GÜRCAN BİLGİÇ / Yaşanmamış dakikalar


Maçı kendi yarı sahasında kontrol ederek, Gaziantep deplasmanındaki oyunun türevinin peşine düştü Fenerbahçe. Yapamadılar elbette. Birçok neden sayılabilir bunun için ama, bu kadar çok basit top kaybını yapan, her baskıda rakibine boyun eğen oyuncu yapısı birinci sırada gelir
Tedesco’nun forvet arkasında daimi üçlüsünü değiştirmesi, kulübedekilere bu şansı vermesi normal karşılanabilir. Oyuncu grubunu sıcak tutması, çok yüklendiklerini de bir türlü dinlendirmesi gerekiyor ama Szymanski, Oğuz ve Talisca, yanlarına En Nesyri de alarak, “Kim daha kötü oynayacak” yarışmasının içindeydiler.
İlk yarıyı sarı kartla bitiren iki merkez; Alvarez ve İsmail’i de bir kenara yazmak lazım. İsmail’i seyretmeye gelenler varmış. Dünden sonra bilet rezervasyonlarını değiştirmişlerdir. Kendine güven başka bir şey, topu ayağına aldığında saçmalama peşine düşmek başka…
Hamleler 60’da geldi. Duran enerjisi, Asensio’nun aklı ile birlikte içinde Talisca’nın da yer aldığı pas üçgenleri oluştu. Sola geçen Symanski etkili ortalar yaptı, takım hücum bölgesine kalabalık gelmeye başladı. Bu baskı pozisyonları peşine taksa da, Plzen’in, ikinci bölgede kaptığı her topla hızlı ve etkili ataklarını da izledik. Mutlak bir golü Skriniar‘ın müdahalesi önledi, bir topları da direkten döndü. Fred girene kadar ne top kapabilen ne de oyun kurabilen bir orta sahası vardı Fenerbahçe’nin. İlk kornerlerini 80’den sonra kazandılar. Kısacası Ederson ve Skriniar’ın omuzlarına binerek beraberliği kurtardılar da diyebiliriz, Nesryi veya Fred boş kaleye atsalar “İki puanı kaybettiler” de… Son saniyelerde Hollandalı hakem, VAR’ın da devreye girdiği pozisyonda penaltıyı vermedi. Net bir ön yargı ile maçı yönetmişti zaten. Utanmaz…



