19 Mayıs 2024 tarihinde gece saatlerinde Gölcük Halıdere Eskiköy Caddesi’nde meydana geldi. Kamyonetin uçuruma düştüğü yönünde gelen ihbar üzerine olay yerine gelen polis ve sağlık ekipleri, aracın yaklaşık 15 metre ilerisinde, boynuna ip bağlı halde bulunan Rümeysa Meriç Özcan’ın cansız bedeniyle karşılaştı.Olay sonrası başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan Tunay A. tutuklanırken, Eşref K. (21), Yaser A.A. (21), Ceylan Ç. (21) ve K.N.K. (17) adlı kişiler ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.
FARKLI İFADELER VERDİ
Tunay A., gözaltına alındığında olayın bir trafik kazası olduğunu ileri sürdü. Ancak olay yeri incelemelerinin ardından tekrar alınan ifadesinde bu kez cinayeti işlediğini itiraf etti. Daha sonra ifadesini bir kez daha değiştirerek kazayla meydana geldiğini öne sürdü.Hazırlanan iddianamede, sanığın olay günü 0.47 promil alkollü olduğu tespit edildi. Ayrıca, cinsel saldırı teşebbüsünde başarısız olması nedeniyle infiale kapıldığı ve cinayeti bu nedenle işlediği ileri sürüldü. Savcılık, sanık hakkında hem “kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, hem de “kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” suçundan 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı.
MÜTALAA VERİLDİ
Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın üçüncü duruşmasına, tutuklu sanık Tunay A., taraf avukatları ve maktulün annesi Kevser Erden katıldı. Tanık olarak dinlenen polis memuru, olay gecesi sanığın kendisine verdiği ifadeyi mahkeme huzurunda şöyle anlattI. “Sanık bize teslim edildikten sonra o gece yaşadıklarını sözlü olarak anlattı. Olayın kaza olmadığını, Rümeysa ile aralarında boğuşma yaşandığını, ardından iple kafa kısmını bağlayarak aracın arkasına doladığını söyledi. Rampa aşağı el frenini indirdiğini, aracın uçuruma yöneldiğini belirtti. Trafik kazası süsü vermek istediğini ama aracın direğe çarpmadığını, uçurumdan dik şekilde düştüğünü anlattı.”
TANIK DİNLENDİ
Olay yerinin yakınında yaşayan tanık K.İ., yaşadıklarını şu sözlerle aktardı: “Olay tarihinde saat 02.30 civarı sanık elinde telefonla gelerek, ‘Ağabey senin benimle gelmen lazım. Arabam uçurumdan düştü, içinde kız arkadaşım da var’ dedi. Polisi aramasını söyledim ancak şarjının olmadığını söyledi. Bunun üzerine ben 112’yi aradım, ilk önce polis ekibi geldi, yanımda bulunan sanığı aldı.” Olayın soruşturma aşamasında sanığın avukatlığını yapan S.T. ise, o dönemde müvekkilinin kendisine olayın kaza olduğunu söylediğini belirtti.
EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILSIN
Duruşmada gözyaşlarını tutamayan Kevser Erden, sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını isteyerek şunları söyledi:”Sanığın en ağır şekilde, indirim uygulanmadan cezalandırılmasını istiyorum. Yavrumu hayattan kopardı. Hayallerimi bitirdi. Sanığın cezaevinden çıkmasını istemiyorum. Adaletin yerini bulmasını istiyorum.” Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını sunan Cumhuriyet Savcısı, sanık Tunay A.’nın Rümeysa Meriç Özcan’ı cebir kullanarak ve cinsel amaçla hürriyetinden yoksun bıraktığını, genç kızın karşı koyması üzerine ise boynuna ip dolayarak ve kafasını araca vurarak öldürdüğünü belirtti. Sanığın, cinayet sonrası olayı kaza gibi göstermek için kamyoneti uçuruma sürdüğü kaydedildi. Savcı, sanığın “kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, “kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” suçundan ise 3 yıldan 10 yıl 6 aya kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını talep etti.
KASITLI EYLEMİM OLMAMIŞTIR
Mütalaaya karşı savunma yapan sanık Tunay A., suçlamaları reddetti “Rümeysa araca binerek sürdü ve kaza meydana geldi. Olay yerine inmedim. Maktul kız arkadaşım olur. Kasıtlı eylemim olmamıştır. Atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi ve tahliyemi istiyorum.” dedi. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi. Bir sonraki celsede kararın çıkması bekleniyor.
