HAŞMET BABAOĞLU / Yeniden okullu olduk ama…


Velilere mesajlar geldi önce…
“Güzel bir yaz tatilinin sonuna geldik, şimdi güzel bir eğitim dönemi başlayacak…” İnşallah!
Geniş kesimler için yaz güzel miydi?
Tartışılır ama havanın sıcaklığı hep içimizi de ısıtmıştır.
Peki yeni eğitim dönemi güzel olacak mı? Orası karışık işte!
***
Ne yalan söyleyeyim…
Artık çocuklarda okula özlem, arkadaşlarına özlem, hocalarına özlem falan görmüyorum…
Bitti o çağlar ve kimse bu gerçekle yüzleşmek istemiyor.
Okulların “kapatma” ve “oyalama” işlevini çocukların gözünden kaçırmak imkânsız…
Biliyor çocuklar ve bundan mutsuz oluyorlar.
Özel okulların özel atraksiyonları konu dışı; onu ayrıca konuşuruz.
***
Okullardan velilere gelen mesajların arkası da vardı elbette…
Sınıfların temizlenmesi gerek mesela ve çalışan yok…
Okulların masraflarına destek çıkmak gerek, ama kimsede bağış yapacak hâl kalmadı…
Annelerin cep telefonlarına düşen üç aşağı beş yukarı şöyle cümleler: “Sınıf temizliği için birlik olma vakti…”
Süngerler, süpürgeler, kovalar, deterjanlar elde; çocuklardan önce anneler okula gittiler.
***
Bakan Yusuf Tekin kısa süre içinde yıllardır ihtiyacı hissedilen iyileştirmeler yaptı, dokunulmayan noktalara neşter vurdu…
Ayrıca Tekin’in “artık zorunlu eğitim yılının yeniden düzenlenmesi ve farklı eğitim sürelerinin tesis edilmesinin tartışılması” teklifini de çok yerinde buluyorum.
Ancak…
Daha sert, daha kaba ve net bir gerçekle yüzleşmenin zamanı da geldi…
Ne o?
Sıkı durun!
Ballarımla geçirdiğim vakitlerden net biçimde biliyorum…
Çocuklarımızın okuldan öğrendikleri “anlamlı bilgi” giderek azalıyor.
Ders bilgisi giderek anlamsızlaşıyor.
***
Mesela “hayat bilgisi” ve “sosyal bilgiler” bambaşka bir anlam kazandı çocuklar için…
Günde sadece bir saat dijital ortama bakması izin verilen bir çocuk, saatlerce dijital ortamda kalan ebeveynlerinden çok daha hızlı biçimde dünyada neler olup bittiğini öğreniyor.
Sonrası mı?
Çocuk için sonrası açık…
Hâlâ hot zotla idare eden öğretmenini içten içe hafife almak…
***
NOT DEFTERİ
Ben doğuştan dilbilimciyim. Sessizliği bile duyar ve anlarım. Son derece ürkütücüdür ve anlaşılması en kolay dildir. (EMILE AJAR / Yalan-Roman)