YAZARLAR

HAŞMET BABAOĞLU / Haftanın notları: Neşen yoksa eğlenmen kurtarmaz!

Simide gelen 5 lira zamdan şikâyet eden okurumun mesajına bakarken gördüm…
Ali Sabancı geçinememekten şikâyetçiymiş…
Ne demek istediğini şöyle açmış Ali Bey: “Arzu ettiğime kıyasla geçinemiyorum.”
Hay Allah!
Sözleşmeli öğretmen okurum da “Artık kişisel bir arzum, hevesim, hayalim kalmadı, ailemle ayakta kalmaktan başka bir şey düşünmüyorum” diyor.

***

Instagram‘da geziniyorum: Ne kadar çok sevgi cümlesi var; sevgi gösterisi, sevgi patırtısı…
Sonra durup bir daha bakıyorum; aslında hepsinde (hepimizde) egemen olan duygu sadece sevilme arzusu; hatta kendini sevdirme çırpınışı…

***

Ya sevinç?
Ne kadar az sevinç, ne çok şımarıklık var!

***

Neşe ne güzel bir duygudur…
Şair haklıdır, “ilahi bir kıvılcımdır sevinç”.
Uyum ister, şuur ister, kalp ferahlığı ister.
Bütün bunlar çuvallayınca…
Daha doğrusu günümüz hayatı bütün bunların üzerinden silindir gibi geçince, yerine EĞLENCE koydular.
Sürekli eğlenip hemen ardından gergin ve mutsuz kalan yığınlar…

***

Yaşamak neye dönüştü?
Cemil Meriç, Jurnal’de şöyle yazar:
“Çok zaman kaybettim. Çok zaman ve biraz da ümit. Yaşamak bu galiba.”
Kitleler mi? Onlar zaman kaybettiklerini bile bilmiyorlar…

***

Bizi yiyip bitiren bir tembellik türü var: “Hele şu psikolojim bir değişsin de sonra hayatımı da hâle yola koyacağım” inancı..
E hayatınla, hayat biçiminle psikolojinin birbirinden apayrı şeyler olduğunu nereden çıkardın be kardeşim!

***

Tüketim kültürüne karşı atıp tutmak ne kolay, nasıl havalı!
Ama kimse birbirine “Sen nasıl yaşıyorsun?” diye sormuyor; seçtiği “hayat tarzı”nı değiştirmeye yanaşır mı, hiç sorgulamıyor…
Hayat tarzını değiştirmeye hazır olmayanların tüketim karşıtlığını ciddiye almıyorum…

***

2026’ya giriyoruz…
Bütün metafiziğinden soyutlanmış takvim katılıklarını bir yana bırakacak olursak…
Ve varsa eğer bir 2026…
Kasım 2025’te girdik bile…
Ama daha önemlisi şu…
Pandemi ve küresel ekonominin istikrarsızlığı bir bütündür.
Ulus devletlerin istikrarsızlığının kesinleşmesi ve nüfusun geniş kesimlerinin ıskartaya çıkartılacak kadar hırpalanması…
Bütün bunlar bir bütün…
2020-2025 tek bir yıldı.
Sonrası?
Sonrası olacak.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu