YAZARLAR

MELİH ALTINOK / İsrail’in gözünden Türkiye

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Milli Savunma Üniversitesi Kurmay Subaylar Mezuniyet Töreni’nde yaptığı konuşmada medeniyetinizin kurmay aklına dair özgüven dolu mesajlar verdi.
“Geçmişteki siper savaşlarının yerini siber savaşlar almış durumda…” sözleriyle günümüz savaşlarının niteliğini tarifi etti; “hazırız” dedi.
Oluşan yeni durumu ve Türkiye’nin önceliğini de şöyle özetledi:
“Bölgemizde yeni denklemler kuruluyor. İç cephemizi tahkim için tarihi adımlar atıyoruz. Birliğimizi, dirliğimizi güçlendirmek için tarihi nitelikte adımlar atıyoruz. Terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge hedeflerimizle ümitli ve dikkatli bir şekilde ilerliyoruz.”
Tüm dünyanın gözlerinin çevrildiği ateş çemberinin orta yerinde yaşadıkları halde ülkelerinin Cumhurbaşkanının sözlerini hamaset olarak algılayanlar var.
İsrail, Gazze, Lübnan, İran ve Suriye de sıradan ilerlerken, yaklaşan tehlikeyi de “Mehmetçik” diye anılan askerlerimizin komutanlarının cami açılışında dua etmesinde falan arıyorlar.
Durumu, geçtiğimiz gün İsrail en eski ve çok satan gazetelerinden Yedioth Ahronoth’da yayınlanan analiz üzerinden tarif etsek acaba kulak verirler mi?
Gözleri, kulakları, kalpleri orada ya…
Buyursunlar o halde.
İsrail’in hedeflerinin önünde yegane engelin Türkiye olduğunu belirten gazete, iki devlet arasında bir soğuk savaş olduğunu ve mücadelenin çeşitli alanlara yayıldığını anlatıyor.
Makalede, Türkiye’nin son 20 senedir vizyonunu genişlettiğine vurgu yapılarak, 85 milyonu aşkın genç ve kalabalık bir nüfusuyla, yerli savunma sanayisiyle, yurt dışına konuşlanmış askeri üsleriyle, Libya‘dan Doğu Akdeniz‘e uzanan karmaşık bir nüfuz ağıyla ve hem Rusya hem NATO‘yla kurduğu incelikli ilişkilerle Ankara’nın artık sadece “var olmak” istemediği , lider olmak istediği uyarısı yapılıyor.
Gelişmelerin Türkiye’nin lehine olduğunu, çünkü Ankara’nın potansiyel gücünün daha önce 4 stratejik engelle sınırlandırıldığını ancak bunların yakın zamanda ortadan kalktığı tespit ediliyor:
“Bölgede geniş bir vekil güç ağına sahip İran, Ankara’yı diplomatik bataklığa saplayan Esad rejimi, İsrail’in kuzey sınırında kök salmış Hizbullah ve terör örgütü PKK artık Türkiye için engel değil.”

***

BİR SORU DA FATİH BEY’E
AK Partililer, Fatih Erbakan‘ın Suriye Dvelet Başkanı Ahmet Şara için “İsrail’in adamı” dediğini söylüyorlar.
Doğru mu Fatih Bey?
Eğer öyleyse İsrail’in Suriye’ye yönelik son saldırılarını da “danışıklı dövüş” olarak mı görüyor?

***


ÖCALAN BİR SÜREDİR ANTİ-İSRAİL’Cİ DE PEKİ YA SİZ?
DEM Milletvekili Cengiz Çandar, “TC elini çabuk tutmazsa, bir Kürtİsrail ittifakı ortaya çıkabilir. Ve sıra İran’dan sonra TC’ ye gelebilir. TC’nin en büyük şansı Öcalan’ın anti-İsrail’ci olmasıdır” diyor.
İktidarıyla, muhalefetiyle herkes ‘Terörsüz Türkiye’ projesine okey diyorken, Meclis komisyonu yoldayken bu neyin tehdidi?
Öcalan’ın son 15 yıldır pozisyonunun bu olduğunu da bilmeyen yok.
Peki, Çandar, İsrail’in Terörsüz Türkiye sürecini kendine tehdit saydığını her kanaldan gösterdiği böyle bir süreçte neden altını çizme gereği duydu?
Malumatfuruşluk yapmaz.
Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla mı diyor?
Yoksa Trump yönetiminin işbaşı yapmasıyla ABD kalkanından mahrum kalan Kandil’in ve DEM’in dağıttığı mavi boncuklar Tel Aviv’e ulaşmadı da yine postacılık mı yapıyor?
Acaba Öcalan bu sorulara ne cevap verir, çok merak ediyorum.

***


PİŞKİNLİĞİN BÖYLESİ
Üniversite diploması sahte çıkmış bir yolsuzluk zanlısının peşine takılmakta bir beis görmeyenler, lise sınavlarında tam puan almış öğrencilerin soruşturmaya tabii tutulmasını istiyorlar.
Ellerindeki tek delilse, Türkiye genelinde 500 tam puan alan 719 öğrenciden 63’ünün imam hatip ortaokullarından mezun olması.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu