YAZARLAR

HİLAL KAPLAN / Sessizlik sarmalı son bulmalı

Erdoğan: İsrail’in insani amaçlı yardım malzemesi taşıyan gemiye saldırısı tam anlamıyla haydutluktur, korsanlıktır. İnsan öldürürler dünya sessiz kalır, göz göre göre soykırım suçu işlerler dünya sessiz kalır. Bu “sessizlik sarmalı” artık son bulmalıdır

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, KKTC ziyareti sonrası uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada gündeme dair açıklamalarda bulundu. İşte söyledikleri:

SAĞLAM DEVLET, SAYGIN GELECEK: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti‘ne gerçekleştirdiğimiz günübirlik ziyaretimizde ülkemiz tarafından inşaatı 3 yıl içinde tamamlanan Cumhuriyet Yerleşkesi’nin açılışını yaptık. “Sağlam devlet, saygın gelecek” şiarıyla bu topraklara kazandırdığımız 25 bin 210 metrekarelik alana sahip, Kuzey Kıbrıs Türk umhuriyetimizin gücüne ve itibarına yakışan böylesi bir eseri Kıbrıs Türk’ü kardeşlerimize kazandırmaktan memnunuz.

DAYANIŞMAMIZ EBEDİYETE KADAR SÜRECEK: Kıbrıs Türk halkı, eşit ortağı olduğu Ada‘da, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüsünün tescilini er ya da geç temin edecektir. Ana vatan Türkiye, bu yolda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin her zaman yanında olacak, dayanışmasını ebediyete kadar sürdürecektir. Ada’da iki halk ve iki devlet olduğu gerçeğini herkesin idrak etmesinin zamanı gelmiştir.

TÜRKİYE O ZAMANLARIN ÇOK ÖTESİNDE: TEKNOFEST bir şov, veyahut da bir alelade organizasyon değil. TEKNOFEST bir bilincin, bir davanın, bir şuur ikliminin ete kemiğe bürünmüş halidir. Anadolu gençlerinin güçlü sesi, Kıbrıs Türk gençliğinin sesiyle hamdolsun burada birleşti. 1974’te malum bizim öyle ciddi manada silahımız yoktu. 1974’te başkalarının bizlere verdiği silahlarla bu adaya barış getirmek için geldik. Bugün, o zamanların çok çok ötesinde bir Türkiye var. Türkiye, savunma sanayindeki özgün tasarımları ve yerli üretimleriyle artık dünyanın parlayan bir yıldızı haline geldi. Özellikle insansız hava araçlarımız, savunma sistemlerimiz, haberleşmedeki atılımlarımız, adeta harp tarihini yeniden şekillendirecek boyuta ulaştı. Bu konuda da geçmişe göre fersah fersah ötede adımları attık, atıyoruz.

İSRAİL’İN YAPTIĞI HAYDUTLUK: (Yardım gemisine İsrail’in saldırısı) İsrail, uluslararası hukukun önündeki en büyük tehlikedir. Uluslararası hukuku çiğnemeyi adet haline getirdiler. Gemilerin, insani amaçlı yardım malzemesi taşıdığı ve uluslararası seyrüsefer kuralları çerçevesinde hareket ettiğini tüm dünya biliyor. Buna rağmen, bu saldırının gerçekleştirilmesi, tam anlamıyla haydutluktur, korsanlıktır. İsrail, bombalarla, ağır silahlarla yenemediği Filistinlileri, gıdadan, ilaçtan mahrum bırakarak yenmeye çalışıyor.

SESSİZLİK SARMALI ARTIK SON BULMALI: İnsan öldürürler dünya sessiz kalır; katliam yaparlar dünya sessiz kalır, egemen devletlere saldırırlar dünya sessiz kalır, uluslararası kuruluşların personellerini öldürür, yapılarını bombalarlar dünya sessiz kalır, göz göre göre soykırım suçu işlerler dünya sessiz kalır. Bu “sessizlik sarmalı” artık son bulmalıdır. Bilinmelidir ki; dünya İsrail’den büyüktür. Büyüklüğünün hakkını vermeli ve dünyayı ateşe vermeye çalışan bu alev topunu söndürmelidir. Yoksa çok geç olacak ve İsrail’e bugün sessiz kalanlar, tarihe bunun hesabını veremeyeceklerdir. İsrail zannetmesin ki; işledikleri suçlar cezasız kalacaktır. Adalet bir gün yerini bulacaktır.

UTANÇLA HATIRLANACAK İŞLER YAPIYORLAR: Siyasi hırsları ve saplantıları, CHP’li yöneticileri esir almış durumda. Muvazene tamamen kayboldu. Utançla hatırlanacak işler yapıyorlar. Milleti sokağa dökmek, iç karışıklık çıkartmak, kaos oluşturmak, provokasyonlara ortam sağlamak bitti; işi şimdi doğrudan devletin polisinin üzerine otobüs sürmeye kadar vardırdılar. Bu menfur eylem, siyasetin sınırlarını aşmıştır. Bu konu artık siyasetin değil, yargının konusu haline gelmiştir. Nasıl bir zihniyet ve şahsiyet fukaralığı, otobüsü polisin üzerine sürme talimatını verdirebilir. Bunlar, milleti sokağa dökmek için adeta tahrik ediyorlar. Bu tahrik nereye kadar gider, bunun bizler de siyasetçi olarak sonuna kadar takipçisi olacağız. Biz CHP’nin provokasyonlarına kesinlikle gelmeyeceğiz. Ama vatandaşımızı da bunlara asla kurban etmeyeceğiz.

KKTC’YE DESTEĞİMİZ BAKİ
❱ Ana vatan ve garantör olarak Kıbrıs Türkü’ne ve Kıbrıs Türkü’nün bağımsız devleti Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne desteğimiz bakidir. Türk dünyasının ayrılmaz parçası olan Kıbrıs Türk halkı, inşallah eninde sonunda hak ettiği konuma ülkemizin de desteğiyle gelecektir.

KARŞILARINDA TÜRKİYE’Yİ BULURLAR
❱ (Kıbrıs Rum kesiminde başpiskoposun Türkleri hedef alan mesajı) Kıbrıs’ta barış dilini bozan, gelecek nesilleri de tehlikeye atan her açıklamayı, ben şiddetle kınıyorum. Biz, Kıbrıs Adası’nda barış ve huzur için bugüne kadar, üzerimize düşeni hep yaptık. Bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Ada’nın huzurunu bozan, hassasiyetlerini kaşıyan, kargaşa çıkartmayı arzulayan yaklaşımlara da müsaade etmeyiz. Terör yoluna başvuranlar, Kıbrıs Türk’ünü yok sayanlar, karşılarında daha güçlü bir Türkiye bulacaklarını bilmeleri lazım. Acıların tekrarına asla izin vermeyiz ve bu konuda da kararlıyız.

İSRAİL TÜRKİYE’NİN GÜCÜNDEN RAHATSIZ
❱ Suriye’de iç savaşın bitmesinden, Suriye halkının kendi geleceğini tayin edecek olmasından, birlik ve bütünlük rüzgarından İsrail rahatsız olmuştur. Bu nedenle Suriye’de bazı grupları kışkırtarak yeni bir çatışma ortamı oluşturmaya çalışıyorlar. Bölgeyi ateşe atmaktan çekinmeyen İsrail, Türkiye’nin bölgedeki gücünden, elde ettiği kazanımlardan da çok rahatsız. İsrail provokasyonunun vadettiği sadece kan, gözyaşı ve ölümdür. Bir ve bütün Suriye, müreffeh geleceğin formülüdür.

EN ETKİN ÇÖZÜM KENTSEL DÖNÜŞÜM
❱ 11 ili etkileyen asrın felaketi bizlere, sağlam yapılarla felaketin önüne geçmenin mümkün olduğunu göstermiştir. Yapı stoğumuzu yenilemek için elimizdeki en etkin çözüm, kentsel dönüşümdür. Kentsel dönüşüm, Türkiye için bir hayat-memat meselesidir. İnsanların evlerinin başlarına yıkılmaması için en dayanıklı, son teknoloji ile yapılmış ve estetik açıdan şehirlerimizin dokusunu koruyan ve destekleyen yapılar inşa etmeliyiz. Bu konuyu ideolojik saplantılara kurban veremeyiz.

BİRBİRLERİNİN KUYUSUNU KAZIYORLAR
❱ CHP’de herkesin kendi hesabı var. Herkes bir başkasının kuyusunu kazıyor. Bunların öyle ciddi manada kararlı bir yapıları da yok. CHP içinde bu acınası halden kurtulmak gerektiğini söyleyenler ise hemen alaşağı ediliyor. “Sen mi konuştun? Defol!” diyorlar. Böyle bir durum var. CHP’nin kafası öyle karışık ki, asıl göstermek istemedikleri bu çorba, bir garabet çorbasıdır. O çorbaya kimlerin kaşık salladığını milletten gizlemek için, milletin basiretine bant çekmeye çalışıyorlar. Yaptıkları iş bu. Konuştukça batıyorlar.

TEKNOFEST GENÇLİĞİ GÜMBÜR GÜMBÜR GELİYOR
❱ TEKNOFEST gençliğinin yöneteceği Türkiye, bugünkünden çok daha ileride olacaktır. Çocukların gözlerinde, ben o kararlılığı görüyorum. “Ben daha iyilerini yapacağım” azmini bu gençlerde okuyabilirsiniz. Ben, yeni nesilden bu noktada oldukça ümitliyim. Maşallah, Teknofest gençliği, birçok yerde de söyledim, gümbür gümbür geliyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu