Lizbon’a kazanarak gitmek zorunda!

MURAT ÖZBOSTAN: Fenerbahçe’nin inişli-çıkışlı futbolu sezon başında da devam ediyor. Bugün rakip Benfica. Tur şansını nasıl görüyorsunuz? Yüzdelik bir ihtimal yapar mısınız?
GÜRCAN BİLGİÇ: İki takım bu sezon oynadılar, maç kafa kafaya geçti, son anda Benfica kazandı. Şimdi kadrolarını takviye edip, daha gelişmiş durumda oynayacaklar. Fenerbahçe’nin turu geçmesi Kadıköy’e bağlı. Taraftar, Feyenoord maçında olduğu gibi sert bir ortam oluşturur ve takımın arkasında olursa işler kolaylaşır. Sonucu burada almak zorundalar çünkü Lizbon’da Kadıköy’den de sert bir stat atmosferi olacak. Önce tribünlerde tur geçilecek. Mourinho sekiz maçtır kadroyu ve sistemi bozmadı. Bugün için yaptı bunu. Stratejisi, rakibe kaleyi zor gösteriyor çünkü ‘kale sıfırda kalsın, bir türlü gol atarım’ diye düşünüyor olabilir. Tur ortada, yüzde 50…
BÜLENT TİMURLENK: Amerika’da 4-2-3-1, F.Bahçe’ye karşı 4-3-3 oynayan Benfica, o tarihten sonra 4-4-2’ye geçti . F.Bahçe orta sahasının oyunu tutamadığı eleştirileri haklı. Mourinho’nun 3-4-1-2 dizdiği F.Bahçe, son dönemde kalesinde gol görmeyen Benfica’ya karşı hücumda zorlanır demek zor değil. Çünkü elimizde referans bir Göztepe maçı var . Portekiz ekibinin yaş ortalaması 25’in altında, çok koşuyorlar. İki takım da kanatlardan hücum ederken arkalarında önemli boşluklar bırakıyorlar ve bu boşlukları değerlendirecek Kerem, iki takımda da yok. Rövanşta Luz Stadı en az Kadıköy kadar zorlu bir atmosfere sahip. Lizbon’a kazanarak gitmek lazım. Aksi bir sonuç Şampiyonlar Ligi biletini zora sokar.
KALECİ İŞİ BARIŞ ALPER’İ BEKLİYOR
MURAT ÖZBOSTAN: Galatasaray, iki maçını kazandı. En çok konuşulan konu, kaleci transferi. Günay da başarılı. Bu durumda mutlaka flaş bir kaleci transferi gerekiyor mu? Konu çok uzadı sanki..
ÖMER ÜRÜNDÜL: Galatasaray ligde ilk iki maçını kazandı ama oynanan futbol Avrupa için yeterli değil. Zaten en büyük handikap bizim takımların futbol kalitesinin düşük olması. Çok önemli bir transfer olan Sane fizik olarak hazır değil. G.Saray, kaleci transferi için uğraşıyor. Günay ne zaman görev verilse işini yapıyor ama büyük takımların mutlaka büyük kalecilere ihtiyacı var. Biraz geç kalındı ama birinci sınıf bir kaleci almak da kolay değil.
GÜRCAN BİLGİÇ: Muslera gibi bir fenomen gittikten sonra kaleye kim geçse ‘acaba’ diye sorulacak. Kulüp yönetimi, ligi Günay ile geçebileceklerini düşündü ve bu konuda elini geniş tuttu sanırım. Şampiyonlar Ligi maçlarına kadar en uygun şartların oluşması için keskin olmadılar. İkinci bir iddia ise Osimhen’e verilen bonservis nedeniyle harcama limitlerine takıldıkları, 15-20’ler vererek oyuncu alamayacakları yönünde. Barış Alper’in satılmaya çalışılmasında da bu limitler için alan açmak olduğu düşünülebilir. Tek gerçek, Şampiyonlar Ligi için üst düzey bir kaleci performansına ihtiyaç var.
BÜLENT TİMURLENK: Muslera, ayrılacağını Kasım ayında yönetime bildirdi. Kendine yeni takım buldu, G.Saray ise ‘Önce Osimhen’ diye diye transferde bugüne kadar geldi. Okan Buruk, Günay için, ‘Benim birinci kalecim’ olacak deseydi belki eleştirilir ama teknik adam kararı derdik. Bu yaz Avrupa’da kalecilerin başına gelmeyen kalmadı. Şampiyonlar Ligi kazanmış Donnarumma, Alman Milli Takımı’nın kalecisi Ter Stegen, City’li Ederson… Hepsi birinci kaleci ünvanını yitirdiler. Elbette beklenti bir domino etkisi, Donnarumma City’ye gidecek de İngiliz kulübü Ederson için fiyatı kıracak. Arsenal maçında yediği golden sonra Altay gözden düştü, United da kaleci arıyor. Başkan Özbek’in ‘Kaleciye 10 milyondan fazla vermem’ sözü Kavukcu’nun da elini kolunu bağlamış durumda. Bu hafta ne yapıp edip Ederson’u getirmeleri gerekiyor.
ALİ GÜLTİKEN: G.Saray, uzun yıllar önemli kalecilerle çalıştı. Avrupa’da transfer ay sonu bitmesine rağmen Türkiye’de 12’sine kadar sürüyor. Bu süreçte de Avrupa’da birçok oyuncu boşa çıkabiliyor. Bu dönemde de fırsat transferleri yapılabiliyor. G.Saray böyle bir süreç yürütüyor olabilir. Ayrıca isimli bir kalecinin transferi de kolay olmuyor. Şunu net söyleyebiliriz, önemli bir transfer yapacaktır. Geç kalınmış bir durum da yok.
FEDERASYON DOĞRU YAPMIŞ
ÖZBOSTAN: TFF, kulüplerin yabancı sayısının 16’ya çıkarılması talebini reddetti. Ne diyorsunuz?
ÜRÜNDÜL: TFF’nin verdiği kararı doğru buluyorum.
BİLGİÇ: Kulüpler belki sıkıntı çekecekler ama TFF’nin planın içinde kalmasını doğru buluyorum. 12+ 2’nin olacağı iki sezon öncesinden biliniyordu. Hem buna tedbir almayacaksın, planlamanı yapmayacaksın, sonra da ‘nasıl olsa değiştiririz’ diyerek baskı yapacaksın. Her kararın bir bedeli vardır. TİMURLENK: TFF, bugün 14+2’yi veto etmiş olabilir ama aynı TFF, +2’deki 2003 sınırını 3 günde 2002’ye çekti. Geçen sezon “Yabancı hakem bu lige gelmeyecek” dediler, derbiyi Vincic yönetti. Yabancı VAR’lar monitör karşısına geçti. “Bu sezon yabancı VAR olmayacak” dediler, yarın öbür gün olabileceğinin herkes farkında. “Seneye yabancı sayısı 10+2 olacak” diyorlar, bir Allah’ın kulu buna inanmıyor.
GÜLTİKEN: Ret kararı verebildiği için TFF’yi kutluyorum. Her sezon başının bir numaralı konusu yabancı transferi ve hangi karar alınırsa alınsın tatmin olmayan kulüpler. Bunun bir sonu yok. Bir yerde dur demek ve bir süreç başlatmak gerekiyor. Ama maalesef bu konuda sağlam bir duruşumuz yok.
KARAR BAŞKANIN
Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, katıldığı bir TV programında Barış Alper Yılmaz’a gelen teklifler için, ”Birçok insanın kafası karışır bu teklifler karşısında. Ben hiçbir oyuncumu kaybetmek istemem. Ama kulübün çıkarları da önemli. Gelecek miktara göre kararı başkan verecek” dedi.
OLE GUNNAR SOLSKJAER’IN TAKIMINA İNANMASI LAZIM
ÖZBOSTAN: Beşiktaş zor da olsa Eyüpspor’u yendi. Solskjaer, diken üstünde… Norveçli’nin hedefte olması doğru mu?
ÜRÜNDÜL: Solskjaer’e karşı bu kadar baskı uygulanmasını doğru bulmuyorum. Geçen sene takım çok kötü durumdayken göreve geldi. Yetersiz kadro ile G.Saray ve F.Bahçe’yi yendi. Bir sistemi olmayan ve kadrosu yetersiz takıma takviyeler yapıldı ama daha da ihtiyaç var. Yeni gelenlerin takıma uyum sağlama süreci var. Ben Eyüp maçında Beşiktaş’ı beğendim. Shakhtar maçında da şöyle bir yorumum var; Shakhtar’ın oturmuş bir sistemi var. Eğer o takımın başına sezon başı Solskjaer gelse Arda Turan da Beşiktaş’a gelse fazla bir şey değişmezdi.
BİLGİÇ: Galibiyet golü uzatmalarda gelse de Beşiktaş maçı kazanmayı hak etmişti. Çok pozisyon buldu. Bazılarını kaçırdı, bazılarında rakip kaleciye takıldı. Solskjaer’in oyununda dikkat çeken kimlik yok. İyi hücum veya defans yapmıyorlar. Kendi oyunlarının peşindeler. Futbolcuların maçı kazanmak için verdiği tepki önemliydi. Sorun; deplasmanda aynı hırsı taşırlar mı? Görüntü; Beşiktaş’ın çok pozisyon bulacağı ama çok da fırsat vereceği yönünde.
TİMURLENK: Norveçli hoca, büyük harfli cümleler kuran, ‘asarım-keserim’ tarzında bir teknik adam değil. Tribünlerin onunla yarışta başarılı olamayacağına inanacak kadar referans maçlar var. Ortada Sergen Yalçın’dan da başka aday yok ama Yalçın’ın da bu kadroyla yola çıkmaya görülüyor ki niyeti yok. Eyüp maçı kazanıldı ama bir sonraki maç kaybedilse herkes ne olacağının farkında.
GÜLTİKEN: Hoca dokunuşu denen bir şey vardır futbolda. Eldeki oyunculardan maksimum faydayı alabilmek teknik direktörlerin işi. Solskjaer açısından Beşiktaş camiasının beklediği, olanlardan maksimum faydayı alması yönünde. Solskjaer’in takıma inanması ve inandırması gerekli. Bunu Eyüpspor maçının ikinci yarısında gördük. Biraz sabırlı olmakta yarar var. Çünkü yeni bir teknik adam da yeni bir sürü mazeret demek.
İZMİR’DEKİ KAYBIN SORUMLUSU MOURİNHO
ÖMER ÜRÜNDÜL: Fenerbahçe’nin Göztepe deplasmanında sergilediği futbol, geçen senedeki birçok maçtan farklı değil. Tabii ki puan kaybedebilirsin ama 90 dakika hiç üretemiyorsan bir sorun var demektir. Bu da Mourinho’yu bağlar. Benfica eşleşmesi kolay değil. Ben takımlarımızın Avrupa’daki maçları için şöyle bir genel yorum yapıyorum; vasat veya vasat üstü rakipler karışışında hiçbir zaman bizim takımlar favori değildir. İyi bir taktik anlayışa ve iyi bir mücadeleye büyük ihtiyaç var. İlk maçta mutlaka avantajlı bir skorla rövanşa gitmek gerekiyor. Ben F.Bahçe’nin şansı olduğu düşüncesindeyim ama zor olduğunun da bilincindeyim.
ALİ GÜLTİKEN: F.Bahçe’nin şansı olduğunu düşünüyorum. Benfica önemli bir ekol. F.Bahçe’nin kadrosu da önemli oyunculardan kurulu. Onların da Benfica kadar tura ortak olduğunu düşünüyorum. F.Bahçe, Mourinho’yu göreve sadece Türkiye’de değil Avrupa’da da başarılı olmak için getirdi. Tecrübeli hoca, Portekiz futbolunu iyi biliyor. Top artık oyuncular kadar Mourinho’da da olacak.
TOPU ALAN ONUACHU’YU ARIYOR
ÖZBOSTAN: Trabzonspor ikide iki yaptı. Oynadığı futbol beğenilmese de altı puanı aldı. Bu önemli değil mi? Eksik tarafları neler?
ÜRÜNDÜL: Trabzonspor’un kadrosu kısıtlı, bu bir gerçek. Fatih Tekke için önemli olan elindeki malzemeyi en iy i şekilde kullanmak. İlk iki maçtaki futbol tabii ki tatmin edic ideğil ama 6 puanın getirdiği bir moral var.
BİLGİÇ: Kazandılar ama hiçbir Trabzonlu, “Bizim takım zirveye oynar” dedirtmedi. Tekke, takımın hızından şikâyetçi. Bireysel olarak da problem çözemiyorlar. Tek hücum alternatifi Onuachu. Topu ayağına alan, onu arıyor. Ceza alanı içinde o hedefleniyor. Şu ana kadar bu silahın çevresi için yapılan bir fırsat organizasyonu yok. Pas ve takım hızının artmasıyla birlikte daha keyifli bir takım olabilirler.
TİMURLENK: Tekke’nin takımı 2 maçta da 11’er hücum girişimde bulundu ve 3 direk arasına giren isabetli şutla 6 puan aldı. Bu verimsizlik endişe verici. Ancak kabu l edelim, mevcut futbol ekonomisinde Trabzonspor da en az Beşiktaş kadar geçmişteki isabetsiz transferlerin yükünü sırtında taşıyor. Zirve yarışı verilirken Trabzonspor’un olması gerektiği yer olan Avrupa kupalarında olmaması belki de lig maçları için bir avantaj yaratabilir. Milli ara öncesi Samsun sınavı bence önemli bir test olacak .
GÜLTİKEN: 6 puanla önemli bir başlangıç yaptılar. Fatih Tekke ile beraber oyun inşası devam ediyor. Önce iyi savunma ve topa sahip olarak maçı kontrol altında tutma ve kendi düşüncesini atakla sonuçlandırma. Bu felsefe bundan sonra da hep var olacak ama biraz özellikle orta sahaya yaratıcı oyuncu takviyesi istiyor. Ayrıca kanat oyuncularının da biraz daha oyunun içine dahil olması gerekiyor.