TÜRKİYE

Gümüşhane’de emekli imam kendi imkânlarıyla köyüne 50 bin ağaç dikti

Ağaç dikmeye ilk başladığında köyünde tek bir ağaç bile olmadığını söyleyen emekli imam Ali Ural, şu ifadeleri kullandı:

“İlk başladığım zaman tabii köyde dikili ağaç yoktu. Çam olsun, ladin olsun, meyve ağacı olsun, hamı da yoktu, hası da yoktu. Tabii ilk sene bayağı bir tereddüt yaşadım. Dikmeden önce komşulara sorduğum zaman, komşular dediler ki burada hiç boşuna uğraşma bu zamana kadar burada ne meyve olur, ne çam olur. Fakat ben inat ettim ve dikmeye karar verdim. İlk sene aşağı yukarı 50-60 tane çamla, meyveyle başladım. Tabii meyvede bayağı uğraştık ama hüsrana uğradık. Aldığımız meyveler ziraattan olduğu için burada randıman vermedi, meyvesi yetişmedi. Bir de buranın iklim şartlarını bilmediğimden dolayı yanlış yaptım. Ondan sonra araziyi keşfettim. Kar yığmayan, sırtlara, esinti alan yerlere dikmeye başladım. Meyve işi birkaç sene sonra, 3-4 sene içinde ürün vermeye başladı. Çam işine gelince, çamda da ilk sene acemiliğim oldu. Götürüp sırt yerlere, rüzgâr alan yerlere diktim. Çamların bir tarafını komple rüzgâr yakmış. Daha sonra ben onları da rüzgâr almayan, siper yerlere dikmeye başladım. Bu şekilde zamanla çam da büyümeye başladı. Boyu 40-50 santimi bulunca, Orman İşletmesi’nden gelen arkadaşlar da baktılar, “Burada çam olur, sen devam et” dediler. O şekilde daha geniş sahalara geçtik. İşletmenin yardımıyla beraber diktik, ama çoğunu da kendi paramla fidanlıktan aldım. Eylül, Ekim, Kasım aylarıyla, bir de Mart, Nisan, Mayıs’ın başına kadar. 2-3 ay sürekli işimiz çam dikmekti. 50 bini aşmıştır ağaç olarak. Çam, ladin, akçaağaç, meyve derken 50 bini bayağı geçmiştir.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu