İZBB işçisi yine iş bıraktı: İZBB’de 23 bin işçi sokaklara döküldü

Eylem kapsamında İZBB ve şirketlerinde çalışan 23 bin işçi ikinci kez yarım gün iş bıraktı. Sabah erken saatlerde Konak Pier Köprüsü üzerinde toplanan işçiler, buradan belediye hizmet binasının bulunduğu Fuar Basmane Kapısına yürüdü. Üzerinde ‘İadeler son bulsun. Havuz dağıtılsın, alacaklarımız ödensin’ yazan pankart açan işçiler yol boyunca slogan attı.

İŞVEREN İŞÇİLERE TUTANAK BASKISI UYGULUYOR
Basmane Meydanında açıklama yapan Genel-İş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Ercan Gül, işverenin eyleme katılan işçilere tutanak baskısı yaptığını söyledi. Birimlerde sendikalı işçilere yönelik sistematik baskı olduğunu belirten Gül, “Cemil Başkanın gözüne az gelmiş olabilir ama biz 4 gündür işyerlerimizde baskı ve tehdit altındayız. Çözüm masasının kurulması lazım. 4 gündür bir kişi bile bizi arayıp sormadı. ‘Yeni pozisyon veriyoruz, kabul etmiyorsunuz’ diyorlar. Ne işi verdilerse kabul ettiler. Havuzdaki arkadaşlarımız bugün ne iş verilirse yapacak durumda. Başkanı bürokratlar yanlış bilgilendiriyor. İş bir türlü elimize ulaşmıyor. Başkan ‘Belediyeyi batırmayacağım’ diyor. 350 arkadaşımızı işe alınca belediye batmaz. Tasarruf işçinin ekmeğinden olmaz. Bize farklı, başkana farklı sayılar veriliyor. Toplamda 370 arkadaşımız havuzda bekliyor. Bu sayıları bize bürokratlar veriyor. Siyasetin kurbanı olmak istemiyoruz. Biz hiçbir siyasetin yanında değiliz.” Diye konuştu. Gül, İZBB Başkanı Cemil Tugay’a bir kez daha uzlaşı çağrısında bulundu.

MAAŞLAR ÜÇ PARÇADA ÖDENİYOR
Genel-İş İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Engin Topal ise maaşların üç taksitte ödenmesine tepki gösterdi. Maaşların üçüncü taksitinin dün akşam yattığını hatırlatan Topal: “Birçok arkadaşımızın evine tek taksitle faturalar geliyor. Sizin üç taksitle verdiğiniz maaşa karşılık neden faturalar üç taksitle ödenmiyor? Bankalar ve kurumlar bizden tek seferde ödeme alıyor. Üç taksitle maaş vererek yaşam hakkımızı elimizden alıyorsunuz.” Diye konuştu.
BİZİM DERDİMİZ EKMEĞİMİZ
İZBB yönetiminin işçileri siyasi hedef haline getiren söylemlerine de tepki gösteren Topal: “Bizim derdimiz ekmeğimize sahip çıkmak. Siyasi düşüncelerinize bizi alet edemeyeceksiniz. Siyasi bir derdimiz yok; derdimiz geçinmek. Başkan ekonomik sıkıntıyı hissediyormuş; ekonomiyi hisseden biziz zaten. Ekonomik sıkıntıyı en çok emekçiler hissediyor. Bizi siyasi partiyle yan yana getiriyorlar” diye konuştu.

GELİN İŞÇİNİZE SAHİP ÇIKIN
Genel-İş İzmir 3 No’lu Şube Başkanı Serap Yılmaz ise emekçilere yönelik siyasi ithamların kabul edilemez olduğunu söyledi. “Ben de Yağmur Hanım’a takıldım.” Diyen Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün orada oturuyorsan buradaki işçinin oyu ve emeği sayesinde oturuyorsun. İşçileri siyasi emellerinize alet etmeyin. Herkes siyasetini kendi yerinde yapsın. O sandalyede oturmakla olmuyor. Bu alana gelip burada yaşadıklarımızı göreceksin.” diyen Yılmaz, meclis üyelerini ve bürokratları sahaya inerek tabloyu görmeye davet etti. Yılmaz, “Tüm meclis üyelerine sesleniyorum: Gelin işçinize sahip çıkın. Ayda üç kez meclise gidip konuşmakla bitmiyor bu iş; particilik bu değildir. Bürokratlara sesleniyorum: Gösterdiğiniz projelerin sahibi bu işçilerdir, gelin işçilerinize sahip çıkın. Milletvekilleri, siz de gelin işçinize sahip çıkın. Günlerdir sokaklarda koştururken küçücük bir odada DİSK’i eleştirmek kimsenin haddi değil. DİSK’in tarihini merak ediyorsanız söyleyin, kitaplarını getireyim.” dedi.
BOZUK SAAT BİLE GÜNDE İKİ KEZ DOĞRUYU GÖSTERİR
Genel-İş İzmir 9 No’lu Şube Başkanı Sedat Kenar ise yaşananların kendilerine tanıdık olduğunu ifade etti. Sözlerine; “Grevimizde bu filmi hatırlıyorum.” Diyerek başlayan Kenar: “Meclis üyeleri yanımıza gelmiyor ya; bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir. Bir arkadaşımızın sıcak çorbasını içsinler, tabloyu görsünler.” Diye konuştu. Kenar, maaşların gecikmeli yatırılmasına tepki göstererek, “Maaş ne oldu da iki gün içinde çıplak yattı? Makul ve kabul edilebilir bir takvim istiyoruz. Borçlarımızı ne zaman ödeyeceğimizi bilmek istiyoruz. Ne iş verilirse kabul edeceğiz. Emeğin siyaseti olmaz, yalnızca onuru olur.” sözleriyle çağrıyı yineledi. Açıklamaların ardından yarım gün iş bırakan işçiler işbaşı yapmak için meydandan ayrıldı.



