MAHMUT ÖVÜR / Gürsel Tekin neyi saklıyor?


Bir süredir sağlık sorunlarım nedeniyle yazamasam da gündemi, özellikle CHP’de yaşananları dikkatle izledim. “CHP’de ne oluyor?” sorusunun cevabını ne şaibeli kurultaylarla partiyi ele geçirenler veriyor ne de kaybedenler…
Yönetenler, “İktidar bizi bölmek istiyor” masalıyla günü kurtarıyor. Oysa her şey planlı: Kongreleri ve kurultayları yeni bir siyaset üreterek değil, para ve makam dağıtarak kazandılar. Bu stratejiye hazırlıklılar.
Ama asıl ilginç olan, kaybedenlerin hâli. Kemal Kılıçdaroğlu’ndan Gürsel Tekin‘e uzanan eski kadrolar, ortadaki organize işleri görmelerine rağmen hâlâ karnından konuşuyorlar.
Kılıçdaroğlu, “Hançerlendim” dedi ama siyasi cesaret gösterip “Partimi hırsızlar ele geçirdi” diyemedi.
HİKMET ABİ’NİN GÖR DEDİĞİ
Karşı taraf ise çok daha saldırgan. Özgür Özel açıkça Kılıçdaroğlu’nu hedef alıyor, “Yüzüne tükürülür” diyebiliyor. Arkasından “Sarayın adamı” yaftaları, haysiyet tartışmaları, yolsuzlukları ve rüşvetleri görmezden gelen çıkışlar geliyor. Hatta iş o kadar büyüyor ki CHP’nin ağır abisi Hikmet Çetin bile devreye giriyor ve sarayla gizli görüşmelerden söz ediyor. Sonradan özür dilese ne olur?
Bu itibarsızlaştırma kampanyasından Gürsel Tekin de nasibini aldı. İmamoğlu-Özel ekibi onu hain ilan etti, İstanbul il binası önünde kalabalık saatlerce “Hain Gürsel Tekin” sloganı attı.
Belli ki böylece Tekin’in damarına bastılar. İlk kez, muhalif CHP’lilerin bile dillendirmediği bir gerçeği ima etti. Genel başkan yardımcıları Ensar Aytekin ve Namık Tan‘la tartışırken öfkeyle şu sözleri söyledi:
“Ben Aziz İhsan Aktaş’la, Ertan Yıldız’la arkadaş değilim. Beni partiden atıyorlar ama Ertan Yıldız partide.”
Bu, sıradan bir serzeniş değil. İBB’de kurulan devasa yolsuzluk sistemine ve o sistemi deşifre eden isimlere gönderme. Tekin’in “Beni konuşturmayın, üzülürsünüz” demesi boşuna değil. Biraz “Konuşursam yer yerinden oynar” yaklaşımına benziyor ama yine de herkesin bildiği ama dile getirmediği çok şey var.
Peki “halkçı” Tekin neden bildiklerini halktan saklıyor?
ORTADA SUÇ ORTAKLIĞI VAR!
Özgür Özel’in “Cumhuriyete saldıranlara karşı duracağız” çıkışına Tekin’in cevabı daha da sert oldu:
“Öyle saldırılarla karşı karşıyayız ki inanılır gibi değil. Bakıyorum bir suç ortaklığını bozuyoruz galiba. Aziz İhsan’lara yenilmeyeceğiz, nokta.”
Artık mesele çok net: CHP içindeki asıl kavga, bir “suç ortaklığı” kavgasıdır. Bir yanda Aziz İhsan Aktaş‘larla “sistem” kurup siyaseti dizayn eden İmamoğlu-Özel yönetimi, diğer yanda kaybetmiş ama hâlâ konuşmaktan korkan Kılıçdaroğlu- Tekin kanadı.
Bu CHP içi bir kavga ve bu kavga hukukla değil, ancak siyasetin diliyle çözülebilir. Başta İBB olmak üzere belediyelerdeki arsız ve pervasız yolsuzluklara zamanında tepki verilseydi ve kavganın adı “hırsızlıkla mücadele” olsaydı bugün başka bir CHP tartışıyor olurduk. Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin dün ne ektiyse bugün onu biçiyor.
Ve şimdi, Sezen Aksu‘nun sözleri kulaklarda yankılanıyor:
“Hiçbirimiz masum değiliz…”