EKONOMİ

Küresel ekonomi politikte VUCA dönemi

Bir tarafta dünya ekonomisi ve küresel ticarete şekil veren megatrendler, diğer tarafta küresel ve bölgesel jeopolitik, jeoekonomik gerginliklerin sebep olduğu çalkantı. Dünyanın önde gelen ekonomileri ve şirketleri, KOBİ‘ler tüm bu meydan okuma ve zorluklara karşı direnç kapasitelerini sürekli güçlendirerek ayakta kalma gayretindeler. 40 önde gelen ekonomide, milyonlarca şirket ve firma, küresel ekonomi-politik sistemin içinden geçtiği türbülansta, hammadde ve ara mamul maliyetlerini, enerji maliyetlerini, işgücü verimliliğini, finansman maliyetlerini ve operasyonel maliyetleri yöneterek karlılığını korumaya çalışıyor. Bu dönem, uluslararası ekonomi ve finans çevrelerinde ‘VUCA Dönemi’ olarak adlandırılmakta.
Malum, 21. Yüzyıl’ın bir ‘Akıl Çağı’ olacağı, insanoğlunun uygarlık yaşamında artık savaş, kan, gözyaşı görmeyip, ortalama yaşam standartlarının iyileşeceği, yeryüzünün daha yaşanabilir bir yer olacağı ve uzaya, başka gezegenlere açılacak bir dönem olacağı konuşuluyordu. 2008 küresel finans krizinden bu yana ardı ardına yaşanan jeopolitik ve jeoekonomik gerginlikler, 21. Yüzyıl’ın ilk çeyreğini bir ‘Belirsizlik Çağı’ olarak geçirmemize sebep oldu. Giderek karmaşıklaşan bu süreç, şirketler, firmalar için de, bireyler için de ekonomik kararları, yatırım kararlarını alırken pek çok bilinmezi çözmeyi, üstesinden gelmeyi gerektiriyor. Değişkenliğin, belirsizliğin, karmaşıklığın ve muğlaklığın aynı anda piyasalara hakim olduğu bu süreç VUCA (Volatility, Uncertainty, Complexity, Ambiguity) kavramıyla izah edilmekte. Söz konusu kavramın hakim olduğu süreç, misal altının ons fiyatını 4 bin doların üstüne, yeni bir tarihi rekora taşımış durumda.
Ülkeler ve şirketler için VUCA dönemiyle baş etmenin en etkili yolu, yöntemi direnç kapasitesini tahkim etmek ve ‘stratejik otonomi’ye dayalı süreçleri hızlandırmak olarak karşımıza çıkıyor. Şirketler boyutunda hammadde ve ara mamul tedariğini, enerji arz tedariğini ve finansman tedariğini iyi yönetmek; ülkeler bazında ise bu başlıkların yanına ulusal boyutta gıda ve güvenlik ile ilgili imkanları, kabiliyetleri eklemek gerekiyor. Gıda arz güvenliğinde, enerji arz güvenliğinde, siber altyapıda, ulaştırma ve lojistik ağında, topyekun savunma kabiliyetlerinde ‘tam bağımsız ülke’ olmayı başarmak, VUCA döneminin sebep olduğu ve olacağı tehditlere, risklere karşı daha seri, daha etkili cevap verebilme kabiliyeti anlamına da gelmekte. Küresel, bölgesel ve ulusal boyutta ekonomi-politik koşullarda sürekli kendini gösteren değişim ve belirsizlik, muğlaklık, farklı senaryolara göre çözüm metotlarının ve yol haritalarının önceden hazır olmasını; senaryolar ve çözümlerin üzerinden aralıksız geçilmesini gerektiriyor.
Önde gelen ülkelerin, şirketlerin, KOBİ’lerin VUCA dönemi ile baş etmeleri, birkaç alanda becerileri güçlendirmekten geçmekte. Bunlardan ilki, esneklik ve yeni koşullara adaptasyon yeteneği. Bu nedenle, ister özel sektör, ister kamu, organizasyon yapılarının gözden geçirilmesi önemli. İkinci başlık risk yönetimi. Risk yönetimi konusunda bir anlayış ve farkındalık oluşturmak, olası risklere karşı direnç kapasitesini hızla güçlendirecek senaryoları önceden hazırlamak çok önemli, Üçüncü başlık, inovasyon ve teknolojik kabiliyetler. Değişkenliklerin, belirsizliklerin, karmaşıklığın ve muğlaklığın arttığı dönemde, inovatif ve kreatif düşünme becerisini geliştirmek, kriz ve risklere karşı çözüm üretme hızını artıracak modellemeler oluşturmak, dijitalleşmeyi hızlandırmak, rakiplere göre fırsatları daha hızlı değerlendirmeyi de getirmekte. Son başlık ise, iyi iletişim ve işbirliği. Risklerin arttığı, krizlerin gözlendiği dönemde algıyı etkin yönetmek, ister ülke ekonomisi, ister firma ekonomisi açısından tüm paydaşlarla işbirliğini güçlendirmek kritik önemde. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde inşa edilen ‘Yeni Türkiye’ Vizyonu, ‘oyun kurucu’ ve ‘denge kurucu’ rolümüz bu çerçevede iyi analiz edilmeli.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu