Kemik ağrısını hafife almayın!

Kemik yumuşak doku tümörlerinin belirtileri ve tedavi seçenekleri hakkında bilgi veren Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Şefik Murat Arıkan; kemik tümörlerinin tedavisinin tümörün türü ve evresine göre hastaya özel planlanlandığını ve bu sayede başarılı sonuçlar alınabildiğine dikkat çekti.
AMELİYATLA ÇIKARILIR
Daha sık görülen iyi huylu tümörlerin (lipomlar) kitlenin büyümesi, kozmetik olarak hastayı rahatsız etmesi ve ağrıya yol açması durumlarında cerrahi olarak çıkarıldığını söyleyen Prof. Dr. Arıkan, şunlara dikkat çekti: “Kötü huylu tümörler (liposarkomlar) ise hayati önem taşımaktadır.
Kötü huylu yumuşak doku tümörleri (sarkomlar) daha hızlı büyüme göstererek akciğer, kemik ve beyin gibi uzak dokulara metastaz yapabilir ve hastanın hayatını kaybetmesine yol açabilir. En önemli nokta hastanın belirtileri ciddiye alıp, hızlı bir şekilde uzmana başvurmasıdır. Biyopsi ile tanısı konularak acilen kitlenin geniş bir cerrahi ile çıkarılması çok önemlidir. Bu grup tümörlerde, cerrahi sonrası nüksü önlemek için ışın tedavisi veya kemoterapi uygulanabilir.”
TÜMÖR HABERCİSİ OLABİLİR
İyi huylu kemik tümörlerinin, yavaş ilerleyen, eklem veya kemikte ağrı, hareket kısıtlılığı ve aksama ile ortaya çıkabildiğini belirten Prof. Dr. Arıkan, belirtileri şöyle sıraladı: Vücudun herhangi bir bölgesinde sonradan meydana çıkan şişlikler.
Eklemlerde hareket kısıtlılığı olması.
Geçmeyen inatçı kemik ağrıları.
Sonradan ortaya çıkan aksamalar, çocuklarda sebepsiz topallama.
Gece uykudan uyandıran ağrılar.
ÇOCUKLUK VE ERGENLİKTE SIK GÖRÜLÜYOR
Genellikle iyi huylu tümörler görüldüğünü belirten Prof. Dr. Arıkan, “Bir tane kötü huylu yumuşak doku tümörüne karşılık, 40-50 tane iyi huylu tümör görülebiliyor. Kemik tümörleri, özellikle çocukluk ve ergenlik çağında çok sık görülebilmektedir. Ayrıca, 40 yaşından sonra ortaya çıkabilmektedir. Risk faktörlerine bakıldığında; kardeşlerde tümör varsa bazı ailelerde yaygın kanserler görülebilmektedir. Bu tip durumlarda mutlaka diğer aile bireylerine tarama yapılmalıdır. Tek taraflı eklemde, kolda, bacakta şişlik, yürümekte zorluk, sebepsiz topallama var ise mutlaka doktora başvurulmalıdır. Zamanında müdahale ile neredeyse tamamına yakınının tedavisi mümkündür” dedi.
ERKEN TANI ÇOK ÖNEMLİ
Kemik tümörlerinde, tümörlü kemik çıkartıldıktan sonra yerine, protez ya da biyolojik rekonstrüksiyon denilen hastanın kendi ana kemiğinin kullanılması yöntemi uygulandığını söyleyen Prof. Dr. Arıkan, “20-30 yıl önce bu hastalarda yüzde 40 olan bacak ve kol amputasyon oranı günümüzde yüzde 3-4’lere düşmüş durumdadır. Ayrıca uygulanan ileri teknolojiler sayesinde hastalarda ameliyat sonrası kısa bir süre içerisinde iyileşme görülmektedir. Bu nedenle erken tanı çok önemlidir” dedi.
MULTİDİSİPLİNER TEDAVİ
Multidisipliner tedavinin bu hastalıklarda en önemli unsur olduğunu belirten Prof. Dr. Arıkan, “Radyoloji, medikal onkoloji, radyasyon onkolojisi, girişimsel radyoloji, nükleer tıp, fizik tedavi, onkolojik ortopedi gibi branşların bir arada ekip olarak hastayı tanı ve tedavide değerlendirmesi elzemdir. Her türlü kas iskelet sistemi tümörünün başarılı bir şekilde tedavi edilebilmesi için; uzman bir ekip, gelişmiş radyoloji teknolojileri ve kişiye özel tedavi uygulamaları çok önemlidir” dedi.