Gericilerin hedefindeki bakan


Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Cumhuriyet Halk Partisi ve etrafında kümelenen muhalefetin hedefinde olmaya devam ediyor.
Rüşvet, ihaleye fesat karıştırmak, şantaj ile organize suç örgütü kurmak ve yönetmek gibi suçlamalardan ötürü gözaltına alınıp tutuklanan Ekrem İmamoğlu’nun ardından, öfkesini kontrol etmekte oldukça zorlanan CHP’nin emanetçi Genel Başkanı Özgür Özel, bu kampanyanın bayraktarlığını yapıyor.
İstanbul’da CHP’li belediyelerin karıştığı yolsuzlukları unutturmak için insanüstü bir çaba gösteren Özgür Özel, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i hedef alarak gündemi değiştirmeye çalışıyor.
“Ana muhalefet partisinin genel başkanının Milli Eğitim Bakanı’nı hedef alması kadar siyaseten doğal bir şey olamaz” şeklinde bir düşünceye kapılabilirsiniz. O zaman sizin için biraz daha netleştireyim. Özgür Özel ve etrafındaki muhalifler, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i eleştirmiyor, ona sürekli hakaret ediyor. Karşımızda CHP için dahi fazla sakil duran bir hakaret tarzı var.
Peki Yusuf Tekin ne yaparak CHP’nin nefretini kazandı?
Yusuf Tekin’in katıldığı bir televizyon programında, Ekrem İmamoğlu’nun Trabzon’daki ilk FETÖ kolejini açan kişi olduğu ve üniversiteye usulsüz geçişin ardında bu işbirliğinin olabileceğini söylemesi günlerce tartışılmış; Ekrem İmamoğlu’nu destekleme ajansına dönüşen CHP’yi çaresiz bırakmıştı.
Aslında yalnızca bu olay bile, Yusuf Tekin’in CHP tarafından neden hedef alındığını göstermesi açısından yeterli olabilecekken; Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin bununla yetinmeyip, Milli Eğitim’de yıllardır beklenen, kökenlerine bağlı bir nesil yetiştirme çalışmalarını hızlandırdı.
Okullarda yılbaşı balosu, Cadılar Bayramı gibi tuhaf etkinliklere izin vermeyerek, muasırlaşmayı dans ve alkolle özdeşleştiren gericilerin nefretini kazandı.
Osmanlı’nın son dönemi ve Cumhuriyet’in ilk yıllarına dair yaptığı akademik çalışmalarla bilinen Yusuf Tekin’in, uzmanlık alanıyla alakalı açıklamaları da Cumhuriyet Halk Partisi’ni ayrıca öfkelendirdi. Yusuf Tekin’in, CHP’den gelen ergence hakaretlere karşı gösterdiği sakinlik ve verdiği cevaplar; onun yalnızca iyi bir akademisyen, dertli bir Milli Eğitim Bakanı değil, aynı zamanda siyaseti de iyi bilen biri olduğunu gösteriyor.
Ben eylül ayındaki yazımda söylediklerimi hatırlatayım: Yıllardır milli eğitimin değişmesini, özümüze dönülmesini savunanlar neden bu amaç uğruna çalışan ve sırf bu nedenle hedef tahtasına konan Yusuf Tekin’e yeterince destek olmuyor?