YAZARLAR

HAŞMET BABAOĞLU / Erovizyon 2025 ve İsrail

Gecenin geç vakti…
Tabletimi açmışım, dünyada ne olup bitiyor, bakıyorum…
Tam İsrailli milletvekili Michal Waldiger’in şu tiksinç “Her Gazzeli suçlu, elbette çocuklar da öldürülmeli, başka yolu yok” sözlerini okurken…
Youtube‘da da Erovizyon 2025 yarışmasının canlı yayını açık…
Ve Azerbaycan’dan İsrail’in vasat şarkısına 12 (tam) puan gidiyor…

***

Ertesi gün gördüm…
Tanınmış İngiliz ekonomist Frances Cassandra Coppola, İsrailli politikacının korkunç ifadesi için şu hatırlatmayı yapmış: “Hiç şüpheniz olmasın, Naziler de Yahudiler için aynı şeyi söylemişlerdi.”

***

Dünya ne halde?
Dünyaya ne yapılıyor?
Biliyorum, çoğunuzun hayatın harala gürelesi ve bizim ekran çubuklularının oyalayıcı gündemi içinde dönüp bu soruya cevap verecek haliniz kalmıyor…
Ama en eğlenceli olayların bile içinde iğrenç zalimlikler barındırdığını ve olup bitenlerin geçen yüzyılın iki büyük savaşının arifesini andırdığını not edeyim, aklınızda bulunsun…

***

Erovizyon 2025 mi?
Tuttum kendimi, izledim sonuna kadar…
Gösterinin büyüklüğüne aldanmayın…
1938 Yılında Berlin’de bir kabare eğlencesi gibiydi her şey…
Müziklerin bayağılığından dansçı ve şarkıcıların “belirsiz” cinsel kimliklerine kadar baştan aşağı travesti çağrışımlarla doluydu…
İşin o yanında şaşacak bir şey artık kalmadı, malum.
Lakin her ülkenin şarkısı sahneye gelmeden önce sürekli kucaklaşmalar içeren klipler gösterilmesi ilginçti…
Tedirginliği bastırmaya çalışan, yalandan sevgi vahaları oluşturan kucaklaşmalar…
Hani öyle bir haldi ki, düşüncelerim kucaklaşmanın kültürel antropolojisine kadar gitti…
Yoksa, dedim içimden, dünya o kadar “serin” bir yere mi dönüştü de, birbirlerine sarılarak “ısınmaya” çalışıyor bu insanlar?

***

Erovizyon yarışması sırasında içeride İsrail bayrakları dalgalanıyor ve herkes yarışmada ikinci yapılan İsrail’i alkışlıyorken…
Dışarıda polis İsrail’i protesto eden göstericileri tartaklıyormuş…
Ben de yarışma salonunun dışında bütün zorbalık ve yavşaklıklara karşı dimdik durarak direnen protestocuları kucaklıyorum…

***

NOT DEFTERİ

Yere yapışmak, çenemin zemine değdiğini hissetmek ve sokağı sıfır seviyesinden görmek yeni bir tecrübe… Aceleyle yürüyen karıncanın, ölü bir farenin, kertenkelenin tecrübesi. ( ÖMER F. OYAL / Gemide Yer Yok )

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu