MELİH ALTINOK / Erdoğan ana-baba ocağına “içinde bir işi görmenin saadetiyle” gitti


Cumhurbaşkanı Erdoğan hafta sonunu anne-babasının memleketi olan Rize Güneysu’da geçirdi.
Üç gün boyunca şehirde çalınmadık kapı bırakmadı, çok düşkün olduğu annesinin komşularını tek tek ziyaret etti.
Huzurlu görünüyor, biraz olsun yoğun gündemin dışına çıktığı hissediliyor, sosyal medya hesabından Nazım şiiri paylaşıyordu.
Cumhurbaşkanı’nın ana ocağındaki görüntülerine yansıyan ruh halini bence en iyi Orhan Veli’nin şu dizeleri anlatıyor:
“İçinde bir işi görmenin saadeti…”
3 HAFTALIK MARATON
Zira Cumhurbaşkanı Erdoğan 22 Eylül’de ABD temaslarıyla başladığı 3 haftalık bir maraton koştu. Ter akıttı. İstediği sonucu da elde etti.
BM zirvesine Türkiye damgasını vurdu.
Ankara’nın iyi ilişkiler kurduğu Suriye Cumhurbaşkanı Şara’nın uluslararası arenadaki meşruiyetini garantiye aldı.
Ve tabii ki hepsinden önemlisi, Trump’ı, geçtiğimiz gün ilk aşamasına geçilen Gazze barış planına ikna etti.
Bunu ben söylemiyorum.
“Netanyahu’yu bana bırak Hamas’la sen konuş” taktiği izlediği anlaşılan ve sürecin her aşamasında Erdoğan’la telefon trafiği kuran Trump bizzat söylüyor.
Umarız ki, Trump’la birlikte Erdoğan’ın da katılacağı Mısır’daki toplantıdan da Hamas’ın “tamam” dediği, Filistin halkının bayram ettiği plan mühürlenecek ve bunca çaba boşa gitmeyecek.
Erdoğan maratonun ABD etabının ardından 1 Eylül’de de TBMM açılış törenlerine katıldı.
CHP’nin boş bıraktığı Meclis’te kim varsa yan yana getirdi.
Ortaya çıkan sonucu, günlerdir tartışılan Meclis’teki o fotoğraflar net şekilde yansıtıyor:
CHP’yi yalnızlığa koşa koşa gönderdi.
PUTİN’İN ÖZRÜ
Atlantik dönüşünü Avrasya’yı ihmal etmek olmazdı. 7 Eylül’de Azerbaycan’daki Türk dünyası zirvesine katıldı.
Cumhurbaşkanı’nın aynı gün telefonda doğum gününü kutladığı Putin’in, bir gün sonra Aliyev’le buluşup “Uçağı biz düşürdük, özür dileriz” demesi, Trump’ın Netanyahu’yu Katar’dan özür dilemeye ikna etmesini akla getirmiyor mu?
ERDOĞAN’IN ŞANSI
Evet, Erdoğan işini şansa bırakan biri değil. Hedefine ulaşmak için dur durak bilmeden çalışıyor. Siyasi rakiplerinin işi çok zor.
Ama kabul edelim.
O yurt dışına çıkıp uluslararası arenada Türkiye’nin itibarını artırırken, küresel krizlerin çözümüne ortak olurken, Brüksel’de NATO zirvelerinde ülkenin iç siyasetini tartıştıran CHP ve lideri de işini epeyce kolaylaştırıyor.