Kore Savaşı’nda başlayan kan kardeşliği ortaklığa dönüştü: Plazma iş birliği

GÜNEY KORE’YLE DEV ORTAKLIK
Biyoteknoloji alanında dev bir atılıma hazırlanan Kızılay, albümün eksikliğinden kaynaklanan karaciğer, böbrek ve kronik hastalıklar, immün yetmezliği ve hemofili gibi hastalıklara yerli üretimle çare bulacak. Bu büyük atılım sadece dışa bağımlılığı azaltmkla kalmayacak, aynı zamanda Kore Savaşı’ndan bu yana süregelen Türkiye ve Güney Kore arasındaki özel bağı da pekiştirecek. Güney Kore ile teknik bilgiden uzman personel yetiştirmeye, bölgesel ortaklıktan yeni biyoteknoloji üretimine kadar birçok alanda Türkiye’yle beraber yürüyecek.
GÜNEY KORE ‘AĞABEY ÜLKESİ’ TÜRKİYE’YLE BİRLİKTE YÜRÜYECEK
Güney Kore ile başlatılan iş birliğini sadece ticari değil, aynı zamanda derin bir duygusal bağın sonucu olduğunu vurgulayan Yılmaz, detayları şöyle anlattı:
Bu alanda çalışan 8 firmayla görüştük. Normalde bu teknik bilgiyi almak için temel olarak yüz milyonlarca dolar ödememiz gerekirdi. Diğer firmaların birçoğu ‘Şu kadar para verirsen sana teknik bilgiyi veririm’ derken, Güney Kore bambaşka bir teklifle geldi. ‘Biz Türkiye’den para almayız. Biz sizinle bu projede ortak yol yürümek isteriz’ dediler. Çünkü Kore halkı, deprem zamanında yaptıkları 33 milyon dolarlık bağıştan da anlaşılacağı üzere, Türklerin Kore Savaşı’ndaki kahramanlığını hiç unutmamış. Türkiye ve Güney Kore için hep kardeş ülke denilir. Ama Güney Kore, Türkiye için ‘brother country’ yani ‘ağabey ülke’ diyor. Bu iş birliği bizim için çok da duygusal bir ortaklık oldu.

HAYATİ ÜÇ PROTEİNDE TAM BAĞIMSIZLIK HEDEFİ
Kızılay’ın Ulusal Kan Temini Projesi kapsamında topladığı kanın sıvı kısmı olan plazmadaki Albümün, İmmünoglobulin ve Pıhtılaşma Faktörleri gibi hayati proteinleri içerdiğini anlatan Yılmaz, bu proteinlerden üretilecek ilaçların karaciğer, böbrek, kanser hastaları, immün yetmezlik çekenler ve hemofil hastaları için yaşamsal önem taşıdığını belirtti. Yılmaz, bu ilaçlarda yerli üretimin de hayati olduğunu “Bu ilaçların ülke içinde üretilmesi, temin zorluklarının önüne geçecek. Üstelik bizde zaten bunun ham maddesi var. Yılda 300 bin litre kan plazması üretiyoruz. Bu proje ile onu ilaca çevirmiş olacağız” sözleriyle anlattı.
40 TÜRK, EĞİTİM İÇİN GÜNEY KORE’YE GİDECEK
Güney Koreli SK Plasma’nın teklifini diğerlerinden ayıran en önemli stratejik noktanın sadece formülü vermekle kalmayıp Türkiye’yi bölgesel bir üretim üssü haline getirme vizyonu olduğunu söyleyen Yılmaz, SK Plasma’nın projede yüzde 15’lik temsili bir ortaklık payıyla yer alacağını ve teknik bilgiyi eksiksiz aktaracağını belirtti. Bu ortaklığın personelin eğitiminden ihracat potansiyeline kadar geniş bir yelpazede fayda sağlayacağını değinen Yılmaz, “Güney Kore’nin ortaklık için teklifinde sadece teknik bilgi desteği yoktu. Aynı zamanda yetkin personel yetiştirmek için de destek olacak. Yaklaşık 40 personelimizi Güney Kore’ye göndereceğiz. Orada bir iki sene kalıp SK Plasma fabrikasında eğitim alacaklar” dedi. Güney Kore’nin Kızılay ile bölgesel ortaklık kurmayı da teklif ettiğini söyleyen Yılmaz, ileride Orta Doğu, Pakistan, Türki Cumhuriyetler gibi bölgelerde kurulacak potansiyel tesis veya pazarlama faaliyetlerinde Kızılay ile SK Plasma’nın birlikte hareket edebileceğini belirtti.
TESİS 2028’DE ÜRETİME BAŞLAYACAK
Tesisin Ankara-Çubuk’ta kurulacağı bilgisini veren Yılmaz, Kızılay’ın bu projeyi bir milli ödev olarak gördüğünü ve teknoloji geliştirme sürecine TÜBİTAK’ın da stratejik partner olarak dahil edildiğini duyurdu. Yılmaz, hedeflenen takvime ilişkin şunları söyledi:
Şu anda temel atma aşamasındayız. Takvime göre, 600 bin litrelik kapasiteyle 2028’in başlarından itibaren kademeli olarak üretime başlamayı hedefliyoruz. Daha sonra aşama aşama 600 bin litre kapasiteye çıkmış olacağız. Bu kapasite ile kamu hastanelerinin ihtiyacının yüzde 90’ını karşılama imkanı bulacağız. Aynı zamanda bu tesise yaklaşık 600 kişi istihdam edilecek. Bu, sadece Kızılay için değil, tüm Türkiye için bir model olacak büyük bir adım.



