HAŞMET BABAOĞLU / Şaşırdık mı?


Gerçekle yüzleşsek mi artık?..
Toplumdaki Gazze hassasiyeti, hak ettiği seviyede değil.
Anne babalar tanıyorum…
“Çocuklar açlıktan ölüyor” diye boğazından lokma geçmeyen anne babalar…
Bu anne babaların bile 18-25 yaş arasındaki çocukları bambaşka havalarda…
***
Geçen gün…
Aralarından biri namazında niyazında üç genç kızla dünyadan, hayattan, oradan buradan sohbet ediyoruz.
Birçok konuda dokunsan ağlayacak gibiler ama anlıyorum ki, Gazze o konuların arasında hiç yer almamış!
Sosyal medyadaki örtülü Gazze sansürü umurlarında değil…
Sözlerimin arasında geçen İsrail kelimesinin üzerinde bir saniye bile duraklamıyorlar.
Derken üniversiteden arkadaşları geliyor; iki delikanlı…
Onlar biraz farklı…
Cumhuriyet dönemi boyunca zihinlerimizde uygun adım gövde gösterisi yapmış seküler milliyetçiliğin bütün ezberlerini masaya boşaltıyorlar…
Bu ezberlerin nihai sonucunu biliyorsunuz:
“Ortadoğu‘dan bize ne? Gazze’den bize ne? Araplardan bize ne?”
Üzerine bir de, ekranların dilber “tarihçiliği”nin kibri ve meşhur jeolog sabuklamaları tekrar edilince sohbeti sürdürmek imkânsızlaşıyor…
***
Eh işte böyle bir ortamda, karşımıza bir reklam çıkıveriyor…
Şöyle…
Boykot ürünü bir deterjan markası kimliğini “şehadet parmağını havaya kaldırmış Arda Güler” üzerinden temizlemeye çalışıyor.
İsrail’in en çok protesto edildiği Avrupa ülkesinde oynayan futbolcumuzdan söz ediyorum, düşünün…
Şaşırdık mı?
Hayır!
Fakat reklamı görünce içimden “Allah selamet versin Arda” diye söyleniyorum;
“bir futbolcunun etrafında hiç mi aklı başında bir büyüğü olmaz!”
***
Biri de mesaj atmış bana dün…
“İyisin, hoşsun, vicdanını seslendiriyorsun abi” diyor ve soruyor: “Ama sürekli bu mesele üzerinde durmanın faydası var mı?”
Bir…
Sıradan bir “vicdan meselesi” değil bu…
İnsan olmak meselesi, Müslüman olmak meselesi, en derinden adil olmak meselesi…
İki…
Filistin’den az konuşuyoruz…
Sürekli konuşmalıyız, tekrar tekrar…
Ama şunu da biliyorum: Gazzeli çocukların bekleyecek vakti kalmadı.
***
NOT DEFTERİ
İnsan tek olmadığını anlayamamışsa ve anlayamıyorsa, dünya, gerçekten de çok büyüktür; çünkü insan, zamana ve mekâna göre çok, çok küçüktür ha var, ha yoktur! (TARIK BUĞRA / Osmancık)