YAZARLAR

MAHMUT ÖVÜR / Tarih yazanlar ve bahane üretenler

Öyle bir zamanın içindeyiz ki, tuhaf şeyler de oluyor olağanüstü şeyler de… Büyük devletler kapışırken, soykırımcı İsrail kan dökmeye devam ederken, demokrasinin beşiği AB ülkeleri ürettikleri o değerleri yerle bir ederken, aynı dünyada mazlumların umutla, mağrurların gıptayla baktığı Türkiye bambaşka bir barış rüzgârı estiriyor.
Son birkaç yılda Libya‘da, Somali‘de, Karabağ‘da yaptıklarıyla tarihin yeniden yazılmasını sağlıyor.
Suriye’de Esad diktatörlüğünün yıkılmasında kilit rol oynuyor.
Ukrayna-Rusya barış görüşmeleri için İstanbul adres gösteriliyor.
Pakistan‘a desteğiyle savaşın büyümesinin önüne geçiyor.
Gazze’ye de sürpriz Türkiye eli değerse hiç şaşırmayın.
İçeride yaptıkları ise kendi 100 yıllık tarihinde yeni bir çığır açıyor.
Savunma sanayiinde, sağlıkta, ulaşımda, teknolojide Türkiye’ye çağ atlatan hamleler bir yana, asıl temizlik siyaset alanında yapıldı.
İç ve dış vesayet odakları geriletildi, darbeci zihniyet tarihin çöp sepetine atıldı… En önemlisi de siyaseti zehirleyen ve onların bir uzantısı olan terör örgütlerinin üzerine gidildi.
Önce FETÖ ve DEAŞ bitirildi. Sıra PKK’ya geldiğinde, tıpkı FETÖ’nün bitirilmesinde olduğu gibi bütün iç ve dış vesayet odakları harekete geçti: “PKK bitmez…”
Bitmemesi için de silahtan mühimmata her türlü destek verildi. Terör örgütü ilan ettikleri hâlde sayfa sayfa PKK-YPG haberleri yapıldı, övgüler düzüldü. Ama sonuç değişmedi.
Türkiye’nin bin yıllık Türk-Kürt kardeşliği üzerinden yükselen siyasi gücü hepsini dize getirdi. Bütün bu süreçte hakkını teslim edelim “sivil siyaseti” önceleyen Başkan Erdoğan’ın imzası var. Şimdi buna MHP Lideri Devlet Bahçeli‘nin siyasette ezberleri bozan o çıkışı da eklendi ve ülkenin önünde yeni bir dönem açıldı.
Hatırlayın, o günden sonra vesayet dönemi kalıntısı “bahane üreticileri” hiç boş durmadı.
“Bahçeli’nin açıklamasından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın haberi yok” denildi.
“Aralarında gerilim var” denildi.
O bitti, “Öcalan böyle çağrı yapmaz, yapsa bile PKK dinlemez” diye yer gök inletildi.
Hiçbiri tutmadı, ama yine de uslanmadı bu bahaneciler… Hâlâ kaybedenler kulübü üyesi olduklarını unutarak PKK’nın dün yaptığı açıklamayı didiklemenin, süreci sabote etmenin peşindeler. Ortada iyi niyetli, samimi bir değerlendirme veya eleştiri olsa dikkate alınır. Ama ne mümkün, PKK’nın silah bırakıp kendisini feshetmesi dünyalarını karartmış gibi…
O öfkeyle dün de PKK’nın açıkladığı fesih ve silah bırakma metni üzerinden sürece saldırmaya başladılar. Halbuki düne kadar terör faaliyetinde bulunan PKK’nın zehirli dilinin metne yansıması hiç şaşırtıcı değil. Esas olan örgütün bitirilmesi ve silahların teslim edilmesidir. Bu süreç bir başlangıçtır ve gelgitler yaşansa da sonuç değişmez. Küresel güçlerin desteğindeki PKK’yı bitirme noktasına getiren Türkiye bundan sonrasını çok daha kolay başarır.
Bahaneciler son olarak da “Açıklama sadece PKK’yı kapsıyor, KCK ne olacak?” gibi bir gerekçeye sarıldı.
Onlara cevabı, süreci ve bölgeyi iyi bilen, örgütü da yakından izleyen Doç. Dr. Vahap Coşkun verdi:
“PKK yoksa bunların hiçbiri yoktur…”
Sanıyorum, yeni bir tarih yazılırken bahaneci siyasetçilerin, aydınların, gazetecilerin tarihin yanlış yerinde durmaları son hamleleri olacak!

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu