

“İZLEYİCİ BENİ ÇOK İÇTEN KUCAKLADI”
Türkiye’deki izleyici kitlesiyle iletişiminiz nasıl?
Ben sektöre girdiğimden beri izleyicimiz beni hep sıcak ve içten kucakladı. Onlarla bağ kurmak, enerjimi paylaşmak bana hep güç verdi. Yabancı kökenli bir oyuncu olmama rağmen bu kadar sıcak karşılamaları, bağırlarına basmaları bana çok iyi hissettiriyor. Gelen yorumlarda beni en çok mutlu eden şey, enerjimin onlara geçtiğini hissetmek.
Nilüfer Hatun hayranları şimdiden çok güçlü bir kitle oluşturdu. Bu ilgi size neler hissettiriyor?
Onların desteği çok değerli. Rolün daha başındayken bu kadar güzel sahiplenilmek benim için büyük bir motivasyon. Güzel dönüşleri, her sahnede daha iyi performans vermek için bana ilham oluyor.
Arapça-Türkçe çevirmenlik deneyiminizin olduğu doğru mu?
Evet, doğru. Fas’ta üniversitedeyken part-time olarak çevirmenlik yaptım. O dönemde çok güzel insanlarla tanıştım. Onlarla ilişkiler kurmak, kültürlerini tanımak bana çok şey kattı ve aslında Türkiye’ye gelme kararımı almamda da etkili oldu.
“HAYRAN OLDUĞUM İSİMLERLE OYNAMAK GERÇEK ÜSTÜ BİR DUYGU”
Fas’tayken izlediğiniz kişilerle şu an aynı seti paylaşmak nasıl?
Ekrandan izlediğim, hayran olduğum oyuncularla aynı sahneyi paylaşmak tarifsiz ve gerçek üstü bir duygu. Sadece hayal kurmak yetmiyor, inanmak, koşulları sağlamak, çalışmak hepsi bütünün parçası. Ve bu şansı yakalayacak fırsatlar…
Türkiye’de oyunculuk yapmakla kendi ülkenizde oynamak arasında en belirgin fark sizce nedir?
Benim ilk oyunculuk deneyimim Türkiye’de oldu. Bu yüzden tempoya ve set disiplinine alışmam Türkiye’de gerçekleşti. Sonra Fas’ta ilk dizimi çektim. Türkiye’de sektör daha büyük ve daha gelişmiş durumda. Dolayısıyla ne öğrendiysem burada öğrendim. Ülkeler ve sektörler arası oldukça büyük farklılıklar var.



