlamasının hemen ardından Ankara’ya geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşen Barzani’nin Suriye’deki duruma dair aşağıdaki tespitleri ve önerileri son derece yerinde:
Konuşmaya gelince sözde “Öcalan’ın söylediklerine bağlıyız” diyorlar, ancak uygulamada tam tersini yapıyorlar. Bu yaklaşım hem Kürtlere hem de sürece zarar veriyor.
Öcalan’ın mesajları net. Kandil ne yapması gerektiğini biliyor ama yapmıyor. Bu da umutsuzluk yaratıyor.
Suriye’nin kuzey ve kuzeydoğusundaki Kürtlerin kendi işlerini yönetmesi gerek. PKK günlük işlere müdahale edemez. PKK onların yakasını bırakmadığı sürece netice alınamaz. PKK, Suriye’nin kuzeyinden vazgeçmelidir.
PYD/YPG, en kısa sürede Şam’a gidin. Yeni Suriye’nin bayrağını dalgalandırın. Kendinizi siyasi sürecin sahibi görün, Şam’da ofis açın. Siyasi sürecin içinde aktif rol alın. Suriye’de çözümün yolu Şam’dan geçiyor.
ABD ve İsrail’e kiralık tetikçi hizmeti vererek yoluna bakan PKK çevresinin, “işbirlikçi, hain” (caş) demeden adını anmadıkları Barzanilerin aklıselim çözüm önerilerini dinlemeyeceği ortada.
Ama bölgedeki Kürtlerin, 40 yılda Irak’ın kuzeyinde teröre bulaşmadan güvenli, demokratik, kalkınmış bir yönetim kurmayı başaran Barzanilere kulak vermesi şart.

***

NOBEL BARIŞA DEĞİL SAVAŞA VERİLDİ
Nobel Barış Ödülü’nün Gazze barış planı nedeniyle Trump’a verileceği iddia ediliyordu. Ödül dün, Venezuela Devlet Başkanı Maduro’ya savaş açan muhalefetin lideri Maria Corina Machado’ya verildi.
Machado fiilen, Venezuela’daki muhalefeti yurtdışından yöneten Guaido’nun yerine geçti ama onun da şu an nerede olduğu belli değil.
Belli olan ise Filistin’in yanında duran Maduro’nun devrilmesi için Netanyahu’dan askeri harekât talep edecek kadar gözünü karartmış olduğu.
ABD’nin Venezuela’ya olası bir askeri müdahalesinde içerideki cepheyi arkadan yarmayı bile vaat ediyor.
2019’daki ABD destekli darbe girişimi sırasında olayları izlemek üzere gittiğim Venezuela’da Maduro’nun ülkeyi yönetemediğine bizzat şahit oldum.
Ama şüphesiz çıkış yolu, ülkeye zengin yeraltı kaynaklarına çökmek için gelecek olan ABD’yi askeri işgale kışkırtmaktan geçmiyor.
Kararından anlaşıldığı üzere Nobel komitesi benimle aynı fikirde değil.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu