KDK’den sosyal konut projesinde “kütük” şartına düzenleme tavsiyesi


TOKİ’nin Kilis’te başlattığı sosyal konut projesinde hak sahipliği kazanmasına rağmen “eşinin kütüğüne geçtiği” gerekçesiyle bu haktan yararlanamayan kadın, konuyu Kamu Denetçiliği Kurumuna taşıdı. Evlenmenin doğal ve zorunlu bir sonucu olan nüfus kaydı değişikliğinin, kadınların sosyal konuta erişimini imkansız kılacak şekilde yorumlanmasının Anayasa’nın “eşitlik” ve “ölçülülük” ilkelerine aykırı olduğuna işaret eden KDK, bu konuda düzenleme yapılması yönünde tavsiye kararı verdi
KDK’nin kararına göre, TOKİ’nin Kilis’te 20 Mayıs’ta başlattığı sosyal konut projesine başvuran bir kadın, kura sonucu hak sahibi oldu.
İşlemleri tamamlamak için bankaya giden kadın, nüfus kayıt bilgilerinde kütüğünün Hatay olması nedeniyle sözleşmeyi imzalayamadı.
Bunun üzerine KDK’ye başvuran kadın, evlenmesi nedeniyle kütüğünün Hatay’a taşındığını ancak kendisi ve eşinin 25 yıldır Kilis’te ikamet ettiğini kaydetti.
Hak sahipliğinin, haksız şekilde geri alındığını savunan kadın, mağduriyetinin giderilmesini istedi.
Başvurucuyu haklı bulan KDK, “kura sonucu çıkan konutun kadına tahsis edilmesi” ve “gelecekte benzer mağduriyetlerin doğmaması için evlilik sebebiyle zorunlu nüfus kaydı değişikliklerinin başvuru şartlarının sağlanmasına engel teşkil etmeyeceğine ilişkin açık ve düzenleyici nitelikte düzenleme yapılması” yönünde TOKİ’ye tavsiyede bulundu.
ERKEKLERE GÖRE DEZAVANTAJLI KONUMA GETİRİYOR
TOKİ’nin hayata geçirdiği sosyal konut projeleriyle, alt gelirli kişilerin konut ihtiyacının karşılanmasının amaçlandığı belirtilen kararda, proje başvurularında “il nüfusuna kayıtlı olma” ve “ikamet” şartlarıyla, projenin başlatıldığı şehirde yaşayan kişilere imkan tanımasının hedeflediği kaydedildi.
Kadının evlilik nedeniyle nüfus kaydının değiştirilmesinin kanuni zorunluluk olduğu anlatılan kararda, bunun kadının mevcut yerleşim yeri, fiili yaşam ilişkileri veya başvuru öncesi ikamet koşullarını ortadan kaldırmadığı ifade edildi.
Evlenmenin doğal ve zorunlu bir sonucu olarak tesis edilen nüfus kaydı değişikliğinin, kadınların sosyal konuta erişimini imkansız kılacak şekilde katı ve şekli bir yorumla uygulanmasının Anayasa’nın “eşitlik” ve “ölçülülük” ilkeleriyle bağdaşmadığına işaret edilen kararda, bunun kadınları, erkeklere göre dezavantajlı konuma getirdiği vurgulandı.
Kararda, şu değerlendirmeler yer aldı:
“Başvuru öncesinde, gerekli süre boyunca ilgili ilde ikamet ettiğini resmi belgelerle ortaya koyan ve yalnızca evlilik nedeniyle nüfus kaydı değişmiş olan kişilerin hak sahipliğinin engellenmesi, kanunun amacına aykırı bir sonuç ortaya çıkarmaktadır. Evlilik sebebiyle zorunlu olarak gerçekleşen nüfus kaydı değişikliklerinin sosyal konut başvurularında hak kaybına yol açmaması, kadınların bu nedenle dezavantajlı konuma düşürülmemesi ve TOKİ başvuru şartlarının yorumunda eşitlik, makul denge ve hakkaniyet ilkelerinin gözetilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.”



