Güllü’nün oğlu Tuğberk Yağız Gülter A Haber’de: “Ablam katilse bunu Kervan için yapmıştır”

Güllü’nün oğlu Tuğberk Yağız ilk kez A Haber’de (Ekran görüntüsü)
Olay gecesine ilişkin zaman çizelgesini de paylaşan Gülter, Kartal’daki evinde uyuduğunu ve ablasının kendisini saat 01.42’de çığlıklar içinde aradığını, ardından yola çıktıklarını belirtti. Saat 03.10’da Çınarcık’a ulaştıklarını kaydeden Gülter, bu bilgilerin operatör kayıtlarıyla da net olduğunu vurguladı.
Cenazede ve kamera karşısında “donuk” görünmesine yönelik eleştiriler hakkında da konuşan Gülter, bunun yaşadığı şoktan kaynaklandığını belirterek, “Evet, donuktum. Çünkü dondum. İçeride annem vardı. Daha fazlası yok.” ifadelerini kullandı.
Cenazede sık sık “özür dilerim” demesinin sebebini de açıklayan Gülter, annesinin kendisine her zaman güçlü olması yönünde telkinde bulunduğunu dile getirerek, “Ben ağlayan biri değilim. Annem bana ‘Güçlü ol, insanları toparla, sonra yalnızken ağla’ derdi. Hastanede anneme söz verdim; güçlü olacaktım. Tabutun anneme ait olduğunu idrak ettiğimde ağladım ve verdiğim sözden dolayı ondan özür diledim.” şeklinde konuştu.
Sosyal medyada paylaşılan görüntülere de değinen Gülter, bu görüntüleri bilerek izlemediğini vurgulayarak, “Ne görmek istedim ne de izledim. Bugüne kadar da özellikle açıp izlemedim.” ifadelerini kullandı
“ABLAM KATİLSE, BUNU KERVAN İÇİN YAPMIŞTIR”
Annesi, ablası ve ablasının erkek arkadaşı Kervan arasında uzun süredir ciddi bir gerilim yaşandığını söyleyen Tuğberk Yağız Gülter, özellikle annesi ile Kervan’ın arasının çok kötü olduğunu belirtti. Bu durumun kısa süreli olmadığını vurgulayan Gülter, annesinin uzun zamandır Kervan’ı sevmediğini ifade etti.
Aile içinde daha önce de ciddi krizler yaşandığını dile getiren Tuğberk, ablasının geçmişte bir intihar girişiminde bulunduğunu ve bu süreçte Çınarcık’a giderek taraflar arasındaki gerginliği kendisinin yatıştırdığını anlattı.
Gülter, annesi ile Kervan arasındaki iplerin tamamen kopmasına neden olan olayın ise bir sahne programı sırasında yaşandığını söyledi. Türk kültüründe yer alan “alatura” geleneği üzerinden yaşanan tartışma sonrası annesine ağır ithamlarda bulunulduğunu belirten Tuğberk, bu sözlerin ardından annesinin Kervan’la tüm bağlarını kopardığını aktardı.
Yaşanan gerilimin ardından Kervan’ın eve gelmesiyle yeni bir tartışma çıktığını ifade eden Gülter, annesinin bu görüşmeye karşı çıktığını, kapı önünde yaşanan tartışmanın fiziksel müdahaleye dönüştüğünü söyledi.
Tuğberk Yağız Gülter ayrıca, “Ablam katilse, bunu Kervan için yapmıştır” ifadelerini kullandı.
GÜLLÜ’NÜN EVİNDE NEDEN KAMERA VARDI?
Annesinin teknolojiyi sevdiğini belirten Tuğberk Yağız Gülter, kameraların eve yerleştirilme sürecini anlattı. Nişanlısının Ankara’da, kendisinin İstanbul’da yaşadığı dönemde birlikte yaşamaya karar verdiklerini ifade eden Tuğberk Yağız Gülter, bu süreçte evde kamera kullanma fikrinin ortaya çıktığını söyledi. Nişanlısı İstanbul’a taşındıktan sonra annesinin de evi ziyaret ettiğini aktaran Tuğberk Yağız Gülter, bir gün annesine telefonla ulaşamayınca evdeki kamera üzerinden seslendiğini, annesinin de bu durumu eğlenceli bulduğunu dile getirdi.
Aynı gün, annesinin sahne sonrası yaptığı hesaplamalarda kredi kartında 7–8 bin liralık fazlalık fark edildiğini belirten Tuğberk Yağız Gülter, bu tutarın kendi yemek siparişleri nedeniyle annesinin kartından çekildiğinin anlaşıldığını söyledi. Durumu fark edince annesinden özür dilediğini ifade eden Tuğberk Yağız Gülter, maddi imkânı olmadığı için parayı nakit olarak ödeyemediğini, bunun yerine annesine kamera almayı teklif ettiğini aktardı.
Bu teklif üzerine annesinin kameraların fiyatını hesaplattığını belirten Tuğberk Yağız Gülter, yaklaşık 8 ila 10 adet kameranın toplamda 10 bin lira civarında tuttuğunu söyledi.



