Kartalkaya yangını davası başladı: 78 can için hesap vakti!

Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel yangınına ilişkin, aralarında otelin sahibi ve belediye yetkililerinin de bulunduğu 19’u tutuklu 32 sanık hakim karşısına çıktı.
Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesince, Bolu Sosyal Bilimler Lisesi’nin spor salonunda özel olarak oluşturulan salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, yangında yaralananlar ile hayatını kaybedenlerin yakınları ve taraf avukatları katıldı.
Duruşmayı, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, TBMM Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Otel Yangınını Araştırma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Erzurum Milletvekili Selami Altınok ile komisyon üyeleri, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, milletvekilleri ve siyasi partilerin temsilcileri de izledi.
Salonun içi ve çevresinde kolluk kuvvetlerince geniş güvenlik önlemi alındı, yerleşke etrafındaki cadde ve sokaklar araç trafiğine kapatıldı.

Duruşmaya katılanlar 2 ayrı noktada yapılan aramadan sonra salona alındı.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi’yle (SEGBİS) kayıt altına alınan duruşmaya başlandı.
Bu arada, sanıkların salona getirilmesinden kısa süre sonra bir müşteki fenalık geçirdi. Sağlık görevlilerinin müdahale ettiği müşteki, daha sonra tedavisi için ekipler eşliğinde salondan çıktı.
8 YAKININI KAYBEDEN AVUKAT CÜBBESİNİ ÇIKARARAK KONUŞTU!
Duruşmaya başlandığı esnada söz alan, yangında 3 çocuğunu, gelinini ve 4 torununu kaybeden avukat Yüksel Gültekin, cübbesini çıkarıp konuştu.

“SAHTE GÖZYAŞLARINI KALDIRAMAYACAĞIM”
“Rabbim bize sabır versin.” diyen Gültekin, duruşmaya ilgi gösteren ve destek verenlere teşekkür etti.
Gültekin, “Bu davanın siyasallaşmasını istemiyorum. Suçun şahsiliğine inanıyorum. Suçluların en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. 8 canım, benimdi. İki aracı kurtarmak için onlarca insanın ölmesine nasıl razı oldunuz. 62 yaşındayım, kaybedecek hiçbir şeyim kalmadı. Tek çabam davada sanıkların cezalandırılması olacak. İki elimiz yakanızdadır. Adaletin tecelli olacağına inancım tamdır. Gerçek dışı konuşacak ve sahte göz aşı dökecek bu sanıkların sözlerini kaldıramayacağım. Duruşma salonundan ayrılmak istiyorum.” diye konuştu.
Daha sonra söz alan bazı müşteki avukatları, delillere erişimlerinin engellenmesiyle adil yargılama ortamının bozulduğunu savunarak, dosyaya giren ses, fotoğraf ve görüntüler ile belgelerin avukatlara verilmesini ve usul yönünden duruşmanın ertelenmesini talep etti.
Cumhuriyet savcısı, UYAP’ta tüm dosya ve görüntülere erişime izin verildiği, büyük boyutlu dosyaların ise talep edenlere verildiğinden talebin reddini istedi.

Ara karar kuran heyet, esasa ilişkin görüntülerin talep edenlere verildiği, talep edilmesi halinde taraflara verilebileceği, UYAP’ta bilgi ve belgelerin fiziki olarak ayrıca verilemeyeceği, bütün bilgi ve belgelerin UYAP’ta yer aldığından avukatların talebinin reddine karar verdi.
SAVUNMALARA GEÇİLDİ
Grand Kartal Otel’in sahiplerinin diğer oteli olan Gazelle Resort Otel’in Müdürü tutuklu sanık Ahmet Demir’in savunması alındı.
Ağlayarak savunma yapan Ahmet Demir, “Samimi duygularımla yaşadığım üzüntüyü paylaşmak istiyorum. Orada yitirilen her can için gecelerce uykusuz kaldım. Hala aklımdan çıkmıyor. Gözyaşı döküyorum. Hepimizin ailesi, evladı var. Olmasa bile vicdan taşıyoruz. Giden canları geri getiremeyiz ama acısını yaşıyoruz. Ölenlere rahmet yaralılara şifa diliyorum. Allah milletimize böyle acılar yaşatmasın.” dedi.
Bu sırada duruşma salonundan bir kişi “Sen de yanıp geberseydin keşke.” diye bağırdı.
“OTELDE SORUMLULUĞUM YOKTUR”
Savunmasına devam eden Demir, şu iddialarda bulundu:
“Otel sahiplerini iyi tanıyan biriyim. Ailenin hiçbir ferdinin bile isteye birinin zarar görmesine göz yumması olası değildir. Bildiğiniz gibi aile ile aynı çatı altında birkaç otel bulunmaktadır. Oteller aynı aileye ait olduğundan personel birbirine yardımcı olmaktadır.
Ama resmi olarak bir görev yükümlülüğü yoktur. Ben Gazelle Otel’de müdürüm. Grand Kartal Otel’de herhangi bir yetki ve sorumluluğum yoktur. Kimse kimsenin yönetimine karışmadığı gibi sorumluluğunu da almaz.
Grand Kartal Otel’in sorumlularından olduğuma dair herhangi bir belge yoktur. Telefonumun sinyalleri incelendiğinde çalıştığım otelde sinyal vermektedir. Grand Kartal Otel’de çok nadir ziyarete gittiğim de sinyallerde görülebilir. O otelde bir sorumluluğum yoktur. Ben telefonla aranmadım, mesaj atılmadı, bana o otelle ilgili bilgi verilmedi. Yöneticisi olsam bana bu bilgi verilirdi.”
“İDDİALARI KABUL ETMİYORUM”
Mahkeme Başkanının, Grand Kartal Otel’in Muhasebe Müdürü Kadir Özdemir’in yangın raporu eksiklikleriyle ilgili kendisine bir şey sorup sormadığıyla ilgili soruya Ahmet Demir, şöyle dedi:
“Hayır, beni aramadı. Evrak içeriğine vakıf değilim, evrakın hazırlanması adına hatır için Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener ile bir telefon görüşmesi yaptım.
Sedat Gülener, hafta içinde gerekli arkadaşlara ileteceğini söyledi. Yılbaşına doğru bana döndü ve işleminiz tamam dedi. Ne işlem olduğunu bilmiyorum. İddiaları kabul etmiyorum.
İşlemin sonuçlandığını Kadir mi Sedat mı söyledi net hatırlamıyorum. İtfaiye Müdürü Kenan Coşkun, yangın raporuyla ilgili telefonda, ‘hafta içinde soralım bilgi veririz’ dedi.
Kadir Özdemir’in sunduğu bir başvuru var, yıl sonu gelmeden bitebilir mi diye sordum.”
FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi çalışanı tutuksuz sanık Aleyna Beşinci ise savunmasında turizm denetçisi olarak görev yaptığını söyledi.
Beşinci, “otelin sürdürülebilir turizm yetkilisi” ile otelde denetim yaptığını belirterek, “Yangın tedbirlerine ilişkin denetim yapmıyorum. Sürdürülebilir turizmle alakalı denetim yapıyorum. Yaptığım denetimler belgeler üzerinden sonuçlanıyor. Söz konusu belgelerin fiziki şartlara uyumlu olup olmadığını denetlemiyoruz. 2023 ve 2024’te iki defa denetime gittim. Her iki denetim de 14 maddeye ilişkindi. Suçlamaları kabul etmiyorum. Bu konuda sorumluluğumun olmadığını düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

VANALARI KAPATAN PERSONEL KONUŞTU
Kartal A.Ş. çalışanı Bayram U., yangına müdahale amacıyla elektrik, gaz ve mazot tankı vanalarını kapattığını söyledi. Bayram U., “Çok yorgundum, nefes alamıyordum. İnsanlara yardım etmeye çalıştım. Dumanlar ve alevler dışarıya geliyordu. Orası çok kalabalıktı. Bana kapatmam talimatını verenin itfaiye olduğunu hatırlıyorum. Sivil hiç kimseden talimat almadım” dedi.
Yangın sırasında nerede olduğuna ilişkin soruya Bayram U., şöyle yanıt verdi:
“Yangın sırasında otelin garaj kısmında bulunan odamdaydım. Yangın gecesi bağrışmalara uyandım. Ondan sonra ‘Otel yanıyor, mutfak yanıyor’ gibi sesler duymaya başladım. Grand Kartal Otel’de yangına müdahale ekibi kurulup kurulmadığını bilmiyorum. Ben uyandığımda yangın başlamış, her yerde duman içindeydi. Yangın alarm sesi duymadım. Otelde yangın tatbikatı yapılıp yapılmadığını da bilmiyorum. İş güvenliği uzmanı olup olmadığını da bilmiyorum.”
“VANAYI VE GAZ VANASINI BEN KAPATTIM”
Mahkeme başkanının “Yangın sırasında ana elektrik şalterini sen mi indirdin?” sorusuna, “Dumandan etkilendim, dışarıya çıkmak istedim ve merdivenlerden düştüm. Oradan garaja geçtim. Garaja geçtiğim yerde mazot tankını gördüm. Mazot tankının vanasını emniyetli olması amacıyla kapattım. Ekipler elektriklerin kesilmesini istediler. Ben de yanımdaki Murat arkadaşımızı jeneratörü kapatmaya gönderdim. Alevleri daha da hızlandıracaktı. Kendim de gaz vanalarını kapattıktan sonra elektriği kapattım.” dedi.
Müşteki avukatının, “Elektriği kesince yangın uyarı sisteminin çalışmayacağını düşündünüz mü?” sorusuna ise, “Yangın uyarı sistemleri elektrik hattı üzerinden çalışmaz, kendi akışı üzerinden beslenir” cevabını verdi.
“KAPATMA TALİMATI VERENİN İTFAİYE OLDUĞUNU HATIRLIYORUM”
Bayram U., “Bana kapatmam talimatını verenin itfaiye olduğunu hatırlıyorum. Sivil hiç kimseden talimat almadım. İtfaiyeye de yardım etmeye çalışıyorduk.” dedi.

NE OLMUŞTU?
Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel’de 21 Ocak’ta çıkan yangında 78 kişi hayatını kaybetmiş, 133 kişi yaralanmıştı.
Bolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 98 sayfalık iddianamede, otel sahipleri, şirket yönetim kurulu üyeleri ve yöneticileri Halit Ergül, Emine Mürtezaoğlu Ergül, Ceyda Hacıbekiroğlu, Elif Aras, Emir Aras, Zeki Yılmaz, Ahmet Demir, Kadir Özdemir, Cemal Özer, Mehmet Salun ile Bolu Belediyesi Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ve itfaiye eri İrfan Acar hakkında 78 kez “olası kastla öldürme” ile “olası kastla kasten yaralama” suçlarından toplam 1998’er yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Otelin teknik görevlileri Tahsin Pekcan, Hüseyin Özer ve Bayram Ütkü, mutfak personeli Reşat Bölük, Enver Öztürk ve Faysal Yaver, iş güvenliği uzmanları Kübra Demir ile Ece Kayacan, resepsiyon görevlisi Yiğithan Burak Çetin, Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yetkilileri İbrahim Polat ile İsmail Karagöz, FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi yetkilisi Ali Ağaoğlu ile çalışanı Aleyna Beşinci, LPG tesisatı bakım görevlileri Doğan Aydın ve Muharrem Şen, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli, İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bal, İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Yeliz Erdoğan ile eski İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Mehmet Özel’in de “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapsi talep ediliyor.