YAZARLAR

HİLAL KAPLAN / Ateş, hepimizi yakıyor

Yaz mevsiminin başlamasıyla birlikte haber bültenlerini artık başka bir gözle izlemeye başlıyoruz: “Bugün bir yerde yangın çıktı mı?” diye içimizde bir sıkıntıyla ekranlara bakıyoruz. Ne yazık ki bu yıl da tablo pek farklı değil. Kahramanmaraş‘tan Karabük‘e, Bursa‘dan İzmir‘e kadar ülkemizin dört bir yanında ormanlarımız alevlere teslim oluyor. Yangınla mücadele ederken hayatını kaybeden kahramanlarımız ise yüreklerimizi dağlıyor.
Bu acı manzaranın yanında, kamuoyunda yaşanan bilgi kirliliği de ayrı bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Her afetin ardından sosyal medya üzerinden yayılan asılsız iddialar, toplumsal sinir uçlarımızı zorluyor. Afetleri bir fırsat gibi gören bazı kesimlerin bu tavrı, toplumda haklı bir tepkiye yol açıyor. Oysa hepimizin aynı hedefte buluşması gereken bir konu bu: Ormanlarımızı korumak.
Bu ortamda çoğu zaman asıl mesele gözden kaçıyor: Orman yangınlarını söndürmek kadar ondan daha da önemli olan şey, yangınların çıkmasını önlemek. Çünkü dünyadaki tüm yangın söndürme uçaklarını getirsek bile, insan ihmali ya da sabotaj kaynaklı yangınları önleyemezsek bu döngüden kurtulmamız mümkün değil.
Örneğin; piknik alanlarında bırakılan şişeler, yakılan mangallar ya da ormanın içinden geçen altyapı sistemlerinin yetersizliği… Tüm bunlar ciddi riskler oluşturuyor. İzmir’de temmuz başında yaşanan büyük yangın sonrası valiliğin yaptığı açıklama, elektrik hatlarındaki eksikliklerin nasıl büyük sonuçlar doğurabileceğini gösterdi.

YANGINLARDA FETÖ PARMAĞI
Benzer şekilde, Bursa’da yakalanan ve orman yangını çıkarmaya teşebbüs eden kişinin ifadesi, sabotaj riskini de göz ardı etmememiz gerektiğini ortaya koydu.
Sabotajda ismi geçen kişinin FETÖ‘cü olması ise bizi daha da dikkatli olmaya sevk ediyor. Adı Ufuk Aytekin. Hava Kuvvetleri’nde astsubay olarak görev yaparken FETÖ’den ihraç edilmiş. İlk ifadesinde psikolojik sorunları olduğunu, müebbet hapis yatmak için bu suçu işlediğini belirtmiş. Bana çok inandırıcı gelmedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabine toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada, “1 Haziran’dan bu yana 149 kişi gözaltına alındı ve 38 kişi tutuklandı” dedi. Bence 149 kişinin tamamının FETÖ geçmişi araştırılmalı. Ülkesinde darbe yapan, halkına bomba yağdıran bu eli kanlı örgütün orman yangınlarını çıkarması bana çok uzak bir ihtimal gibi gelmiyor.

CAYDIRICI ÖNLEMLER
Bu gerçekler ışığında önceliğimizin, yangınların çıkmasını önlemeye yönelik yapısal adımlar atmak olması gerektiği açık. Ormanlık alanlarda piknik faaliyetlerinin yaz aylarında sınırlandırılması, bu kuralların etkin bir şekilde denetlenmesi ve elektrik altyapısının gözden geçirilerek gerekli önlemlerin alınması bu adımların başında gelmeli.
Elbette caydırıcılık da önemli. Yangına sebebiyet verenler için ağır cezai yaptırımlar mevcut. Ancak bu yaptırımların çeşitlendirilmesi, örneğin ciddi maddi cezaların da devreye sokulması, caydırıcılığı daha da artırabilir.
Yangınların önlenmesine yönelik adımları kararlılıkla atarken, mücadele kapasitemizi de güçlendirmeliyiz. Bu çerçevede Türk Hava Kurumu’nun yeniden yapılandırılması değerlendirilebilir. THK’nın, orman yangınlarıyla mücadeleye odaklanan bir vakıf olarak yeniden inşa edilmesi; uçak, helikopter, kara araçları ve nitelikli personelle donatılması hem mücadele gücümüzü artırır hem de kamuoyunda bu alandaki tartışmalara daha sağlıklı bir zemin kazandırır.
Sonuç olarak, orman yangınları hepimizin ortak yarası. Bu alanda atılacak adımlar da siyaset üstü bir mutabakatla şekillenmeli. Tartışmaların ötesine geçip çözüm odaklı bir bakış geliştirdiğimizde, hem doğamızı hem de geleceğimizi koruyabiliriz. Hep birlikte…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu