Bir ülkede enerji fiyatları hem hane halkı, hem de reel sektör için önemli bir başlıktır. Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın liderliğinde, üç kıymetli Bakanımız Berat Albayrak, Fatih Dönmez ve Alparslan Bayraktar, ‘Enerjide Tam Bağımsız Türkiye’ adına önemli strateji, süreç ve projelere imza atarak, Türkiye’nin yerli ve milli kaynaklarla, yerli ve milli teknolojilerle Türkiye ve ötesinde bir dünya coğrafyasında kritik hamleler gerçekleştirdiler. Her hamle, üç stratejik noktada Türkiye’ye yeni fırsatlar sunmakta. İlki ve en kıymetlisi, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılıktan kurtulması ve ‘stratejik otonomi’ düzeyini yakalaması. Bu süreç Türkiye’nin enerji ithalat faturasının hızla küçülmesi ve Türkiye’nin dış ticaret fazlası veren bir ekonomiye hızla yürümesi anlamına geliyor.
İkinci stratejik nokta, Türkiye’nin enerji ithalatçısı bir ülkeden, enerji ihracatçısı bir ekonomiye dönüşmesidir. Ülkemizin yenilenebilir ve temiz enerji imkanlarında dünyanın sayılı ülkeleri arasında olması; rüzgar, güneş, hidro, nükleer ve jeotermal gibi ‘net-sıfır karbon’ hedeflerimize da katkı sağlayacak alanlara yönelik ‘enerji arz güvenliği’ odaklı yatırım ve kurulu kapasite hamlelerimiz, Türkiye’nin ithal fosil yakıtlara bağımlılığını ciddi oranda azaltacak. Sonrasında ise, yerli fosil yakıtlarımızı ihraç etme imkanı da sağlayacak. Bu süreç, Türkiye’yi enerji ihracatçısı bir ülke olma noktasına taşıyacak. Üçüncü stratejik nokta ise, enerjide kendine yetebilen ülke oldukça, yerli ve milli imkanlarla enerji arz güvenliğini sağladıkça, Türkiye’nin hızla enerji maliyetlerini yönetebilen bir ekonomi olması. Bu önemli başlığın bir sacayağı reel sektörümüze enerji maliyetlerinde rekabet imkanı vermek, bir diğer sacayağı ise hane halkının bütçesinde enerji faturasının küçülmesi ve alım gücünün artmasına katkı olacak.
Üçüncü sacayağı ise, elektrikli taşıt araçlarına geçişi hızlandırmak olacaktır. Enerjide Tam Bağımsız Türkiye, ülkemizin enerji kapasitesini yerli ve milli imkanlarla katlamak ve enerji maliyetlerini yönetebilir hale gelmek, yine ‘netsıfır karbon’ hedefleri doğrultusunda, Türkiye’nin yüzde 100 elektrikli bir dünyaya hızla adaptasyonu ve elektriği ulaşım ve ısınmada daha etkin kullanmak anlamına da gelecek. Başta, yerli ve milli yüzde 100 elektrikli akıllı platformumuz TOGG olmak üzere, yüzde 100 elektrikli teknolojiler ve platformlar alanında hızla artacak yerli ve yabancı yatırım, üretim ve ihracat hamleleri, hem vatandaşlarımız için kolayca ulaşabilecekleri yeni teknoloji platformlarını hayatımızın bir parçası haline getirecek, hem Türkiye’yi ‘net-sıfır’ karbon hedefleri konusunda dünya sıralamasında öne çıkaracak, hem de Türkiye’nin yüksek teknoloji ihracatının artmasını sağlayacak.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, yenilenebilir enerji yatırımlarına ve bu yatırımlarda kullanılan ekipmanlara üretimi teşviği sayesinde, 2035‘e kadar ülkemizin güneş ve rüzgar kurulu gücünün 120 bin MV’a çıkarmayı hedeflediğimizi; bu amaçla yaklaşık 80 milyar dolarlık yatırım yapılacağını vurguladılar. Bakanımız Bayraktar ise son 23 yılda güneş ve rüzgâr kurulu gücümüzü sıfırdan 35 bin MV’ın üzerine çıkararak ülkemizdeki tüm hanelerin yıllık elektrik ihtiyacını yenilenebilir kaynaklarla karşılayabilecek seviyeye ulaştığımızı ifade ederek, ülkemizin vizyonunun 2035’e kadar 120 bin MW kurulu güce ulaşmak olduğunun altını çiziyor. Sadece, 81 ilimizde 2024’de gerçekleştirilen 5 milyar dolar değerindeki proje sayesinde devreye alınan toplam 6.676 MW’lık yeni yenilenebilir enerji kapasitesi ile 12,5 milyon ton karbon salımı ve 2,8 milyar metreküplük doğal gaz ithalatını önlemiş oldu. Enerjide tam bağımsız Türkiye hedefimiz küresel ekonomi-politik sistemdeki konumumuza çok güçlü bir perspektif kazandıracak.
