İZBB 5 yıldır TCDD’ye hat kirasını ödemiyormuş!

İZBB Başkanı Cemil Tugay’ın “90 dakika uygulaması zaten şehir içi ulaşımda çalışıyor. İZBAN’ın bu sisteme dahil edilememesinin nedeni teknik değil; TCDD’nin uyguladığı yüksek maliyet politikasıdır” açıklamalarına rağmen, gerçekte İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin son beş yılda 2.2 milyar TL’yi bulan ödemelerle ilgili üzerine düşen mali sorumluluklarını yerine getirmediği öğrenildi.
İZMİRLİ MAĞDUR OLMASIN DİYE
İZBB’nin mali sorumluluklarını yerine getirmemesine rağmen TCDD’nin, yine Tugay’ın “Yük paylaşımı eşit olsun, tüm yük belediyenin üzerine bırakılmasın.” şeklindeki sözlerine ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin üzerine düşeni yapmamasına rağmen İZBAN sisteminin kesintiye uğramaması adına Gediz A.Ş.’ye enerji ödemelerini peşin olarak gerçekleştirdiği öğrenildi. TCDD’nin sisteme katları bununla da sınırlı kalmadı. TCDD, yolcu güvenliğini sağlamak için hat bakım, onarım, yenileme çalışmalarını düzenli olarak yaptı, tren trafiğini yönetti ve sinyalizasyon güncellemelerine devam etti.

TCDD 125 MİLYON TL İZBAN HESABINA YATIRDI
TCDD, kamu toplu taşıma hizmeti veren İZBAN ile ilgili geçtiğimiz Eylül ayında gerçekleştirilen 125 Milyon TL tutarındaki ilk sermaye artışı ödemesinin ardından, taahhüt edilen 125 Milyon TL’lik ikinci taksit ödemesini de İzmir halkının mağduriyet yaşamaması ve kent içi ulaşımın can damarı olan İZBAN seferlerinin herhangi bir aksaklığa veya kesintiye uğramadan devam etmesi için bu hafta itibarıyla İZBAN hesaplarına yatırdı.
2.6 MİLYAR DOLARLIK ALTYAPI YATIRIM TAHSİSİ
TCDD’nin, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile yüzde elli ortak olduğu İZBAN’da sadece TCDD’nin yaptığı yatırımın değeri, 2025 rakamlarıyla 2.6 milyar dolara (Yaklaşık 110 milyar TL) ulaştı. Bu dev yatırımın odağında demiryolu altyapısı ve inşaası, modernizasyon, sinyalizasyon, hat bakım, onarım ve yenileme çalışmaları ile sinyalizasyon sistemlerinin güncellenmesi ve emniyet yatırımları yer alıyor.

ÖNEMLİ BİR ÖRNEK
Uzmanlar, belediyelerin sorumlu olduğu kentsel ulaşım hizmetlerine bu ölçekte bir merkezi idare altyapı desteğinin, kamu projeleri açısından önemli bir örnek oluşturduğunun altını çiziyor.
BAKIM, ONARIM VE YENİLEME ÇALIŞMALARINI İLK GÜNDEN BU YANA TCDD YAPIYOR
İZBAN sisteminin kullandığı demiryolu altyapısının emniyetli, kesintisiz ve sürdürülebilir şekilde işletilebilmesi için gerekli olan bakım, onarım, yenileme ve modernizasyon faaliyetleri kuruluşundan bu yana TCDD tarafından gerçekleştiriliyor. Raylar, makaslar, üstyapı elemanları ve sinyalizasyon sistemlerine yönelik periyodik bakım çalışmaları da yine TCDD’nin sorumluluğunda yürütülüyor.

GERÇEK ÇÖZÜM, ÜÇ YOLLU HAT
Bu arada sefer sıklığına ilişkin tartışmalarda sıkça gündeme gelen sinyalizasyon eleştirilerine karşılık olarak ise gerçek çözümün hattın üç yola çıkarılması olduğu ifade ediliyor. Edinilen bilgilere göre, TCDD, bu yatırım için teknik hazırlıklarını yaptı ve uzun zamandır İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin güzergâh üzerindeki imar ve kamulaştırma süreçlerine başlamasını bekliyor.
GÜNLÜK 271 BİN YOLCU
2011 yılından bu yana hizmet veren İZBAN, 41 istasyon ve günlük ortalama 250 seferle İzmir toplu ulaşımının ana omurgasını oluşturuyor. Günlük yaklaşık 217 bin yolcuya hizmet sunan sistem, metro, tramvay ve otobüs hatlarıyla entegre çalışarak İzmir’in ulaşım yükünün önemli bir bölümünü taşıyor.
YÖNETİMDE TARAFLAR EŞİT TEMSİL EDİLİYOR
TCDD ile İZBB’nin yüzde ellişer ortaklığı bulunan İZBAN’da Yönetim Kurulu eşit temsil esasına göre oluşturulmuş durumda. Yönetim Kurulu Başkanlığının dönüşümlü yürütüldüğü şirkette kararlar karşılıklı uzlaşıyla alınıyor.

HAT KİRASI SADECE İZBAN’DA DEĞİL TÜM TREN İŞLETMELERİ İÇİN GEÇERLİ
Kamuoyunda zaman zaman “hat kirası” olarak anılan ücretler teknik olarak altyapı erişim ücreti olarak tanımlanıyor. Bu uygulamanın yalnızca İZBAN’a özgü olmadığı, demiryolu altyapısını kullanan tüm tren işletmeleri için geçerli olduğu ifade ediliyor.
SİSTEMİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ AÇISINDAN ZORUNLU
Altyapı erişim ücretlerinin, 6461 sayılı Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun kapsamında yasal bir zorunluluk olduğu; kamuya ait veya özel tüm işletmecilere eşit şekilde uygulandığı belirtiliyor. Uzmanlar, bu ücretlerin demiryolu altyapısının bakım, onarım, yenileme ve trafik yönetimi gibi maliyetlerin karşılanmasına yönelik olduğunu, sistemin sürdürülebilirliği açısından zorunlu bir mekanizma oluşturduğunu ifade ediyor.



