HAŞMET BABAOĞLU / Şaşacak bir şey yok aslında…


Pazar pazar bunları mı yazacağım, diye aklımdan geçirdim ilk anda…
Sonra durdum…
Pazar günleri duruyor mu dünyanın lanetli hâlleri?
Emperyalist hırs durup dinleniyor mu?
Biz “sade insanlar” böyle klişeler uydurmuşuz, medyayı da alet etmişiz, kendimizi kandırıyoruz.
Fena mı oluyor?
Bazen iyi oluyor, yalan yok!
Çiçekten, böcekten bahis açıp biraz ferahlıyor, biraz “uyku”ya dalıyoruz…
Lakin nereye kadar?
***
Tam 80 yıl önce…
Geçen hafta…
Önce 6 Ağustos 1945’te Hiroşima’ya, sonra 8 Ağustos’ta Nagasaki’ye sabah saatlerinde atom bombası attı ABD…
Yüz binlerce insan kül oldu, yarısına yakını çocuktu…
Bombalardan birini taşıyan pilota çok sonra “Ne düşünmüştün?” diye sorulmuştu. O da muktedirlerin hizmetçilerine özgü bir yavşaklıkla “Evdeki buzdolabının geriye kalan 175 dolarlık taksiti kafamı meşgul etti durdu” demişti.
***
Kritik soru şudur:
Dünya bu katliamı nasıl yuttu, kabullendi, hatta başının üzerine koydu?
“Buna mecburdu hür dünya” dediler…
“Atom bombası atılmasa Japonya teslim olmayacaktı” diye inandırdılar…
Düşünebiliyor musunuz?
Japonya Başbakanı geçen yılki anma törenlerinde konuştukça konuştu ama ABD‘nin adını bile anmadı.
Sanki uzaylılar toza çevirmişti Hiroşima ve Nagasaki’yi…
Niçin anlatıyorum?
Bunlara dikkat etmezseniz, global emperyalizmin zihin operasyonlarına kapılıp giderseniz, ne bugünkü dünyayı anlarsınız ne de Gazze’yi…
***
Bizim medyada benden başka lafını eden var mı, sanmıyorum.
Ama yıllardır durup durup yazıyorum Tokyo Bombardımanını…
Neden bu bombardıman bilinsin istenmez peki?
Bir daha yazayım ki, aklınızda kalsın…
9 Mart 1945…
Gece yarısına giriliyor.
B-29 Superfortress’lerin korkunç gürültüsü işitilmeye başlanıyor Tokyo semalarında.
Hesap edin. Tam 334 uçak…
Sonuç…
Tokyo çoluk çocuk yanıyor. Yıkılmamış tek bir ev kalmıyor.
Ardından şehirde yıkıcı bir açlık başlıyor.
Barış yanlısı amiral Suzuki başbakanlığa getiriliyor.
Ama ne oluyor?
Birkaç ay sonra ABD yine de atom bombalarını atıyor.
***
Dün Bercan Tutar hatırlattı ya…
Ne yaparsa yapsın, yüzü asla kızarmayan Büyük İsrail ABD’nin Gazze’ye ilişkin hâllerinde şaşacak bir yan yok aslında…
Şaşılması gerekenler varsa…
“Uyku”dan uyanmak istemeyen bizleriz.