Kamu işveren heyeti memur zammı için hakem kuruluna başvurdu


Kamu İşveren Heyeti ile Memur-Sen Konfederasyonu arasında 1 Ağustos’ta başlayıp 19 Ağustos’ta sona eren 8’inci Dönem Kamu Toplu Sözleşmesi görüşmelerinde 2026 ve 2027’deki zam oranında uzlaşılamadı. Memur-Sen’in, Kurul’a başvurmayacaklarını açıklamasının ardından Kamu İşveren Heyeti, başvurusunu iletti. Sayıştay Başkanı Metin Yener’in başkanlığında toplanacak Kurul’un 5 gün içinde kararını vermesi gerekiyor. Kurul’un kararı kesin olacak ve itiraz edilemeyecek.
‘HAKEM KURULU, İADE-İ İTİBAR FIRSATINI İYİ DEĞERLENDİRMELİDİR’
Memur-Sen, Kamu İşveren Heyeti’nin başvurusunun ardından sosyal medya hesabından bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Memur-Sen olarak, bugüne kadar Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun ‘Kamu İşvereni Hakem Kurulu’ olarak işlev gördüğünü, hakkaniyetli karar vermek yerine noterlik yaptığını, bu nedenle hakeme güvenmediğimizi ifade ettik. Bu sebeple 8’inci Dönem Toplu Sözleşmeyi hakeme götürmeme kararı aldık ve başvuru yapmadık. Ancak Kamu İşvereni, bugüne kadar sürdürdüğü teamüllerin dışına çıkarak kendisi Hakem Kurulu’na başvuru yaptığı için hakem süreci bugün itibariyle başlamış oldu” denildi.
‘MEVCUT SENDİKA YASASIYLA TOPLU SÖZLEŞMEYİ YÜRÜTMEK ARTIK MÜMKÜN DEĞİLDİR’
Açıklamada, milyonlarca memur ve memur emeklisinin gözünün artık Hakem Kurulu’nda olduğu vurgulanarak, “Görüşmelerde uzlaşarak toplantı tutanağı ile kayıt altına alınan 58 maddenin olduğu gibi kabul edilmesi, oransal artış, taban aylığa zam ve refah payı başta olmak üzere tekliflerimiz doğrultusunda kamuda ücret dengesini tesis edecek, adil gelir dağılımını sağlayacak, çalışma barışını koruyacak, vergide adaleti ve aileyi güçlendirmeyi mümkün kılacak diğer tekliflerimizin de adil bir şekilde değerlendirilerek karara bağlanması bugünden itibaren Hakem Kurulu’nun sorumluluğundadır. Bu süreç Hakem Kurulu için bozulan imajını düzeltme, zedelenmiş itibarının iadesi için bir fırsat oluşturmaktadır. Hakem Kurulu bu süreci iade-i itibarı için kullanmalı, bu fırsatı iyi değerlendirmelidir! Yasada çarpıklık olmasaydı, üzerinde uzlaşılan ve tutanakla imza altına alınan 58 maddenin hayata geçmesi Hakem Kurulu’nun insafına bırakılmamış olacaktı. Nitekim, mevcut sendika yasasıyla toplu sözleşmeyi yürütmek artık mümkün değildir. Grev hakkının olduğu, örgütlenme özgürlüğünün tam sağlandığı, Hakem Kurulu’nun bağımsız karar verecek şekilde yapılandırıldığı, adil toplu sözleşme sisteminin inşa edildiği yeni bir Sendika Yasası çıkarılmalıdır” ifadelerine yer verildi