TEKNOLOJİ

Her bir yağmur damlasında var: “Sonsuz kimyasal” tehlikesi büyüyor

Avrupa’da yapılan bir araştırmada, 11 ülkedeki musluk suyu örneklerinin yüzde 94’ünde TFA tespit edildi.

Şişelenmiş suların da büyük kısmında bu maddeye rastlandı. TFA, yalnızca içme sularında değil; Almanya’daki ağaç türlerinde, Atlantik’in derin sularında, İsviçre Alpleri’nde ve hatta Arktik buzullarında bile giderek artan oranlarda görülüyor.

Nature dergisinin haberine göre Trifloroasetik asit (TFA), başta pestisitler ve çöplüklerdeki sentetik petrokimyasalların bozunmasıyla ortaya çıkan PFAS (kalıcı kimyasallar) türevlerinden kaynaklanıyor. “Sonsuz kimyasallar” olarak bilinen PFAS’lar gibi, TFA da doğada neredeyse hiç bozulmuyor ve su döngüsünü kolayca takip edebilen, küçük ve yüksek çözünürlüklü bir madde olarak hızla yayılıyor.

TÜM YAĞMUR SULARINDA VAR

En çarpıcı bulgulardan biri ise, neredeyse tüm yağmur sularında TFA bulunması. Fakat bu durumun nedeni klasik sanayi kirliliği değil. TFA, doğrudan buharlaşmasa da iklimlendirme sistemlerinde ve yangın söndürücülerde kullanılan florlu gazlarla birlikte atmosfere karışıyor ve yağmur suyuna dahil oluyor.

İnsan sağlığına etkileri hala tam olarak bilinmese de, hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar TFA’nın karaciğer gibi kanı süzen organlar ve embriyolar üzerinde zararlı etkileri olabileceğini gösteriyor.

Ancak bu endişelere rağmen, bazı petrokimya şirketleri ve onların destekçileri, TFA’nın risklerinin abartıldığını öne sürerek düzenlemelerin ertelenmesini savunuyor. Hatta Avrupa Komisyonu gibi kurumlar, Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın “minimal risk” raporlarına dayanarak düzenleme çalışmalarını geciktiriyor. Bu yaklaşım, Honeywell gibi çok uluslu dev şirketlerin çıkarlarına hizmet ediyor.

DOĞAL YOLLARLA OLUŞTUĞUNA DAİR HİÇBİR KANIT YOK

Bilim insanlarının büyük kısmı ise bu görüşe katılmıyor. 2021 yılında Kanadalı kimyagerlerin yaptığı bir araştırma, TFA’nın doğada doğal yollarla oluştuğuna dair hiçbir kanıt bulunmadığını ve bu iddianın temelsiz bir efsane olduğunu açıkça belirtti.

TFA konusundaki kayıtsızlık, geçmişte PFAS kimyasallarında yaşanan ihmalleri hatırlatıyor. 3M ve DuPont gibi şirketler 1970’lerden bu yana PFAS’ın son derece toksik olduğunu bilmelerine rağmen, bu bilgiler 1990’ların sonuna kadar kamuoyuna yansımadı. Bu gecikme yüzünden bugün dünyadaki hemen her insanın ve hayvanın vücudunda kanser riski taşıyan PFAS kalıntıları bulunuyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu