TÜRKİYE

İmamoğlu’nun bilirkişi davası: Ekrem İmamoğlu ve avukatları duruşmaya katılmıyor

, 27 Ocak’ta Saraçhane’de düzenlediği basın toplantısında hakkındaki soruşturmaları eleştirmiş ve hep aynı bilirkişinin görevlendirildiğini iddia etmişti.

İmamoğlu’na bu açıklamaları nedeniyle “Bilirkişi ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçlamasıyla dava açıldı ve hakkında 4 yıla kadar hapis cezası istendi.

İMAMOĞLU VE AVUKATLARI SİLİVRİ’DEKİ DURUŞMAYA KATILMIYOR

İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmanın, kısa süre önce Çağlayan’dan Silivri’ye alınmasına İmamoğlu ve avukatları tepki gösterdi.

Ekrem İmamoğlu ve avukatlarının duruşmaya katılmayacağı bildirildi.

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de destek amaçlı yapmayı planladıkları mitingin iptal edildiğini duyurdu.

İmamoğlu, yolsuzluk suçlamasıyla 23 Mart’ta tutuklanmıştı.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede; İmamoğlu’nun 27 Ocak’ta düzenlediği basın toplantısında, bazı soruşturmalar ile kamu davalarında görevli bilirkişilerden birini soruşturma şüphelileri lehine sonuç doğuracak karar verilmesi amacıyla alenen hedef gösterdiği iddiasıyla resen soruşturma başlatıldığı kaydedildi.

İddianamede, ifadesine yer verilen bilirkişi S.B., İmamoğlu’nun açıklamalarıyla bir anda çeşitli basın yayın organları ile sosyal medyada isminin yayınlandığını, karalama kampanyasına maruz kaldığını belirtti.

S.B., bugüne kadar hiçbir şekilde hukuksuz işe imza atmadığını, sadece CHP değil diğer partilere ilişkin birçok davada da bilirkişilik yaptığını ifade etti.

“BİLİRKİŞİ VE YARGI ORGANLARININ BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ OLMADIĞI YÖNÜNDE KAMUOYU OLUŞMASINI AMAÇLADI”

İddianamede, İBB Başkanı İmamoğlu’nun basın toplantısında bilirkişinin görev aldığı bir kısım soruşturma ve kovuşturmalardan bahsettiği aktarılarak, “Dosya içerisindeki mevcut çözümleme tutanağı ile de sabit olduğu üzere bilirkişi ve yargı organlarının bağımsız ve tarafsız olmadığı yönünde bir kamuoyu oluşmasını amaçladığı, bu şekilde oluşacak kamuoyu baskısıyla da İstanbul Adliyesi ve diğer adliyelerde görülmekte olan çeşitli soruşturma ve kovuşturmalarda yapmakta olduğu resmi bilirkişilik görevinin etkilenmeye çalışıldığı, Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesinde görülmekte olan dava dosyasını etkilemeye teşebbüs ettiği” değerlendirmesi yapıldı.

İddianamede İmamoğlu hakkında, “yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs” suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası istendi.

İmamoğlu hakkında ayrıca, Türk Ceza Kanunu 53. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, ‘sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten yoksun bırakılır.” maddesinin uygulanması talep edildi.

NE OLMUŞTU?

Ekrem İmamoğlu, 27 Ocak’ta düzenlediği basın toplantısında bilirkişiyi yanlı rapor düzenlemekte suçlamış, “Adalet Bakanı’na sesleniyorum. Biz de Cumhurbaşkanı’ndan etkilenerek basın toplantımıza bu ismi koyduk. Basın toplantımızın adı turpun büyüğü. Olmayan raporların nasıl iddianameye girdiğini, imzasız raporlar insanların nasıl suçlandığını sizlerle paylaşacağım, lafla da değil, belgeleriyle açıklayacağım.” ifadelerini kullanmıştı.

İmamoğlu, hakında açılan davalarda lehine olan bilirkişi raporlarının bir bilirkişinin sürece dahil olmasıyla tersine döndüğünü ileri sürüp olmayan raporlar esas alınarak hakkında suçlamalar yapıldığını, belirli bilirkişilerin, hakkında açılan her davaya atandığını ileri sürerek, kendisine karşı açık bir art niyet olduğunu savunmuştu.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da bu konuşmanın hemen ardından, bazı soruşturmalar ve kamu davalarında görevli bilirkişiyi, soruşturma şüphelileri lehine sonuçlanacak şekilde karar verilmesi amacıyla alenen hedef gösterdiği gerekçesiyle İmamoğlu hakkında soruşturma başlatmıştı.

Bilirkişi ile yapılan telefon görüşmesinin izinsiz yayınlanması ve isminin açıklanmasıyla ilgili olarak da Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş tutukalnmış, Serhan Asker, Seda Selek, Barış Pehlivan ve Kürşad Oğuz ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu