
Halime Solaklar , “Biz de onayladık, kötü bir düşüncemiz yoktu. Kızıma veda bile edemeden hemen ameliyata aldılar. 2,5 saat geçti, bize herhangi bir bilgi verilmedi, eşim de ameliyathane tarafına gidip bir süre gelmeyince şüphelendim. Beni yanına çağırdı, hastanede de bir kızın damarının patladığı konuşuluyordu. Tabii bizim de hiçbir şeyden haberimiz yok, üzerimize sanki ölü toprağı atılmıştı. Saatlerce girişte bekledik, kızımı da ameliyathanede bıraktılar. Yanımıza başhekim geldi, kendi doktorumuz hiçbir şekilde bilgi vermedi.” diye konuştu.
BİZİM CANIMIZ YANDI, BAŞKALARININ YANMASIN
Acılı anne, o günü asla unutamadıklarını ve ailecek ilaçlarla zar zor ayakta durduklarını söyledi. Solaklar, “Hastanede yoğun bakım yokmuş. Ameliyat sonrası kızımı normal bir odaya aldılar. O odada kızımın acı içerisinde haykırışlarını duydum, çok kötüydü. Doktorlar ‘bekleyelim’ dediler ama bir saat sonra başka hastaneye sevk ettiler. 14 gün sonra kızım vefat etti. 3 yıl süren inceleme ve raporlarla doktorun ve hastanedeki birçok kişinin kusurlu olduğu belgelendi. Ancak hâlâ hiçbir soruşturma açılmadı. Beklemekten çok yorulduk, bizim ailece psikolojimiz bozuldu. İlaçlarla zor ayakta duruyoruz. Adaletin yerini bulmasını istiyorum. Benim kızım toprak altında yatıyor ama o doktor hâlâ mesleğini yapıyor. Bizim canımız yandı, başkalarının yanmasın.” ifadelerini kullandı.