
Yukay’ın parçalanan teknesi (DHA)
GEMİDEKİ HERKES ‘ŞÜPHELİ’
Gemideki 9 kişi de soruşturma altında. Kaptan ve ikinci kaptan ‘taksirle ölüme sebep olmak’ diğer mürettebat da ‘suçu bildirmemek’ ile suçlanıyor. Kazanın sebebine dair en güçlü şüphelerden biri kaptanın ‘otomatik kaptan’ sistemini açarak yerini terk etmesi ve yerine gözcü de bırakmamış olması görülüyor. Kaptan C.T. ifadesinde ‘Gözcü’ ve yardımcısının kaza saatlerine ‘yemeğe indiğini’ söylemişti.
“EŞİM KAPTAN TARAFINDAN SUSTURULDU”
Soruşturma dosyasında dikkat çeken bir diğer detay ise 112 Acil Yardım servisine yapılan bir ihbar. Bu tutanağa göre mürettebattan birinin eşi, 112’yi aradı ve “Eşimin çalıştığı gemi bir yere çarptı ama eşim kaptan tarafından susturuldu” diyerek bilgi verdi. Bu ihbar tutanak altına alındı ve soruşturmayı yürüten birimlere ulaştırıldı. Savcılık bu ihbarı yapan kişiyi buldu. Gerçekten de gemideki mürettebattan birinin eşiydi. Ancak ifadesinde bu tutanaktaki beyanlarını kabul etmeyerek, “Yanlış anlamışım, doğru değil” diyerek ifadesinden vazgeçti.
DETAYLAR A HABER’DE
A Haber muhabiri Vedat Sezer olaya ilişkin detayları şu şekilde aktardı:
43 yaşındaki iş insanı Halit Yukay’ın yaşamını kaybettiği o kaza kırım olayı ile ilgili gelişmeler var ama öncelikle kurtarma ve çıkarma çalışmalarıyla ilgili bilgi verelim. Geride bıraktığımız gün de burada herhangi bir çalışma yapılamamıştı. Deniz Kuvvetleri Komutanlığına ait TCG Işın Kurtarma ve Yedekleme Gemisi hala kaza kırım noktasındaki demirli vaziyette duruşunu sürdürüyor. Zira saatteki hızı 40 ila 60 kilometreyi aşan da bir rüzgar ve kaba dalgada olduğunu belirtelim.
A Haber muhabiri Vedat Sezer kazanın detaylarını aktardı (ahaber.com.tr)
19 günde denizin 68 metre derinliğinde cansız bedenine rastlanılan Halit Yukay’ın hayatını kaybettiği o kazayla ilgili de soruşturma dosyasına giren önemli detaylar var ki, Marmara Cumhuriyet Savcılığının başlatmış olduğu soruşturma kapsamında özellikle gemideki bazı mürettebatların vermiş olduğu ifadede kazanın meydana geldiği saatlerde veya dakikalarda gemide bir mangal yapma hazırlığı yapıldığı ve o esnada kaptanın ve gözcünün de kaptan köşküne ayrıldığı ve kaptanın otomatik kaptan sistemine geçtiği de iddia ediliyor.
Tabii ki ifadeler oldukça ilginç. Bir usta gemicinin vermiş olduğu ifadede kendisinin o gün izinli olduğunu ve odaya yaptıktan sonra bir ses duyduğunu o sese bakmak için gittiklerinde tahta parçaları yani tekne parçalarının fark edildiğini söyledi ve bunu da geminin ikinci kaptanı tarafından bilindiğini hatta daha sonradan süvariye bilgi verildiği de belirtildi. Yine bir başka gemi mürettebatının ifadesine göre ise o esnada geminin sancak tarafında arka tarafında mangal yakılacağı ve mangal yapma hazırlığıyla içerisinde olduklarını belirterek bir ses duyulduğunu ve kendisinin de aşağıya indiğinde dışarı çıkan güverteye çıkan personelinin ve mürettebatın o tahta parçalarıyla karşılaştığını ancak daha sonra gemi kaptanının manevra yaparak bir süre sonra oradan ayrıldığı bilgisine var.
Neden bunu iyi bilgi verilmedikleri konusunda ise süvarinin bu olaydan haberi olduğunu o yüzden de onun haber verebileceğini düşündüklerini ifade etmişler. Yine bir başka ifadeye göre de bu kez gemi mürettabatlarından birinin eşinin 112’yi arayarak bu durumu ihbar ettiği de ortaya çıktı ve bu da soruşturma dosyasına girdi. Tabii ki bu detaylara bakıldığında Çanakkale’den 4 Ağustos’ta çimento yükleyerek Kocaeli’de limana götürmek üzere yola çıkan Arel7 isimli kuru yük gemisinin üzerinde yapılan incelemede ise tekneye çarpmış olduğu da ortaya çıkıyor. Zira geminin ön tarafındaki izlerden alınan ve tekneden alınan numunelerin örtüştüğü bilgisi de kriminal laboratuvarda yapılan inceleme sonrası soruşturma dosyasına girdi. Tabii ki açılan soruşturmanın kapsamı daha da genişletiliyor.