Özgür Özel, CHP genel başkan adayı olarak öne çıktığında şunları yazmıştım:
“Seçim öncesi en büyük beklentim ana muhalefetin sandık şokuyla tasfiye olmasıydı. Bizzat Kemal Bey‘in ifadesiyle söylersek, parti içi iktidar odaklarının maaşa bağladığı ve CHP’li seçmeni hipnotize eden medya aparatlarıyla birlikte tabii ki. Çünkü mevcut hâli ve aktörleriyle muhalefet bloku, adeta iktidarların ideolojik aygıtı olarak vazife görüyor. Ne yazık ki, 28 Mayıs‘ın ardından aklı başında seçmende kısmen bir uyanış gözlemlesek de umduğum olmadı. Zira 2.5 ayın sonunda geldiğimiz noktaya, öne çıkan kurtarıcı adayına bakıyorum… İki kelime: Özgür Özel. Bu mudur?”
Özel’in geçtiğimiz gün verdiği röportajı izlerken “buymuş” diye söylendim.
Zira Ekrem İmamoğlu‘nun adaylığında sonuna kadar ısrar edeceklerini belirten Özel, aksi durumda seçimi kazanabilecek bir aday belirleyeceklerini söylüyordu.
“Aksi durum” derken?
Bırakın Allah aşkına, İmamoğlu’nun aday olamayacağını aylardır partiyi çıkmaz bir sokakta bir o yana bir bu yana sürükleyen Özel’den daha iyi bilen mi var?
Doğru, bir yalanın peşinden giden sonra da yalanla yüzleşince iktidara kızan CHP’lilerin hakkını yemeyelim.
Evet, ne yazık ki durum budur.
***
BU DA MI GOL DEĞİL
Fransa, Filistin‘i tanıma kararı alıyor. İngiltere Başbakanı bile Filistin’i tanıyacaklarını açıklıyor. Dün de kervana Portekiz eklendi.
Hâlâ “E ne olacak ki” diye söylenenler var. Sanki sırmış gibi, adı geçen ülkelerin yakın zamana kadar İsrail’e verdikleri tam desteği hatırlatıyorlar.
Biliyoruz.
Bilmeyen mi var?
Ama az şey mi arkadaş, New York Times’ın Gazze’deki soykırımın son ayağı olan planlanmış açlığı manşetine taşıması?
The Washington Post bile dün internet sitesinde, X hesabında ve gazete sayfalarında, Gazze’de yaşamını yitiren 60 bin insanın içinden çocukların isimlerini tek tek andı.
Sitedeki listede isimleri yer alan çocuklardan 900’ünden fazlasının ilk doğum gününü kutlayamadan öldürüldüğü belirtilirken, okuyucu listenin ortasına bile ulaşamadan, “Bu noktaya kadar verilen isimler, Ekim 2023’ten bu yana öldürülen çocukların yüzde 1’inden daha azını temsil etmektedir” uyarısına yer verildi.
İsrail’in 80 yıldır ilmek ilmek dokuduğu mağdur imajı işte böyle böyle yerle yeksan oluyor.
Bu gelişmeleri küçümsemek mi Gazze için daha faydalı yoksa altını kalınca çizmek, benzer adımlar atacaklar için meşruiyet zemini oluşturmak mı?
***
KAMÇATKA’DAKİ DEPREMLE 7 ŞUBAT DEPREMİNİ DE KIYASLAMAZSIN AMA
Gazeteci Ardan Zentürk, “Rusya-Kamçatka Deprem: 8.8. Yıkılan bina yok, ölü-yaralı bildirilmedi. Türkiye-6 Şubat depremi-11 il. Deprem 7.8. Ölü sayısı 50 bin!” diyor.
Ardından “Al sana Türkiye Yüzyılı” çekiyor.
Keşke “Nokta. Net. Falan” diye de ekleseydi. Dikkatini çekmeye çalıştığı kitlenin hoşuna giderdi.
Ardan Bey’i anlıyoruz. 24 TV’de sonlandırdığı kariyerini silmeye, Avrupa yakasının Burhan’ı misali, “Ben de Nişantaşı çocuğuyum, ben de muhalifim” demeye çalışıyor. Ortalıktaki pek çok muadili gibi.
Ama bu kadar zorlamasına gerek yok. Zira Sözcü bile böyle bir kıyasa başvurmayı göze alamadı.
Takipçileri de gerekeni söylemişler zaten:
“Eskiden bu abiyi bir şeyler biliyor sanır takip ederdim. Ana karadan yaklaşık 150 km uzakta, denizin 20 km altında olan km2’ye 0.62 kişinin düştüğü bir depremle şehrin göbeğinden fay geçen km2’de ortalama 330 kişinin yaşadığı bir depremi aynı kefeye koyuyor, ya art niyetli ya cahil!”
***
KADIN GENERAL
Gülden Mat Şakir, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla 30 Temmuz 2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak tuğgeneralliğe terfi etti.
Dün her yerde haberdi. Mat böylece Jandarma İl Komutanlığı’na getirilen ilk kadın subay olmuş.
Bu atamanın ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in 2013 yılında yaptığı, “2023 yılında kadınlar araba kullanabilecek mi? Kadınlar seçme ve seçilme hakkına sahip olacaklar mı? Meclis’te kadın milletvekili olacak mı 2023 yılında?” sorusunu hatırlatanlar var.
Özel’in “ileri görüşlülüğü” hakkında haklılar ama kadının kamusal alanda temsili Türkiye için epeydir konu bile değil.
Show TV bile “Traktör süren kadın” haberlerini bırakalı epeyce oldu.
CHP’ye laf yetiştireceğim diye sıkıcılaşmanın, Türkiye’ye haksızlık etmenin âlemi yok.
