HÜLYA GÜLER / Şimdi sıra 85 milyonluk kalkınma ordusunda


Muhtemelen yapay zeka ile yapılmış bir videoydu geçenlerde karşıma çıkan. ABD Başkanı Trump ile Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen bir diyalogda Trump, NATO’nun en güçlü ordularından birine sahip Türkiye’nin, ordusunun aslında 85 milyon kişiden oluştuğunu söylüyor. Ardından bunun en önemli kanıtı olarak 15 Temmuz gecesi yaşananları hatırlatıyor. İster yapay zeka ile yapılmış olsun isterse Trump gerçekten bu sözleri sarf etmiş olsun, bu; bütün dünyanın kabul ettiği bir gerçek. Türk milleti tartışmasız asker bir millettir. Kanıt arayanların tarihimize bakmaları yeterli. Ama artık tarihi değil geleceği konuştuğumuz bir döneme girdik. FETÖ terör örgütünü bir gecede tarihe gömdükten sonra bugün de 100 yıllık Cumhuriyetimizin 50 yıllık tarihini domine eden terör belasının nihayet sonuna geldik. Erdoğan’ın AK Parti’nin Kızılcahamam kampında geçen cumartesi günü yaptığı tarihi konuşmada çok parlak bir Türkiye geleceği çizmesi işte bundandı.
Asla hayal bile edemediğimiz Terörsüz Türkiye, nihayet somut bir şekilde belirmeye başladı. O nedenle içimde tam tarif edemediğim bir sevinç, bir heyecan var. Düşünenize içine doğduğunuz ülkenin bir numaralı gerçeği artık değişiyor. Dile kolay, benim ömrümün tamamında ülkemiz eğitime, sağlığa, alt yapıya ve yatırıma ayıracağı kaynaklarının büyük bir bölümünü terörle mücadeleye ayırmak zorunda kaldı. Giden canları, ardından tükenen umutları, kaçan fırsatları hesap etmek mümkün değil. Ama gelin Cumhurbaşkanımızın açıkladığı 2 trilyon dolarlık terör maliyetinin ne anlama geldiğini biraz günlük dille kavramaya çalışalım. Çünkü şimdi 2 trilyon dolardan bile daha fazla kaynağı yatırıma dönüştürmek için önümüzde bir fırsat penceresi açıldı. Terörsüz Türkiye çabaları sonucunda PKK’nın kendini feshetme kararını açıkladığında terörden arınan bölgelerde yatırımın ve girişimciliğin nasıl arttığını Kolombiya örneği ile anlatmış, barışın girdiği yere girişimci de giriyor demiştim. Yerli ve uluslararası sermayenin ‘terörle’ anılan verimli topraklarımıza hızla akacağını tahmin etmek güç değil. AK Parti hükümetleri döneminde Türkiye’de yapılan yatırımların 3.3 trilyon doları aşıyor. Çok hızlı bir yatırım turuyla hatırlayalım.
*Son 23 yılda ülkemizde 330 bin yeni derslik yapıldı.
*Yeni yapılan spor tesisi sayısı 2500.
*25 şehir hastanesiyle birlikte hastanelerimize 250 bin yeni yatak kazandırıldı.
*23 bin km bölünmüş yol, 1500 km otoyol, 2 bin km hızlı tren hattı yapıldı.
*Dünyanın en büyük havalimanlarından biri olan İstanbul Havalimanı dahil 32 havalimanı inşa edildi.
Devam ediyorum; Marmaray, Avrasya Tüneli, Osmangazi, Yavuz Sultan Selim, 1915 Çanakkale köprüleri…
Savunma sanayinde dışa bağımlılık bir yana teknoloji ihracatçısı olduk. Enerji de 100 yıllık prangalar attık, doğalgaz ve petrol keşifleriyle tam bağımsızlık hedefimizi perçinledik.
Şimdi birkaç dakikalığına gelin bu 3.3 trilyon dolarlık yatırım miktarını 5 trilyon dolar olduğunu hayal edelim. Ya da bundan sonra 2 trilyon dolar kaynakla daha neler yapabiliriz ona bakalım. 100 tane daha Yavuz Sultan Selim Köprüsü, 100 km otoyol-otoban ve 100 bin km hızlı tren hattı inşa edebiliriz. 1000 tane daha havalimanı, 1000 adet, 1000 yataklı hastane, 24 derslikli 1000 okul yapabiliriz. Listeyi milli piyango ikramiyesiyle alınabilecekler listesi gibi uzatmak mümkün. Ama 15 Temmuz hain darbe girişimini püskürten ve PKK terörünün sonunu getiren bir Türkiye’nin bugünkü kazanımları bir piyango değildi. Hepsi bir daha geri alınamaz bir şekilde kan, gözyaşı ve alınteri ile elde edildi. Ve şimdi sıra 85 milyonluk kalkınma ordusunda. O yüzden Demokrasi ve Milli Birlik Gününüzü içiniz rahat kutlamaya devam.