İzmir’de elektrik akımı faciası! Acılı baba konuştu: İZSU mazgal yerine adeta mayın döşemiş
BU YIL TIP FAKÜLTESİNİ BİTİRECEKTİ
Acılı baba öğretmen Ahmet Abi, “Kızımın yaşıtları tıp fakültesini bu yıl bitirdi. Kızım da hayatta olsaydı bu yıl mezun olacaktı. Vefatının üzerinden tam 1 yıl geçti. Bir baba ve anne için en acı şeyi yaşadık. İZSU ve GEDİZ Elektrik’in ihmalleriyle kızım hayatını kaybetti. Yerel gazetelerde bu haber olmuş. O döneme çıkan haberlerde kaçak elektrik olduğu söyleniyor. İZSU ve GEDİZ bunu dikkate almıyor. Tamir ettikleri söyleniyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü buraya mazgal döşüyor. Mazgal diye mayın döşemiş” dedi.
CHP’Lİ BİLİRKİŞİ İZSU’YU SUÇSUZ GÖSTERMEYE ÇALIŞIYOR
Kızının su birikintisine basmasıyla büyük bir ihmal sonucu hayatını kaybettiğini söyleyen Ahmet Abi, “İlk bilirkişi raporunda iki taraf suçluydu. Ocak ayında gelen bilirkişi raporunda ise İZSU’yu suçsuz gibi göstermeye çalıştılar. İkinci bilirkişi raporunu hazırlayan Ömer Deniz Özdemir CHP’den milletvekili ve meclis üyesi aday adayı olmuş. CHP’li bilirkişi İZSU’yu suçsuz göstermeye çalışıyor. Bilirkişi raporu eksik ve yanlı. Asli sorumlularından olan İZSU’nun ihmali açıkken raporda bunun üzeri örtülmüş. Rapora itiraz ettik” dedi.
ADALETE GÜVENİM TAM
Ahmet Abi konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Bir baba olarak ‘kim suçluysa cezalandırılsın, bedelini ödesin’ istiyorum. Adalete güvenim tam. Eğer suçlular cezalandırılırsa Türkiye’de kimse yolda elektrik çarpması sonucu ölmez. Bir gencin sonu böyle olmamalı. Bu kaza değil cinayet. İnsanlar eceliyle ölmeli. Ek bilirkişi raporu gelecek. 17 Temmuz’da bir sonraki duruşma yapılacak. Ek bilirkişi raporu gelecek. İnşallah bilirkişi raporunda o yanlışlar düzeltilmiştir. Herkes cezasını çeksin. Bizim vicdanımızı rahatlatacak bir sonuç olsun. Ben kızıma karşı sorumluğumu yerine getiriyorum. Başka insanlar ölmesin. Daha dikkatli olsunlar. Bu davanın sonunda sorumlular cezasını alırsa hem belediyeler hem elektrik firmaları işini düzgün yapar. İnsanların canını korur. ‘Ben bu alt yapı yatırımını yapmazsam, devlet benden bunu hesabını sorar’ mantığıyla hareket ederlerse herkes işini düzgün yapar.”
KIZIMIN ÇOCUKLUK HAYALİYDİ
Ahmet Abi, “Başka Özge’ler ölmesin. İnsanların geleceği bu kadar kolay karartılmamalı. Kızım doktor olmayı istiyordu. Çocukluk hayaliydi. Bu sene arkadaşları mezun oldu. Biz de mezuniyet törenine katılacaktık. İlkokuldan beri biz beraber ders çalışırdık. Yıllarca bu noktaya gelebilmek için emek harcadık. Bir ihmal sonucu her şey bitti” dedi.
8 AYDIR SORUŞTURMA İZNİ İÇİN BEKLİYORUZ
10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 6 tane İZSU personeli için yargılama izni istediğini anlatan Ahmet Abi, “8 aydır soruşturma iznine onay çıkmadı. Neredeyse mahkeme bitecek. Soruşturma izni bekliyoruz. Suçluların cezalandırılması için sanıkların yargılanmaları gerekiyor. Ama 8 aydır hala onay yok. Bu adamlar yola mazgal döşeyen görevliler. Döşedikleri mazgaldan su gitmiyor. Bilirkişi geldiği zaman sabaha kadar suyu başka yere aktardılar. Bu olayda sorumlulukları var. Onların da cezalandırılmasını istiyorum” dedi.
SİYASİ KİMLİĞİNE GÖRE RAPOR HAZIRLAMIŞ
Özge Ceren Deniz ve babası Ahmet Abi’nin avukatı Ayşe Sarıçiçek, “Rapor tarafsızlığını yitirmiştir. Bir bilirkişinin siyasi kimliği rapora gölge ve şaibe düşürmüştür. 24 Mart’ta mahkemeye sunulan 305 sayfadan oluşan bilirkişi raporu tarafsızlığını yitirmiş ve içinde pek çok çelişkiyi barındıran yanlı ve şaibeli bir rapor. Mazgal döşenmesi işlemi sırasında elektrik kablolarını koruyan koruge borunun kesilerek kabloların açığa çıkarıldı. Rögar imalatı/mazgal döşenmesi sırasında elektrik kablolarıyla karşılaşıldığında mazgalların yapılmasının risk oluşturduğu baştan görülmeliydi. İmalat kablolardan en az 40 cm uzaktan geçecek şekilde yapılması gerekirdi. Sonuç olarak rögarların şartnameye ve yönetmeliklere uygun şekilde yapılmadığı, mazgalların doğrudan koruge borularının üzerine oturtulması nedeniyle, kablo etrafındaki koruyucu malzemenin zamanla hasar görmesinin kaçınılmaz olduğu bilirkişi tarafından tespit edildi. Bilirkişi heyetinin kendi yaptığı bu tespitlere karşın bu işi yapan ve yaptıran kişilere, yani İZSU ve taşeron firmanın çalışanlarına asli kusur atfetmedi. Kentteki altyapı çalışmalarını koordine etmekle görevli Altyapı Koordinasyon Merkezi (AYKOME) ise raporda tamamen kusursuz sayıldı. Bilirkişi raporu İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZSU ile taşeron firması ve AYKOME’yi aklamıştır. Bu açıdan rapor kendisi ile çelişen, birilerini kollayan yanlı ve şaibeli bir rapor” dedi. Bilirkişi Ömer Deniz Özdemir’in siyasi bağlantısı olduğunu söyleyen Sarıçiçek “Raporun mahkemeye sunulmasından sonra bilirkişi heyetinde yer alan Ömer Deniz Özdemir’in bir siyasi parti ile bağlantısının olduğu, İzmir’den milletvekili aday adayı ve meclis üyeliği aday başvuruları olduğu ortaya çıktı. Bu durum bilirkişi raporunun tarafsızlığının neden yitirildiği, neden yanlı ve şaibeli bir rapor sunulduğu sorusuna cevap oldu” dedi. İtirazların ardından dosyanın yeniden heyet bilirkişisine gönderildiğini belirten Sarıçiçek bir sonraki duruşmanın görüleceği 17 Temmuz tarihine kadar yeni raporun hazırlanmasını beklediklerini ancak bilirkişi heyetinin aynı heyet olduğunu ifade etti.
