YAZARLAR

MAHMUT ÖVÜR / İmamoğlu iddianamesi ‘siyasetin’ miladı!

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek‘in, “Yüzyılın yolsuzluk dosyası” olarak nitelediği soruşturmanın iddianamesi çıktı. Daha dosyanın kapağını açmadan savcılığın Yargıtay’a bildirimini öne çıkaran CHP‘lilerin, “CHP kapatılıyor” yaygarasından belli ki, bu iddianame başta CHP olmak üzere siyaseti derinden sarsacak.
Biraz adliye koridorları tozu yutmuş bir gazetecinin daha ilk 100 sayfada göreceği gerçek şu: Sade ve anlaşılır bir hukuk diliyle yazılan iddianame, sadece bir “yolsuzluk” vakasını açığa çıkarmıyor, çok daha vahim bir gerçeği, sivil siyaseti dizayn ederek ülkenin yüzyıllık partisi CHP’nin nasıl ele geçirildiğini ve bir adım sonra da “ülkeye çöküleceğini” deşifre ediyor.
Çünkü ortada hem çok büyük bir para dönüyor hem de gözü kara bir yapı söz konusu.
Geriye dönüp bakın, CHP’nin tek parti dönemi dâhil son 100 yılda bu ülkede çok sayıda yolsuzluk skandalı patladı. 70’lerde dünyayı da sarsan Lockheed uçak skandalı, hayali ihracatlar, İSKİ skandalı ya da 90’lardaki banka hortumlamaları, hiçbiri siyaseti ele geçirmeye yönelik değildi.
Elbette hepsinin içinde siyasetçi, işadamı, bürokrat vardı ama hiçbiri bu ülkenin son 10 yılda tanık olduğu Ekrem İmamoğlu liderliğindeki “İmamoğlu Suç Örgütü” kadar hem direkt siyaseti hedef almadı hem de aleni yapılmadı. Üstelik hiçbiri de bu ülkenin en eski partisi “CHP’yi ele geçirmeye” kalkmadı, bunun için bir organizasyon da yapmadı.
Sanıyorum dünya siyasi tarihinde de Kolombiya’daki uyuşturucu baronu Escobar dışında böyle bir siyasi yürüyüş örneği yaşanmadı. Hatırlayın Escobar da en tepeye gözünü dikmişti. Onu da ancak “sahtekâr” olduğunu söyleyen Adalet Bakanı Rodrigo Lara Bonilla durdurabilmişti.
Türk siyasetine de zenginler ya da kayıtdışı yollarla zenginleşen insanlar girdi ama hiçbirinin hikâyesinde “zenginleşme ve siyaset” için bir “sistem” kurmak yoktu.
İşte İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ve Başsavcıvekili Can Tuncay öncülüğündeki 6 cumhuriyet savcısı, iddianameyi tam da bu “sistemi” deşifre etmek üzerine kurmuş ve başlangıç bölümünde örgütün adını açıkça koymuştu: “İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü…”
İddianamede son 10 yılda İstanbul’u “ahtapotun kolları gibi” saran bu organize örgütün 105’i tutuklu, 107’si adli kontrolle bırakılan ve 7’si kaçak toplam 402 şüphelisi 143 eylemden sorumlu tutuluyor.
Lideri Ekrem İmamoğlu dâhil örgüt üyeleri rüşvet, suç gelirlerinin aklanması, kamuyu zarara uğratmak, ülkenin verilerini dışarıya göndermek gibi çok sayıda suç işlemekle yargılanacak.
Bu yargılama süreci Türk siyaseti açısından bir milat. Böylece artık siyasetin finansmanı adına belediyeler veya başka kurumlar üzerinden yasadışı yollara başvurma ve pervasızca parayla siyaseti ele geçirme devri de bitmiş olacak.
Aslında bu soruşturma mevcut CHP’li siyasi aktörlerin gerçeği maskelemelerine rağmen CHP’ye “yolsuzluk” ağır yükünden, delegeyi satın alma rezilliğinden kurtulma fırsatı da sunuyor. Siyasi aktörler ve seçmen tabanı bu gerçeği kısa sürede fark eder mi bilemem ama siyaset, özellikle de CHP siyaseti bu davanın seyrine göre yeniden şekillenecek…

***

ACIMIZ DERİN…

Daha birkaç gün önce Azerbaycan’ın Azadlık Meydanı’nda o askerlerimizi izledik. Dün de hepimizi derinden sarsan o kaza haberi geldi. Şehit askerlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve halkımıza sabır diliyorum. Mekânları cennet olsun…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu