İş dünyası büyüme verilerini değerlendirdi


Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, GSYH 2025 yılı üçüncü çeyrek ilk tahmini; zincirlenmiş hacim endeksi olarak, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %3,7 arttı. Açıklanan verilerin ardından iş dünyası temsilcilerinden peş peşe açıklamalar geldi.
BÜYÜME TRENDİ 21’İNCE ÇEYREĞE TAŞINDI
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “Dış talep koşullarının zayıf seyrettiği, bölgesel saldırganlıklar ve tarife savaşlarının yoğunlaştığı bir konjonktürde, reel sektörün üçüncü çeyrekte yatırımlarını artırarak devam ettirmesi pozitif bir gelişme. Makine ve teçhizat yatırımlarındaki yüzde 11,3’lük yükseliş, imalat ve yatırım gücümüzü koruduğumuzu gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye ekonomisinin yılın üçüncü çeyreğinde, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 3,7 büyümesini değerlendirdi. Avdagiç, büyümenin alt başlıklarına bakıldığında yatırımlardaki artışın dikkat çektiğini belirterek, “2025’in üçüncü çeyreğinde yatırımların yüzde 11,7 yükselmesini değerli buluyoruz. Türkiye ekonomisinin büyüme trendini 21’inci çeyreğe taşımış olması memnuniyet verici. Yatırımlara her şeye rağmen ve her koşulda hız vermemiz ve üretim iklimini sürekli iyileştirmemiz büyük önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı.
“TARIM SEKTÖRÜNDEKİ YÜZDE 12,7’LİK DARALMAYA TEDBİR ALINMASINA İHTİYAÇ VAR”
Şekib Avdagiç, dış talep koşullarının zayıf seyrettiği, bölgesel saldırganlıklar ve tarife savaşlarının yoğunlaştığı bir konjonktürde, reel sektörün üçüncü çeyrekte yatırımlarını artırarak devam ettirmesinin pozitif bir gelişme olduğunu kaydederek, makine ve teçhizat yatırımlarındaki yüzde 11,3’lük yükselişin de imalat ve yatırım gücümüzü koruduğumuzu gösterdiğini ifade etti.
Avdagiç, tarım sektöründeki yüzde 12,7’lik daralmaya ise iklimsel olumsuzluklar da göz önüne alınarak tedbir alınmasına ihtiyaç olduğunu vurguladı. Avdagiç, önümüzdeki süreçte yeni pazar arayışları, pazar çeşitlendirmesi ve verimlilik artışıyla ihracatın güçlendirilmesi gerektiğini belirtti. Avdagiç, şöyle devam etti: “İhracatın büyümesinde üçüncü çeyrekteki yüzde 0,7’lik gerilemeyi tersine çevirmek için geleneksel sektörlerimizin rekabet gücünü yukarı taşımak için, iş dünyası olarak sıkça dile getirdiğimiz gibi finansmana erişimin iyileştirilmesi ve kur-enflasyon dengesi önem taşımaktadır.”
KOBİ VURGUSU
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, KOBİ’lerin güçlü bir şekilde desteklenmesinin, verimlilik artışı ve ekonominin daha sağlam bir zeminde büyümeyi sürdürmesi açısından önemli olduğunu bildirdi. Baran, 2025 yılının üçüncü çeyreğine ilişkin büyüme verilerini değerlendirdi.
Türkiye ekonomisinin, kesintisiz büyüme trendini sürdürdüğünü belirten Baran, ülkenin 21 çeyrektir kesintisiz şekilde büyümesinin, reel sektörün direncini ve ekonominin potansiyelini ortaya koyduğuna işaret etti.
Baran, küresel ekonomide risk ve belirsizliklerin, enflasyonla mücadele ve sıkı para politikalarının devam ettiği bir konjonktürde, 2025 yılının üçüncü çeyreğinde yıllık bazda kaydedilen yüzde 3,7’lik büyümenin önemli olduğunu vurguladı. Küresel ekonomide jeopolitik dengelerin hızla değiştiği, tedarik zincirlerinin yeniden yapılandığı, dijitalleşmenin ve yeşil dönüşümün rekabeti yeniden şekillendirdiği bir dönemden geçildiğine dikkati çeken Baran, reel sektörün enflasyon ve buna bağlı sıkı para politikaları, dünya genelinde parçalanmış tedarik zincirleri, enerji ve yeşil dönüşüm maliyetleri, ticarette korumacı önlemler, yakın coğrafyada devam eden savaş ve çatışmaların etkisi altında kaldığını aktardı.
“KOBİ’LERİMİZİN FİNANSMANA ERİŞİMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ KRİTİK ÖNEM TAŞIYOR”
Tüm bu koşullarda, yıllık bazda yüzde 3,7’lik büyümenin önemli olduğunun altını çizen Baran, “Bu dönemde büyümeye inşaat sektörü, finans ve sigorta faaliyetleri, bilgi ve iletişim faaliyetleri, sanayi, ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmetleri ile hizmet faaliyetlerinin katkı sağladığını görüyoruz. Özellikle bilgi ve iletişim gibi yüksek katma değerli alanlarda gözlenen artış, ekonomimizin dijital dönüşüm kapasitesinin güçlendiğine işaret ediyor. Yine hizmet faaliyetlerindeki artış, hem istihdamı desteklemesi, hem de ekonomimize dinamizm katması açısından kıymetli.” ifadesini kullandı.
Baran, 2025 yılının tamamının, Orta Vadeli Program (OVP) hedeflerinin üzerinde bir büyümeyle tamamlanacağını beklentisini paylaşarak, şunları kaydetti:
“Bu süreçte, sürdürülebilir büyümenin devamı açısından her fırsatta dile getirdiğimiz KOBİ’lerimizin finansmana erişiminin güçlendirilmesi kritik önem taşıyor. Ekonomimizin omurgasını oluşturan KOBİ’ler, üretimden istihdama, ihracattan inovasyona kadar her alanda ülkemizin rekabet gücünü belirleyen en temel aktörler. KOBİ’lerimizin güçlü bir şekilde desteklenmesi, verimlilik artışı ve ekonomimizin daha sağlam bir zeminde büyümeyi sürdürmesi açısından kıymetli.”
DAHA ILIMLI BÜYÜME PATİKASINA İŞARET EDİYOR
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, üçüncü çeyrek büyüme verilerine ilişkin, “Önümüzdeki dönemde sanayimizin ivme kazanacağı yönündeki umutlarımızı artırıyor.” ifadesini kullandı.
Ardıç, yazılı açıklamasında, yılın üçüncü çeyreğine ilişkin büyüme verilerini değerlendirdi.
Büyüme rakamlarının beklentilere paralel gerçekleştiğini belirten Ardıç, yıllık bazda ekonominin yüzde 3,7 büyüdüğünü, çeyreklik bazdaki yüzde 1,1’lik büyümenin de daha ılımlı bir büyüme patikasına işaret ettiğini aktardı.
Ardıç, özel tüketim harcamalarında önceki çeyreğe göre sınırlı yavaşlama eğiliminin devam ettiğini bildirerek, iç talebin büyümeye katkısının azaldığını, net dış talebin ise son dört çeyrektir büyümeyi sınırlandığını ifade etti.
Büyümenin, üçüncü çeyrekte daha çok inşaat ve sanayi sektörlerinden geldiğine, hizmetler sektörü tarafında yüzde 4,4’lük artışın büyümeye pozitif katkı sağladığına dikkati çeken Ardıç, şu değerlendirmede bulundu:
“Sanayiye ilişkin iki önemli veri olan gayrisafi sabit sermaye yatırımları yüzde 11,7, makine ve teçhizat yatırımları yüzde 11,3 arttı. Çift haneli bu artışlar, sanayide toparlanmanın geçici değil, yatırımla desteklenen bir faza geçtiğini gösteriyor. Önümüzdeki dönemde sanayimizin ivme kazanacağı yönündeki umutlarımız artırıyor. Bu performansta, reel üretim artışının yanı sıra baz etkisinin de kısmi bir katkısı olduğunu unutmamak gerekiyor.”
Ardıç, dezenflasyon süreci ile dış pazardaki daralmaya rağmen sanayi sektöründe başlayan toparlanma eğiliminin devam etmesini beklediklerini bildirdi.
Sanayi politikalarının, KOBİ’leri dijitalleşme, enerji verimliliği, temiz üretim, kurumsallaşma ve nitelikli insan kaynağına erişim alanlarında desteklemeye odaklanması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Tedarik zincirlerinde büyük firmalarla KOBİ’leri aynı dönüşüm ajandasında buluşturan programlar, projeler, kümelenme ve ortak AR-GE hedefli finansman mekanizmaları, büyümenin tabana yayılmasını sağlayacaktır. Büyümenin düzeyi kadar, hangi bileşenlerden oluştuğu da önemlidir. Net dış talebin katkı vermediği tüketim ağırlıklı bir büyüme kompozisyonu, sanayimizin rekabet gücünü ve dış dengemizi uzun vadede desteklemez. Yatırımı, verimliliği, ihracatı ve katma değeri önceleyen bir büyüme modelini inşa etmemiz gerekiyor.”



